Murat Ülker Nepal ‘GOYA’sı izlenimlerini okurlarıyla paylaştı: Roberto Carlos sürprizi Murat Ülker Nepal ‘GOYA’sı izlenimlerini okurlarıyla paylaştı: Roberto Carlos sürprizi

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, pladis ve GODIVA Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, GOYA (Gez, oturma yerinde artık) ilkesine dayanarak farklı konu başlıkları altındaki deneyimlerini takipçileriyle paylaşmaya devam ediyor. Bu kez, Nepal gezisinden deneyimlerini okurlarıyla paylaştı.

Murat Ülker’in yazısı şu şekilde;

NEPAL’E HALA GİTMEDİNİZ Mİ?

Kısa bir süre önce Nepal GOYA’sındaydım. TAC Otelleri sahibi Chaudhary ailesinin davetlisiydim. Malum dünyanın her yerinde müşterilerimiz, tüketicilerimiz var. Nepal uzun süredir gitmek istediğim, merak ettiğim ülkelerden biriydi. Hindistan ile Çin’in arasında Himalayaların gölgesinde, denize kıyısı olmayan bir ülke. Gidenleriniz, görenleriniz mutlaka vardır, Nepal üzerine çok şey yazılmıştır ama Nasreddin hocanın dediği gibi ben de gittim, gitmeyenlere anlatayım…

30 milyonluk nüfusu ile Nepal, dağların sarp coğrafyasında olduğu kadar Katmandu Vadisi’nin yeşil mi yeşil düzlüklerinde de yaşamını sürdürüyor. Yeryüzünün en yüksek zirvesi Everest dağı da bu topraklarda yükseliyor.

Depremin ardından yeniden inşa:

2015’teki büyük sarsıntının yaraları hâlâ sarılıyor. Gördük ve anladık ki tapınaklar, avlular, tarihî yapılar yavaş yavaş yeniden ayağa kalkıyor.

Turizmin dönüşü:

Pandemi sonrası artan turizmle vadideki Katmandu, Patan, Bhaktapur şehirleri yeniden canlanmış.

Ekonominin direği döviz:

Nepal ekonomisi hâlâ büyük ölçüde yurtdışında çalışan işçilerin gönderdiği paraya dayanıyor. Turizm ve tarım destekleyici, ama asıl çarkı gurbetçi dövizleri çeviriyor.

Sosyal medya yasağı, yolsuzluk algısı, siyasi nepotizm ve ekonomik fırsat eşitsizlikleri gibi ihtilaflı konular genç nüfusun büyük bir öfke patlamasına neden olmuş görünüyor. Açıkçası Nepal’de gençler arasında telefon kullanımının çok oluşu, gençlerin telefonlarla sürekli fotoğraf ve vidyo çekmeleri dikkatimi çekmişti. Nedenini, internetin oldukça ucuz olması, diye açıklamışlardı.

KATMANDU’DA BUDA HERKESE GÜLÜMSÜYOR

Nepal’in başkenti Katmandu’ya sabahın erken saatlerinde indiğimizde havalimanının girişinde bizi altın parıltılı, oturan bir Buda heykeli karşıladı. Bize “hoş geldiniz” der gibiydi. Otele doğru yola çıktığımızda Katmandu’nun yollarında bir sel gibi akan motosikletlerle burun buruna geldik. Daracık caddelerde erken saatlerde bile yeşil trafik ışığı yandığında bir karmaşa, daha sonra düzen, sonra yine karmaşa ve bu tüm Nepal gezisi boyunca sürdü.

Yolda asıl işimiz GOYA’yı ihmal etmedik. Şu anda Nepal’de üretimimiz yok, ürünlerimiz Hindistan’dan geliyor. Rekabeti görmek ve raflardaki konumumuzu gözlemlemek benim için keyifli oluyor. Nepal’de raflar çok renkli ve hareketli idi. Ürünlerimizin pozisyonlanması da takdire şayandı, hatta aşırı idi.

[embedded content]

[embedded content]

[embedded content]

Ve iştah açıcı kokular, kızgın yağda kızaran lokma tatlısı, gulab camun, burada jeri diyorlar. Yanında sokak tezgahında asılı muzlar, yeşil Hindistan cevizleri, çeşitli yöreye has meyveler… Bir başka sokakta kurutulmuş tuzlu balık yığınları, çuvallarda kırmızı biberler… Hayatın tatlı, tuzlu tüm tatları ama keskin, yan yana sergileniyor. Bizim pazarlarımız gibi ama daha yoksul bir manzara.

Öğle yemeğini Bhaktapur’daki tarihî bir avluda, Mul Chowk lokantasında yedik. Beyaz şemsiyelerin altında serin avlu, tuğla duvarların arasında otantik bir yerdi. Burada da meydanın ortasında bir Buda putu bizi selamlıyordu. Zaten en çok sergilenen hediyelik eşya da değişik ölçü ve şekildeki Buda putları.

[embedded content]

Bhaktapur: Tuğlanın ve Taşın Krallığı

Öğleden sonra Bhaktapur’a vardık, şehir adeta bir açık hava müzesi. Tuğla döşeli meydanlarda, saçaklarından kırmızı püsküller sarkan ahşap pagodalar. Hemen yanında taş merdivenlerine putların dizildiği Şikhara tapınakları Vatsala Durga ve Siddhi Lakshmi var. Burada o kadar çok tapınak var ki, birbirinden ayırt edemiyorsunuz. Ama 55 Pencereli Saray görülmesi gerekenlerden biri…

Thanka Sanat Okulu

Katmandu’yu kıyı köşe gezerken önünüze hep Hindistan’daki gibi küçük kiranalar yani bakkallar çıkıyor. Sayısının 300 bin olduğu tahmin ediliyor. Bhaktapur açık hava müzesinden çıkıp bir mandala sanat atölyesini gezmeye giderken ben yine bakkalları goya’ladım. Hem bizim ürünleri hem rakip ürünleri inceledim. Farklı kültürlerde farklı ülkelerde ürünlerimizi en ücra köşelerde bile görmek, şükrolsun takdire şayan!

[embedded content]

Okulun içinde sükun vardı; rengarenk tablolar bir ahenk içindeydi. Ortadaki dev tablo, iç içe geçmiş kareler ve dairelerle evrenin haritası, mandala imiş. Bir diğerinde kırmızı fon üzerinde spiral gibi yazılmış mantralar. Başka bir tabloda lotus çiçekleri içinde bija heceleri. Her biri meditasyon, dua, öğrenim için kullanılan kutsal resimlermiş. Mandala yalnızca sanat değil; bir tür kozmik pusula diyorlar. İnanmak isteyene inandığı her şey bir pusula zaten. İnsan şaşırtmasın yolunu yeter.

Sonra üst kata çıktık, küçük odalarda atölyeler ve mandala çizen genç sanatçılar vardı. Tabii ki bu mandalaları hikayelerle bezeyip satmaya çalışan tezgahtarlar da… Öyküleri dinledik epeyce, birini sorularımla bezdirdim, lakin cevap aldığımı söyleyemeyeceğim.

Gün batımında bizi bu diyarlara davet eden Nepal’in bilinen Chaudhary ailesinin evine ziyarete gittik. Girişte çok kollu, azman bir Ganeşa putu heykeli bizi karşıladı. Hinduizm’de engelleri kaldıran put Ganeşa eşikte misafire yol açıklığı demektir.

Akşam yemeği gümüşten bir thali tepsisi içinde geldi. Daha önce de belirttim, kuşkusuz yemekler yerel kültür için mükemmel olabilir ama tabii ki biz yerken biraz zorlandık, hatta bazen aç kalıp lavaş kıvamındaki rotilerle yetindik.

Nepal hala depremin yaralarını sarıyor, ekonomik dengesizlikle uğraşıyor, ama bütün bunların arasında ziyaretçilerini Buda’nın gülümsemesiyle, khata şalının saflığıyla, tika töreninin sıcaklığıyla karşılayan bir ülke. Sanırım onları güzel günlere ulaştıracak değerler de bu “sıcaklıktan” kaynaklanan değerler…

Kaynak: Yeni Safak – Aktüel

Lionel

Yazıya tutkuyla bağlı olan Lionel, At gözlüklerini çıkarıp çevresine bakiyor ve gördüklerini Bikonu.com’da gündemi farklı bir bakış açısıyla ele alıyor. Analitik yaklaşımı, sade dili ve dikkat çekici yorumlarıyla okurların ilgisini çekmeyi başarıyor. İlgi alanları arasında güncel haberler, kültür, toplum ve insan hikâyeleri yer alıyor.

İlgili Yazılar

Kreşte akılalmaz olay: Öğretmen 3 yaşındaki çocuğu ısırdı Kreşte akılalmaz olay: Öğretmen 3 yaşındaki çocuğu ısırdı
  • Ekim 20, 2025

Sonraki haber Edirne’deki bir özel kreşte 3 yaşındakini kızının öğretmen tarafından ısırıldığını iddia eden baba şikayetçi oldu. Kreşte inceleme başlatıldı. Kızıyla konuşan baba, kızının kolunu göstermesi üzerine buradaki morluk ve ısırılma izini gördü. Aile ve Sosyal Hizmetler İl…

Devamı

Devamı
Cedidiye Kent Meydanı Projesi 2. Etap başlıyor Cedidiye Kent Meydanı Projesi 2. Etap başlıyor
  • Ekim 20, 2025

Sonraki haber Düzce için 100 Proje kitabında yer alan projenin 2. Etabı için uygulama çalışmaları başlarken proje görselleri ve meydanda yapılacak düzenlemelerin detayları da belli oldu. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Cedidiye Kent Meydanı 2. Etap ve…

Devamı

Devamı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir