Yazarlığı bir iltifat gibi alıp üstüme giyindim
Yazarlığı bir iltifat gibi alıp üstüme giyindim
Yazarlığı bir iltifat gibi alıp üstüme giyindim
İlk eseriniz yayınlandığında neler hissettiniz?
Ön kapağına baktım. Kitabın sayfalarını bir bir çevirdim. Bir film şeridi gibi hikâye canlandı sanki gözlerimde. Kendi yaşam serüvenimi izlemekle kalmadım hayat buldum adeta. Sonra arka kapağındaki yazıyı okudum. Tabii hem sevindim hem hüzünlendim. Bu vesileyle okuyucuyla birlikte kendi kitabımı tekrar okuma imkânı buldum. Mutlu oldum.
Kıymetli hocam Sadık Yalsızuçanlar beyefendiye.
Ben mimarlık eğitimi aldım. Yıllar içerisinde sanata edebiyata felsefeye karşı daha çok merakım gelişti. Bu merak öncelikle insanın kendine dönük bir merak. İnsan kendini tanımak ister. Sonra öteyi, dünyayı, olanı biteni anlama istediği. Edebiyat da “İnsan nedir?” sorusunun araçlarından biri. İnsanı anlamak bir anlamda varlığı anlamak, kâinatı anlamaktır. Her insan ayrı bir varlık evreni. Bir karakter oluşturmak; o karakteri yazmak, o varlık evreniyle temas kurmak demek aynı zamanda. Bu beni yansıtan bir karakter olabildiği gibi özdeşleşmek istediğim anlamak istediğim benden farklı bir karakter de olabilir. Farklı farklı karakterlerle böyle renkten renge yazarak girebiliyorum. Bana hitap edeni, benimle konuşanı ve muhatabımı hikâye edebiliyorum. O varlık evreni bana açılabiliyor. Üzerinde düşünüp yazabiliyorum. Yazarak düşünmek de çoğu zaman bir seyrü sülûk, insanın kendi içine doğru yaptığı bir yolculuk. Basamak basamak yukarı çıkarır, benliğini gösterir, seni sana anlatır. Sorular sordurur. İnsan hikâyesi midir? Yoksa hikâyesinden fazla bir şey midir? Ne var ki insan gölge ve karanlık taraflarıyla da insandır. Dolayısıyla bir anlatma biçimi olarak edebiyatı kendime yakın buldum. Bunu da yazarak keşfettim. Yazmanın bir yaşı var mı bilmiyorum. Fakat gençken yazdıklarımı şimdi daha iyi anlatabilmeye bundan sonra yazacaklarım için daha iyi bir üslup geliştirmeye çalışıyorum.
Gece mi yazarsınız, gündüz mü?
Defter mi, bilgisayar mı?
Kaynak: Yeni Safak – Aktüel
Düzenlenen tatbikatta senaryo gereği, 16 Ağustos’ta Ankara’nın Elmadağ ilçesinde meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremin sonrasında Afet Yönetimi Ekipleri’ne deprem alarmı verildi. ‘5 FARKLI GRUBUMUZLA SAHADA GÖREV ALDIK’ Tatbikat sonrasında konuşan İHH Afet Yönetiminden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ömer…
DevamıTürkiye’nin dört bir yanından gelen güreşçiler, Seydikemer er meydanında kıyasıya mücadele etti. Bu yılki etkinlik, 65’i başpehlivan olmak üzere, miniklerden büyük orta boyuna kadar farklı kategorilerde binden fazla pehlivanı ağırladı. Güreşler öncesinde düzenlenen müzik konserleri ise etkinliğe festival…
Devamı