
Bir düşünceyi paylaşmanın işlevi bazen o düşünceye inanmak bile değildir.
O düşünceyi taşımak, bir tür sosyal şifre gibi kimliğinizi gösteren bir işarettir; sana benzeyenlerle görünmez bir bağ kurar.
Singh, bunu “bir şeye inanmak değil, o şey aracılığıyla birilerine inanmak” olarak tanımlıyor. Biri “evet, dünya düzdür” dediğinde asıl niyeti fiziksel gerçekliği tartışmak değil, “ben sizin tarafınızdayım” demektir. Bu noktada doğruluk önemini yitirir; ilişki belirleyici hale gelir.
Kaynak: Yeni Safak – Aktüel