
UEFA Şampiyonlar Ligi‘nde turnuvanın bu sezon favorilerinden olan İngiliz devi ile RAMS Park’ta karşılaşan Galatasaray, mücadeleden Osimhen‘in penaltıdan kaydettiği golle 1-0 galibiyetle ayrılırken alınan bu sonuçla büyük bir sevinç yaşandı.
Tarihi zaferin yankıları sürerken Sarı-Kırmızılılar’ın bu galibiyeti için spor yazarları dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
İŞTE O SÖZLER…
“GERÇEK GALATASARAY BU” | OSMAN ŞENHER
Kolay değil Frankfurt maçından sonra Şampiyonlar Ligi’nin favorilerinden bir tanesi olan Liverpool’u yenmek. Önce Okan Buruk, sonra futbolcuları alkışlamak lazım. Hoca Liverpool’u müthiş analiz etmiş. Rakibe boş alan bırakmadılar. Hava toplarında ilk hamleleri Galatasaray yaptı. Süper Lig’deki handikaplar ve hataların hiç birini tekrarlamadı. Takım olarak hücuma gittiler, defansa geldiler. Orta sahanın kontrolünü maçın hiç bir dakikasında rakibe vermediler.
Ismael Jakobs sol bekte hayatının futbolunu oynadı. Tek kelimeyle mükemmeldi. Gol çizgisinden de bir top çıkardı. Aynı şekilde sağ bek Singo gerçek bir sağ bek olduğunu enerjisiyle, gücüyle ve tekniğiyle doksan dakika gösterdi, oyundan hiç düşmedi, hata yapmadı. Kaleci Uğurcan yine kalesinde devleşti. Sanchez ve Abdülkerim hatasız oynadılar, risk almadılar. Torreira ile Lemina, önlerinde İlkay müthiş bir orta saha oldular. Hem defansif anlamda hem de ofansif anlamda. Rakip atakları yerinde müdahalelerle kesip sonra da hücuma çıktılar.
Barış Alper özellikle ilk yarıda çok etkiliydi. Kaleciyle karşı karşıya kaldı, golü atamadı ama ikinci deparında takımına penaltı kazandırdı. Yunus da ileri gitti, defansına geldi yardım etti, sahada kaldığı müddetçe vazifesini yaptı. Osimhen’e ayrı bir parantez açıyorum. Gerçekten çok büyük bir santrfor. Resmen Liverpool defansını hırpaladı ve dövdü. Neticede sarı-kırmızılılar dün gece kazanmak için taraftarıyla bütünleşerek her şeyi yaptı. Galibiyeti hak ettiler helal olsun!
Şimdi merak ediyorum; Eintracht Frankfurt maçından itibaren ‘Okan Buruk gitsin’ diye bas bas bağıranlar, ‘Liverpool, Galatasaray’ın içinden geçer’ diyenler hiç utanmayacaklar mı? Ne demek yani bir takım Şampiyonlar Ligi’nde bir mağlubiyet aldı diye hoca mı gönderilir? Üç senedir bu takımı hangi teknik adam şampiyon yapıyor? Her neyse bunları konuşacağız. Futbolumuzu kirletmek isteyenlerle biz de mücadele edeceğiz. Sonuçta teknik direktörler başarılı olmak için emek veriyor.
Futbolun içinde tabii ki galibiyetler, güzel oyunlar, mağlubiyetler ve kötü oyunlar olacak. Neticeye bakmak lazım. Galatasaray ligde 7 maçta 7 galibiyet aldı. Devler Ligi’nde ilk maçında en kolay rakibe yenildi, ama dün gece o yenilgiyi affettirdi. Avrupa’nın en iyi takımını yendi. Üstüne basa basa söylüyorum; bu galibiyetle Cim Bom Devler Ligi’ni mutlaka ilk 16, o da olmazsa ilk 24’ün içinde bitirecektir. (MİLLİYET)
“KENARDA SANKİ MİRCEA LUCESCU’NUN RUHU VARDI” | UĞUR MELEKE
Okan Buruk’un dün Seyrantepe’deki dev maçta en büyük rakibi Arne Slot değil, Okan Buruk’tu aslında. Sebebi de şu: Adeta iki farklı Okan Buruk var. Biri sakin, soğukkanlı. Son üç sezonu şampiyon bitiren, Avrupa’da Manchester, Bayern gibi rakiplere karşı ayakları birbirine dolaşmayan… İkinci bir Okan Buruk var bir de: Kritik müsabakalar öncesi anlamsızca takımının temel ayarlarıyla oynayan. Young Boys maçlarında aniden Batshuayi’yi 11’e sokup 4-4-2’ye dönen…
AZ Alkmaar 11’ine Cuesta’yı monte etmek için üçlü savunma riski alan… Rakipleri şaşırtayım derken kendisi şaşıran. Dün Liverpool’a karşı hangi Okan Buruk’un kenarda olacağıydı zaten temel soru. Neyse ki Buruk bu kez kimseyi şaşırtmaya kalkmadı; takımını dün sahaya orijinal ayarlarıyla, kas hafızasıyla, ideal 11’i ve klasik dörtlü savunmayla çıkardı. Bunun ödülünü de kısa sürede aldı zaten.
Sarı kırmızılılar dün hem çok organize, hem de tutkulu bir 45 dakika oynadı Rams Park’ta. Şampiyonlar Ligi’nin favorilerinden birine karşı Torreira liderliğinde etkili hücum pres yaptı. Sol önde Barış, ilk devrede sağ bek oynayan Szoboszlai’ye karşı üstünlük kurdu. Osimhen gücüyle, kalitesiyle bugün Premier Lig devlerinin çoğunda ilk 11 oynayabileceğini gösterdi bir kez daha. Hak edilmiş bir üstünlükle girdi Galatasaray soyunma odasına.
Dünyanın en kaliteli takımlarından biri Liverpool’un ikinci 45’te baskıyı artırması doğal… Arne Slot, İstanbul’dan puanla çıkmak için tüm kozlarını oynadı, bir ara Liverpool’un ileri dörtlüsü sağdan sola Salah-İsak-Ekitike-Wirtz oldu. Üstelik Osimhen-İlkay çıkıp İcardi-Sara girince önde top tutamamaya başladı sarı kırmızılılar. Okan Buruk’un dün verdiği en doğru karar, Frankfurt’ta her topu ezen ve takımına adeta ihanet eden Sane’yi oyuna sokmamasıydı bence.
Büyük hoca, büyük oyuncuların etiketleri altında ezilmez. Formayı hak edene verir. Büyük maçlarda aniden formasyon değiştirmez, takımının alışık olduğu ayarları bozmaz. Doğru kararlar, doğru oyunları tetikler. O zaman da dünkü gibi büyük galibiyetler gelir işte. Kenarda Mircea Lucescu’nun ruhu vardı sanki ikinci yarıda. (HÜRRİYET)
3 PUANIN ÖTESİNDE | BÜLENT TİMURLENK
Okan Buruk’un fabrika ayarlarına dönmesi gerekiyordu. Alanya testinden alınacak cok ders vardı, almış da. Sezona iyi başlamayan Leroy Sane’yi böylesine yüksek profilli bir maçta kulübede oturtmak cesur bir karar. Liverpool’da Salah’ın yedek, Szoboszlai’nin sağ bekte oynaması açıkçası Galatasaray için oyun başlarken avantajdı. Bu seviyedeki maçların yoğunluğu ikili mücadele ve çok koşu gerektirir, Galatasaray bunu başardı.
Liverpool’un çizgiden dönen topundan sonra penaltı ile öne geçmek mücadelenin ödülü gibiydi. Singo, Gakpo ile iyi boğuştu. Jakobs bu maç için doğru tercih olduğunu gösterdi. Ön alan baskısı Liverpool’a tahminlerin ötesinde fazla hata yaptırdı. İkinci yarıda skoru korumak için derinden dikkatli bir savunma gerekliydi. Osimhen’in önce Yunus’a vermediği top, ardından karşı karşıya kaçırdığı top, bunlar gol olsa Liverpool’un fişini erken çekerlerdi.
Kaynak: Mynet