Trump doğumla vatandaşlığı sona erdirmeye kararlı

yönetimi, dün Yüksek Mahkeme’ye yeniden başvuruyu yaparak,  doğumla vatandaşlık hakkını sona erdirmeyi amaçlayan yürütme emrinin anayasaya uygunluğunu incelemesini istedi. Daha önce yürütmesi durdurulan bu başkanlık emiri, 2025 yılı içinde ikinci kez yargıçların önüne konuldu. 

Trump yönetimi, Anayasa’nın 14. ek maddesinin, ‘de doğan kişilere çok uzun zamandır vatandaşlık hakkı vermesine rağmen, Yüksek Mahkeme’ye yaptığı itirazda, bu uygulamanın “yanlış” olduğunu ve bu görüşün “yaygınlaştığını ve yıkıcı sonuçlar doğurduğunu” savundu.

Trump, Anayasa’daki “”Amerika Birleşik Devletleri’nde doğan veya vatandaşlığa geçen ve Amerika Birleşik Devletleri’nin yargı yetkisine tabi olan tüm kişiler, Amerika Birleşik Devletleri’nin ve ikamet ettikleri eyaletin vatandaşıdır.” maddesinin olumsuz etkisi olduğunu savunuyor.

Yönetimin baş temyiz avukatı Başsavcı D. John Sauer, “Alt mahkemenin kararları, başkan ve yönetimi için son derece önemli bir politikayı, sınır güvenliğimizi baltalayacak şekilde geçersiz kıldı,” dedi. Suaer, “Bu kararlar, yasal bir gerekçe olmaksızın, yüz binlerce niteliksiz insana Amerikan vatandaşlığı ayrıcalığı veriyor.”

BAŞVURUNUN GEÇMİŞİ

ABD Yüksek Mahkemesi’nin 9 üyesinden 6’sı, doğum yoluyla vatandaşlık hakkını sınırlamayı amaçlayan başkanlık emrine karşı alt mahkemelerin ülke çapında ihtiyati tedbir kararı veremeyeceğine hükmetti.

2025 yııl temmuz ayındaki gerekçeli kararda, Yargıç Amy Coney Barrett,  kararda şu ifadelere yer verdi:

“Önümüzdeki mesele bir çözüm yolu meselesidir, 1789 Yargı Yasası uyarınca, federal mahkemelerin evrensel ihtiyati tedbirler çıkarma konusunda eşitlikçi bir yetkisi olup olmadığı. Evrensel bir ihtiyati tedbir, eşitlikçi bir otoritenin kullanımı olarak haklı gösterilebilir ancak Kongre, federal mahkemelere bu yetkiyi vermemiştir.”

Mahkeme, Trump’ın doğumla vatandaşlık hakkını sona erdirmeyi amaçlayan yürütme emrinin yasallığı konusunda doğrudan bir karar vermedi.

Ancak azınlıkta kalan üç liberal yargıç, Başkan’ın emrinin açıkça hukuka aykırı olduğunu savundu. Yüksek Mahkeme’nin kararı, Trump’ın ikinci başkanlık döneminin ilk gününde imzaladığı ve kısa süreli vizelerle ya da yasal statüsü bulunmayan yabancıların ABD’de doğan çocuklarına vatandaşlık verilmesini engellemeyi hedefleyen yürütme emrine ilişkin üç ayrı davayı kapsıyor.

Söz konusu davalarda alt mahkemeler ülke çapında ihtiyati tedbir kararı almış, Trump yönetiminin avukatları ise bu mahkemelerin yetkilerini aştığını öne sürerek dosyanın yeniden ele alınması için Yüksek Mahkeme’ye başvurmuştu.

Yüksek Mahkeme, Nisan ayında Trump’ın yürütme emrine karşı ülke çapında “genel” ihtiyati tedbir kararı veren Maryland, Massachusetts ve Washington eyaletlerindeki üç alt mahkeme yargıcına odaklanan birleştirilmiş davaları görüşmeyi kabul etmişti. Mahkeme’nin kararı, hem kısa hem de uzun vadede geniş yankı uyandırmıştı.

Özellikle Trump’ın ikinci başkanlık döneminde Beyaz Saray politikalarına karşı açılan 300’ü aşkın federal davanın seyri açısından belirleyici rol oynayacak. Söz konusu yürütme emri, kısa süreli vizelerle ya da yasal statüsü olmayan kişilerin ABD’de doğan çocuklarına vatandaşlık hakkı tanınmasını engellemeyi hedefliyordu.

Kaynak: NTV

Lionel

Yazıya tutkuyla bağlı olan Lionel, At gözlüklerini çıkarıp çevresine bakiyor ve gördüklerini Bikonu.com’da gündemi farklı bir bakış açısıyla ele alıyor. Analitik yaklaşımı, sade dili ve dikkat çekici yorumlarıyla okurların ilgisini çekmeyi başarıyor. İlgi alanları arasında güncel haberler, kültür, toplum ve insan hikâyeleri yer alıyor.

İlgili Yazılar

Black Friday 2025 hazırlıkları başladı: Black Friday ne zaman, hangi tarihte?
  • Eylül 27, 2025

Alışveriş dünyasının en yoğun dönemlerinden biri olan Black Friday, cazip kampanyalarıyla öne çıkıyor. Her yıl milyonlarca tüketiciyi peşinden sürükleyen bu indirim dönemi, hem online alışverişte hem de mağazalarda büyük ilgi görüyor. Kısa süreli avantajlar ve geniş ürün yelpazesiyle…

Devamı

Devamı
Dünya Kahve Günü’nün tarihi (Kahvenin çıkış hikayesi)
  • Eylül 27, 2025

Kısa sürede Arap dünyasında yayılan kahve, 16. yüzyılda İstanbul’daki kahvehanelerle sosyal yaşamın parçası haline geldi. Bu mekânlar, sohbetin, siyasetin ve kültürün merkezi oldu. Osmanlı’dan Avrupa’ya yayılan kahve, 17. yüzyılda Londra ve Paris’te açılan kahvehanelerle modern toplumsal hayatın vazgeçilmez…

Devamı

Devamı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir