Marmara Denizi’nde Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, İstanbul’un yanı sıra çevre illerden de hissedildi.
127 ARTÇI DEPREM
İçişleri Bakanı Ali Yelrikaya, yaptığı açıklamada, “Bugün Marmara Denizi içerisinde saat 12.49’da 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Yerin yaklaşık 7 km derinliğindeki deprem toplam 13 saat 13 saniye sürdü” dedi.
Yerlikaya, Silivri açıklarında 24 km uzakta olan deprem başta İstanbul olmak üzere, Tekirdağ, Yalova, Bursa, Balıkesir illerinde de hissedildi. Saat 17.55’e kadar en büyüğü 5.9 olmak üzere 127 artçı deprem meydana geldi” diye konuştu.
YANKI BAĞCIOĞLU’NDAN KRİTİK UYARI
Korkutan deprem sonrası, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu’ndan bir açıklama geldi.
Bağcıoğlu, “Can kaybı olmaması büyük bir teselli olmakla beraber, İstanbul bölgesinde beklenen büyük depreme yönelik hazırlıkların durumunu sorgulamamız için belki de son uyarı niteliği taşımaktadır” dedi.
“KAYIP OLMAMASI BİR TESELLİ AMA SON UYARI OLABİLİR”
Bağcıoğlu’nun açıklaması şöyle:
“Marmara Denizi’nde yaşanan 6,2’lik depremde can kaybı olmaması büyük bir teselli olmakla beraber, İstanbul bölgesinde beklenen büyük depreme yönelik hazırlıkların durumunu sorgulamamız için belki de son uyarı niteliği taşımaktadır.
Öncelikle; Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP)’ın revize edilerek, devletin üstün kabiliyetlere sahip, en etkin ve organize kurumu olarak TSK’nın afet müdahalesinde “destek çözüm ortağı” yerine, ‘esas çözüm ortağı’ olarak konumlandırılması, gelecekte yaşanabilecek felaketlerde can kayıplarını en aza indirmek için kaçınılmaz bir adımdır.
‘Afet ve Acil Durum Kurulu’nda yer almayan ancak gerektiği taktirde davet edilen Millî Savunma Bakanlığı / Genelkurmay Başkanlığı temsilcilerinin bu kurulda sürekli yer almaları zorunludur.
TSK; kurumsal yapısı, lojistik kabiliyetleri ve geniş insan gücü göz önüne alındığında krizin yönetilmesinde ve müdahalede merkezi bir rol üstlenmelidir. 6 Şubat depreminde yaşanan zafiyetler de dikkate alınarak; afet durumunda hangi bölgede hangi askeri birliğin hangi teçhizat veya araçla görevlendirileceğine yönelik AFAD’ın destek talebi yapıp yapmamasına bağlı kalmaksızın müdahale planları yapılmalıdır.
Ayrıca; özellikle İstanbul için afet sonrası kurtarma ekiplerinin ve yardımların deniz yoluyla ulaştırılması ile tahliye maksatlı kullanılmak üzere belirlenen deniz limanları ve marinaların güçlendirilmesi sorumlu olan Bakanlık / Kurum / Şirketler tarafından yapılmalıdır. Bu bölgelere yardım getirecek Deniz Kuvvetleri Komutanlığı gemileri dahil kamu ve özel sektöre ait gemiler şimdiden belirlenmeli ve periyodik olarak görevlendirme listesi güncellenmelidir.
Askeri sağlık sistemi yerle yeksan edildiği için; hastane maksatlı kullanılacak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı gemilerinde görevlendirilecek sivil sağlık ekiplerinin ismen ve tıbbi malzemelerin ise nereden alınacakları şimdiden belirlenmeli ve güncel tutulmalıdır. Gecikmeye tahammül olmayacaktır.
?Çeşitli defalar ikaz ettiğimiz gibi, Sağlık Bakanlığı envanterine özellikle afet durumlarında acil müdahale için kullanılmak üzere Hastane Gemisi dahil edilmeli, bu proje süratle realize edilmelidir.
Yıkıma yol açmayan bir deprem sonrası bile haberleşmede ciddi sıkıntılar yaşanmıştır. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, özellikle İstanbul’da yaşanabilecek kriz durumlarında kesintisiz iletişim sağlayacak tedbirleri almalıdır. Herhangi bir afette İstanbul ölçeğinde iletişim hatlarının yoğunlukla kullanılacağı geçmişte yaşanan acı tecrübelerle sabittir. Yoğun kullanım talebi bahane olamaz, ilgili GSM şirketlerinin oluşacak yoğunluğu dikkate alarak şimdiden tedbirler alması zorunludur.
?Maalesef son olarak da tecrübesi, organizasyon ve sevk idare yetenekleri ile başta Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının görevlerinin başında olamaması da ayrı bir zafiyet olarak ortaya çıkmaktadır.”
Kaynak Cumhuriyet
