Kadınlar için kamera başındayım Kadınlar için kamera başındayım

Karadağ tarihinin ilk kadın film ve televizyon yönetmeni Marija Perović, Belgrad Dramatik Sanatlar Fakültesi’nde film yönetmenliği eğitimi aldı. Halen Karadağ Üniversitesi’ne bağlı Cetinje Dramatik Sanatlar Fakültesi Film ve Televizyon Yönetmenliği Bölümü’nde profesör olarak görev yapan Perović, aynı zamanda bir gazede de köşe yazarlığı yapıyor. Çok sayıda uluslararası ve mesleki jüri üyeliği görevinde de bulunan Perović’in, yönetmenliğini üstlendiği Breasts adlı film, Karadağ’ın Oscar adayı olmuş. İkinci filmi Look at Me ile 2009’da Mısır’daki İskenderiye Film Festivali’nde “İlk veya İkinci Film Yönetmenliği” kategorisinde En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazanmış. 2019 yılında Güney Kore’de düzenlenen Seul Uluslararası Drama Ödülleri Festivali’nde ödül alan bir mini dizinin hem yönetmenliğini hem de yapımcılığını üstlenmiş olan Perović, Sırbistan ve Hırvatistan’da yapımı gerçekleşen üç televizyon dizisinin yönetmenliğini de yapmış. Karadağ merkezli Kino adlı yapım şirketinin kurucu ortağı olan Perović ile Yeni Şafak Pazar olarak, TRT tarafından geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen ve Türkiye’de sinema sektörüne yönelik ilk ve tek proje olma özelliği taşıyan “12 Punto 2025” kapsamında bir araya geldik.

Sinema okuluna kabul edilen dört öğrenciden biri oldum

Marija Hanım, nasıl bir aile ortamında büyüdünüz? Çocukluk ve gençlik yıllarınıza dair neler hatırlıyorsunuz?

Montenegro’nun (Karadağ’ın) ilk film ve televizyon yönetmeniyim. Bu yolun başlangıcını şöyle anlatabilirim: Sınavlarıma girdim ve Belgrad Dramatik Sanatlar Fakültesi’ni kazandım. Çünkü 90’ların başında yaşadığım dönemde, bu bölge için gidebileceğim tek sinema okulu oydu. Üniversiteye 120 aday başvurmuştu ve sadece 4 kişi öğrenci olarak kabul edildi. Ben ise Karadağ’dan bu sınavı verip kazanan ilk kadın oldum. Kendi esprim vardır; “Yapacağım şeyi yaptım, tarihe yazıldım” derim. Ancak bunun üzerine çok çalıştım ve şimdi birçok öğrencim var. Birçok kişiye ilham oldum. Geçmişte yaptıklarım günümüzü etkiliyor diyebilirim.

Balkanlar’ın Batılıların anlattıkları gibi olmadığını göstermek istiyorum

Kadın bir yönetmen olarak Karadağ’da ve Balkanlar’da üretmek nasıl bir deneyim? Bu coğrafyada kadın olmak ile sinema yapmak arasında nasıl bir ilişki var?

Sinema benim için her zaman gelişen bir şey oldu. Hep bir kadın karaktere odaklandım; ya da hep senaryolarımda, başka noktalarda kadınlar mutlaka yer aldı. Çünkü 20 yıldan fazla süredir kadınları toplumun eşit bir parçası olarak göstermek istiyorum. Eşitlikten kastım, kadınların istediklerini yapabilmesi; tabii ki aile hayatını veya iş hayatını zedelemeden, dengeyi koruyarak. Ben Yugoslavya’nın sosyalist döneminde büyüdüm; o dönemde kadın hakları daha fazla tanınıyordu. Günümüzde ise bu durum aynı şekilde açık ve belirgin değil. Genç meslektaşlarıma ve genç kadınlara şunu söyleyebilirim ki, sinema onlar için sadece bir iş değil, aynı zamanda bir hayat tarzı veya bir koruma olabilir. Sağlığım ve sevdiklerimin mutluluğundan sonra hayatımdaki en değerli şeylerden biri sinema. Film yapmak, yeni yönetmenler yetiştirmek ve profesör olarak insanlara sinema hakkında izlenim oluşturmak beni çok mutlu ediyor. Bu bana içten bir doyum sağlıyor. İyi filmler izlediğimde ya da benim gibi sinemayı sevenlerle birlikte olduğumda daha canlı hissediyorum. Ben biraz eski kafalıyım; sanatın, özellikle sinemanın dünyayı iyileştirebileceğine inanıyorum.

Genç sinemacılar mücadele etmekten çekinmeyin

TRT tarafından gerçekleştirilen Türkiye’de sinema sektörüne yönelik ilk ve tek proje olma özelliği taşıyan “12 Punto 2025” kapsamında İstanbul’dasınız. Genç yönetmen ve yapımcı adaylarına neler söylemek istersiniz?

Lionel

Yazıya tutkuyla bağlı olan Lionel, At gözlüklerini çıkarıp çevresine bakiyor ve gördüklerini Bikonu.com’da gündemi farklı bir bakış açısıyla ele alıyor. Analitik yaklaşımı, sade dili ve dikkat çekici yorumlarıyla okurların ilgisini çekmeyi başarıyor. İlgi alanları arasında güncel haberler, kültür, toplum ve insan hikâyeleri yer alıyor.

İlgili Yazılar

Dergilik: Güzel adamdı! Dergilik: Güzel adamdı!
  • Temmuz 20, 2025

Dört ayda bir yayımlanan Çelebi, 16. sayısıyla okuruna merhaba dedi. Ahmet Şahin yönetimindeki derginin kapağına Hasan Celal Güzel’in tebessüm eden bir fotoğrafı konulmuş çünkü bu sayı tamamıyla ona ayrılmış. Kültür hayatımızdaki biyografi/portre çalışmalarının kıtlığını aşma yolunda attığı önemli…

Devamı

Devamı
Koleksiyon olmasaydı biyografisini yazamazdık Koleksiyon olmasaydı biyografisini yazamazdık
  • Temmuz 20, 2025

Estetik duyarlılığı, arşiv merakı ve koleksiyonculuk tutkusu ile erken Cumhuriyet günlerinin tanıklarından mimar, milli yüzücü ve koleksiyoner Leyla Asım Turgut, Türk ve İslam Eserleri Müzesi sergi salonunda açılan “Bir Tutkunun Peşinde: Leyla Asım Turgut” sergisi ile anılıyor. Turgut’un…

Devamı

Devamı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir