Kadınların en çok yaşadığı ama en az konuştuğu sendrom: PCOS

”Bu ay yine regl olmadım. Benim regl döngüm zaten hep düzensizdi.”

”Gebelik testim yine negatif çıktı.. Neden hamile kalamıyorum?”

”Saçlarım çok dökülüyor, tüylenmem de sanki biraz arttı.”

Belki bu cümlelerden birini sen de kendine fısıldadın. Çoğu zaman bu belirtileri geçici bir stres, yorgunluk ya da genetik bir miras olarak görüp erteliyoruz. Oysa vücudumuz, bize sessizce bir şeyler anlatmaya çalışıyor.

Regl düzensizliği, duygusal dalgalanmalar, kilo değişimleri, cilt sorunları… Bazen tüm bu küçük işaretleri yok sayabiliyoruz. Kimi zaman kendimizi suçluyor, sebebini sorguluyor; kimi zaman da ”nasıl olsa geçer” diyerek erteliyoruz.

İşte tam da bu noktada sana bir tavsiyem var: Kaçma!

Çünkü PCOS öyle bir sendrom ki, üstüne gidilmediğinde sadece bedeni değil, ruhu da yavaşça yoruyor. Korkma, yalnız değilsin. Doğru bilgi, doğru tedavi ve kendine anlayışla yaklaşmak, bu sürecin en etkili ilacı.

Şimdi gel, bu sendromu birlikte anlayalım: Kadınların en çok yaşadığı ama en az konuştuğu sendrom: PCOS.

PCOS NEDİR?

Polikistik Over Sendromu (PCOS), kadınlarda en sık görülen hormonal dengesizliklerden biridir. Normalde yumurtalıklarımız her ay belli bir döngüyle yumurta üretirken bu rahatsızlıkta döngümüz biraz karışır. Vücudumuz, normalden daha fazla erkeklik hormonu (androjen) üretmeye başlar. Bu da yumurtlamayı bozduğu için regl düzensizliği, tüylenme, sivilcelenme, kilo alımı gibi etkiler ortaya çıkartır.

Yumurtalıklarda çok sayıda küçük kistin (folikül) oluşmasıyla ayırt edilir; fakat asıl sorun ise bu kistlerin sebep olduğu hormonal dengesizliktir. Aslında ”kist” dediğimiz şeyler genelde olgunlaşmamış yumurtalardır. Yani çoğu zaman zararsızdır ama vücuttaki hormon dengesizliği yüzünden yumurtlama gerçekleşmez. Sonunda regl gecikir ya da hiç olmaz, bu da gebelik planlayanlarımız için zorluk yaratabilir.

Aslında PCOS sadece yumurtalıklarla ilgili bir hastalık olmaktan ziyade bedenin hormon sistemizi, metabolizmayı ve duygusal dengeyi etkileyen bütüncül bir durumdur. Bu yüzden bazı kadınlarda sinirlilik, anksiyete ya da depresif ruh hali de görülebilir. Kısacası hem beden hem ruh aynı anda etkilenir.

Ama şunu bilmek gerekir: PCOS tedavi edilebilir bir durumdur. Yani doğru beslenme, düzenli uyku, stres kontrolü, egzersiz ve gerekirse tıbbi destekle hormon dengesini yeniden kurmak mümkündür. Kısacası, vücudu tanımak ve onunla savaşmak yerine onu anlamak PCOS’la mücadelenin ilk adımıdır.

NEDEN OLUR?

Bilimsel olarak hala kesin bir nedeni bilinmemekle beraber Polikistik Over Sendromu’nun ortaya çıkışında birkaç başlık öne çıkıyor. Buna ”bedenin dengesinin şaşması” diyebiliriz.

  • Genetik yatkınlık: Çekirdek ailenizdeki kadınlarda bu rahatsızlık varsa (anne, teyze, abla gibi) sizde de görülme ihtimali artar. 
  • İnsülin direnci: Vücudun şekeri doğru kullanamadığında, pankreas daha fazla insülin üretmeye başlıyor. Bu da yumurtalıkları etkileyip daha fazla erkeklik hormonu (androjen) salgılatıyor. Sonuç ise: regl düzensizliği ve kilo alımı gibi klasik PCOS belirtileri.
  • Hormon dengesizlikleri: Özellikle LH, FSH, TSH, testosteron ve östrojen oranlarındaki bozulmalar, döngüyü doğrudan etkiler.
  • Stres, uyku düzensizliği ve yanlış beslenme: Kortizol hormonundaki artış yani sürekli stres uykusuzluk ya da çok uyuma gibi hazır gıdalarla beslenmek de vücuttaki hormonal dengeyi bozuyor. Beden bir noktadan sonra ”ben bu tempoya yetişemiyorum” diyor.

Kısaca PCOS, tek bir sebepten değil; yaşam tarzı, genetik yapı ve stresin birleşiminden doğan bir tablo. Ama güzel tarafı şu: Bu tabloyu değiştirebilmek mümkün.

KADINLARI NASIL ETKİLER?

PCOS’un etkileri hepimiz için farklıdır ama genelde üç alanda kendini gösterir:

  • Fiziksel: Regl gecikir, bazen çok az bazen çok fazla olur. Ağrılar artar, sancılar sıklaşabilir. Kilo almak kolaylaşırken, zayıflamak ise zorlaşır. Ciltte sivilcelenmeler, özellikle de çene ve yüzümüzde tüylenme görülebilir. Saçlar ise incelip, dökülebilir.
  • Duygusal: Hormon dengesi bozulunca duygularda doğrudan etkilenir. Bir gün enerjik, diğer gün sebepsizce moralsiz hissedebilirsin. Bazı kadınlar kaygı, sinirlilik veya depresif bir ruh hali yaşar. 
  • Üreme sağlığı: Yumurtlama problemleri nedeniyle gebelikte zorlanma, düşük riski ya da yumurta kalitesinde azalma görülebilir. Ama bu imkansız demek değildir. Doğru tedaviyle, birçok kadın PCOS’la birlikte sağlıklı bir şekilde anne olabiliyor.

Eğer bu belirtilerden birkaçını uzun süredir yaşıyorsan, regl düzensizliğin varsa geç oluyorsan ya da 2-3 aydır olamıyorsan gibi şikayetlerin varsa ve bu rahatsızlıklar artık seni zorlamaya başladıysan artık bir kadın doğum uzmanına görünmenin zamanı gelmiştir.

Erken teşhis, hem fiziksel hem duygusal olarak çok rahat bir süreç geçirmeni sağlar.

TEDAVİ VE YAŞAM TARZI: PCOS’LA BARIŞMANIN YOLLARI

PCOS’un tek bir tedavi şekli yok, çünkü her kadında etkisi biraz farklı oluyor. Ama yaşam tarzını düzenlemek, bu sendromla barışmanın en güçlü yoludur. Bu süreç aslında “bedenini anlamak ve ona iyi bakmayı öğrenmek”le başlar.

Şekerli, beyaz unlu ve işlenmiş gıdalar vücudun insülin dengesini bozar. Bu yüzden PCOS’ta en etkili adım, beslenmeyi sadeleştirmektir. Tam tahıllar, sebzeler, bakliyatlar, sağlıklı yağlar ve yeterli protein; vücudun şeker dengesini koruyarak hormon sistemine destek olur. Bazı kadınlar için düşük glisemik indeksli diyetler çok fayda sağlar.

Her gün yoğun spor yapmana gerek yok. Günde 30 dakikalık bir yürüyüş bile kan dolaşımını düzenler, insülin direncini azaltır. Yoga veya pilates gibi nefes odaklı egzersizler de hormonlarını sakinleştirir. Hareket ettikçe hem bedenin hem zihnin toparlanır.

  • Uyku ve stres yönetimi

Uykusuzluk, PCOS’un gizli düşmanıdır. Az uyku, kortizol hormonunu artırır ve bu da hormon dengesini daha çok bozar. Geceleri düzenli uyumaya, sabahları aynı saatte uyanmaya özen göster. Bir fincan bitki çayı, nefes egzersizi ya da dua bile stresini azaltabilir.

  • Tıbbi destek

Bazı durumlarda doktor, regl döngüsünü düzenleyen ya da insülin direncini azaltan ilaçlar önerebilir. Ancak bu herkes için aynı değildir; çünkü her bedenin ihtiyacı farklıdır. Bu nedenle mutlaka bir kadın doğum uzmanı ya da endokrinolog eşliğinde ilerlenmelidir.

  • Psikolojik denge

PCOS sadece bedeni değil, duyguları da etkiler. Bazı günler sebepsizce öfkeli, yorgun ya da umutsuz hissedebilirsin. Bu hisler  ”zayıflık” değil; hormonlarının, bedeninin dengesizliğinin yansımasıdır. Kendine anlayışla yaklaş. Küçük adımlarla ilerlemek bile büyük bir iyileşme sürecidir.

Hepimiz farklı bedenlerde, bazen aynı sorunları yaşıyor; aynı hisleri taşıyabiliyoruz. Bu yazıyı okurken sende PCOS’la mücadele eden birçok kadın gibi kendinden bir parça bulduysan, hissettiklerini paylaşabilirsin. Belki senin hikayen, başka bir kadının iyileşme yolculuğunun başlangıcı olur.

Kaynak: ensonhaber.com

Lionel

Yazıya tutkuyla bağlı olan Lionel, At gözlüklerini çıkarıp çevresine bakiyor ve gördüklerini Bikonu.com’da gündemi farklı bir bakış açısıyla ele alıyor. Analitik yaklaşımı, sade dili ve dikkat çekici yorumlarıyla okurların ilgisini çekmeyi başarıyor. İlgi alanları arasında güncel haberler, kültür, toplum ve insan hikâyeleri yer alıyor.

İlgili Yazılar

Ordu’da fındık hasat tarihleri açıklandı
  • Temmuz 29, 2025

Orduda hasat tarınları açıklanarak, üreticiler "erken hasat"için uyarıldı. Kaynak: ensonhaber.com

Devamı

Devamı
Sezaryen ve normal doğum arasındaki 6 hayati fark!
  • Temmuz 4, 2025

Doğum sürecinde alınan kararlar, annen ve bebeğin sağlığı üzerinde uzun vadeli etkiler bırakır. Doktor onayı dışında tercih edilmemesi gereken sezaryen doğumun aksine, normal doğum; daha hızlı iyileşme, daha güçlü anne-bebek bağı ve düşük komplikasyon riskiyle öne çıkıyor. Kaynak:…

Devamı

Devamı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir