Her 8 kadından 1’inde görülen meme kanseri, yaşamın her döneminde ortaya çıkabiliyor. Pek çok kadın artık meme kanserini yakından tanıyor. Ancak bu hastalıkla ilgili kafalarda netleşmeyen pek çok soru olabiliyor. Meme sağlığı ile ilgili yanlış bilinenler de tanı ve tedavide geç kalınmasına, hastalığın daha ciddi seyretmesine hatta yaşam kaybıyla sonuçlanan tablolara neden olabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serkan Keskin, “1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı” nedeniyle meme kanseri hakkında merak edilen soruları yanıtladı.
1 Sık mamografi çektirmek kanser yapar mı?
Meme kanseri için en önemli nokta herhangi bir şikâyet olmadan doktora gitmektir. Memedeki kitle, ele gelecek hale gelmeden çok önce mamografi ile saptanabilir. Dolayısıyla hiç şikâyet olmadan kontrole gidilmelidir.
Ailedeki kanser vakaları, meme kanseri riskini artırır. Ancak meme kanserlerinin yüzde 85’i bireysel faktörlerle ortaya çıkar. Bu nedenle ailesinde meme kanseri olmayan kadınlarında rutin kontrollerini ihmal etmemesi gerekir.
Doğum yapmış ve emzirmiş olmak meme kanseri riskini azaltsa da meme kanseri olmayacağı anlamına gelmez.
5 Menopozdan önce meme kanseri olur muyum?
6 Erkeklerde meme kanseri olur mu?
7 Mememde kist var, kanser miyim?
Kitlenin ağrıması ile kanser olması arasında bağlantı yoktur. Memede ele gelen her doku kanser kitlesi demek değildir.
Her kadında memeden sıkmakla bir miktar akıntı olabilir. Bu kanser belirtisi değildir. Kendiliğinden olan, tek taraflı ve kanlı akıntılar tehlike habercisidir ve incelenmesi gerekir.
Genç yaşta mamografi çektirmenin sakıncası yok. Ancak 30 yaşın altındaki kadınlarda meme dokusunun özelliğinden dolayı mamografi ile yeterli görüntü alınamadığından, genç yaşlarda genellikle mamografi yerine ultrason tercih edilir.
11 Meme MR’ı ile radyasyon alınır mı?
12 Çok sık ultrason yaptırmak sakıncalı mı?
13 Biyopsi yaptırmak kitlenin kanserleşmesine yol açar mı?
14 Kanserli kitlenin alınması, vücuda yayılıma yol açar mı?
Çok geç kalınmamışsa meme kanseri ameliyatlarında memenin tümünün alınmasına gerek yoktur. Yalnızca kanserli dokunun alınmasıyla memeye dokunmadan tedavi tamamlanmaktadır. Gecikmiş olgularda ise, memenin tamamen alınması gerekse bile, aynı seansta hastanın kendi dokularından ya da hazır protezler kullanılarak aynı seansta hastanın alınan memesi yerine konabilmektedir.
Çok geç kalınmamışsa koltuk altı lenf bezlerinin tamamının alınmasına gerek yoktur. Çeşitli işaretleme yöntemleri ile ameliyat sırasında lenf bezlerinin birkaçı işaretlenip alınarak incelenir. Eğer sorun yoksa diğer lenf bezlerine hiç dokunulmaz. Diğer lenf bezlerinin alınması gerekse bile bu durum mutlaka kolun şişmesi anlamına gelmez. Kolun şişmemesi için tedbirler alınmalıdır.
Kaynak: Yeni Safak – Aktüel
Yazıya tutkuyla bağlı olan Lionel, At gözlüklerini çıkarıp çevresine bakiyor ve gördüklerini Bikonu.com’da gündemi farklı bir bakış açısıyla ele alıyor. Analitik yaklaşımı, sade dili ve dikkat çekici yorumlarıyla okurların ilgisini çekmeyi başarıyor. İlgi alanları arasında güncel haberler, kültür, toplum ve insan hikâyeleri yer alıyor.
Uzman isim uyardı: Gereksiz vitamin kullanımı vücuda zarar verebilir Uzman isim uyardı: Gereksiz vitamin kullanımı vücuda zarar verebilir
Özel bir hastanede çalışan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Aytan Gulmammadova, vitamin takviyesi kullanımı hakkında uyarılarda bulundu. Modern yaşamın temposu, stres, dengesiz beslenme ve uykusuzluk birçok kişide ‘takviye kullanmalıyım’ düşüncesini yaygınlaştırıyor. Sosyal medyada sıkça yer alan ‘enerjimi yerine getiren…
Devamı
10 Ekim cuma hutbesi: Cenab-ı Hakk’ın namazgahı: Kalp 10 Ekim cuma hutbesi: Cenab-ı Hakk’ın namazgahı: Kalp
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), kalbinin katılığından şikâyet eden bir sahâbîye, onun yumuşaması için ihtiyaç sahiplerine ikramı ve yetimin başını okşamayı tavsiye etmiştir. Evet, yaptığımız her iyilikte kalbimize yansıyan bir güzellik vardır. Eşimize ve çocuklarımıza güler yüz göstermek, anne ve…
Devamı