Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, 30 Haziran’da karar çıkması beklene CHP’nin ‘Kurultay’ davası ile ilgili sosyal medya hesabından dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Şen açıklamasında “Siyasi partilerle ilgili esasları düzenleyen 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesi, siyasi partilerde seçimlerin nasıl yapılacağını ayrıntılı bir şekilde düzenlemiştir. Siyasi partilerde yapılan seçimler ile Cumhurbaşkanı, milletvekili ve yerel yönetimler seçimlerinin mevzuatı birbirine karıştırılmamalıdır” uyarısında bulundu.
Ersan Şen kurultay davası ile ilgili tartışmalar hakkında yaptığı yorumda şu ifadeleri kullandı:
“Bir siyasi partinin seçimli kurultayında alınan kararlara itiraz ve sonuçları ile ilgili uygulanacak hükümler, Siyasi Partiler Kanunu m.21/10-11’de öngörülmüştür. Siyasi Partiler Kanunu’nun, siyasi partiler yönünden özel kanun niteliği taşıdığı izahtan varestedir. Ancak m.21’de yer alan itirazın; seçim sırasında yapılan işlemler ile tutanakların düzenlenmesine ilişkin olduğu, bu itirazın ve süresinin hazirun cetvelinin hukuka aykırı hazırlanması gibi seçimin şekli işlemlerini kapsadığı görülmektedir.
İradeye fesat karıştırılması, iptal, yokluk ve mutlak butlanla ilgili daha önce yaptığımız açıklamalar saklı kalmak kaydıyla, siyasi partilerin seçimlerinde başka bir kanunun uygulanıp uygulanamayacağı meselesine gelince;
4721 SAYILI KANUNA DİKKAT ÇEKTİ
Türk Medeni Kanunu ile Dernekler Kanunu ve dernekler hakkında uygulanan diğer kanunların, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’na aykırı olmayan hükümlerinin siyasi partiler hakkında da uygulanacağına dair Siyasi Partiler Kanunu m.121’in atfı ile gündeme gelen ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun derneklerle ilgili maddelerinden birisi olan “c. Kararın iptali” başlıklı 83. maddenin; siyasi partilerde yapılan seçimlere iradeye fesat karıştırılması, iptal, yoklukla veya mutlak butlanla hükümsüz sayılma hallerini kapsadığı sonucuna varılmalıdır.
Dolayısıyla; iradeye fesat karıştırma ve bunun sonuçları ile ilgili hükümler Siyasi Partiler Kanunu’nda yer almadığından, bu konuda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinin tatbiki yoluna gidilmelidir.”
MUTLAK BUTLAN KARARI NASIL ÇIKAR?
“Bir işlemin mutlak butlanla sakat olduğunun söylenebilmesi için; kararın içeriğinin, kanunun emredici hükümlerine ve/veya ahlaka aykırı olması gerekir.
Bir karara irade fesadı karıştırıldığı iddiasında; kararın içeriğine ilişkin olmadığından ve ortada içeriği kanunun emredici hükümlerine ve ahlaka aykırı bir karar bulunmadığından, işlemin mutlak butlanla sakatlığından bahsedilemez.
İrade fesadı iddiasında işlemin iptal edilebilirliği gündeme gelebilir. Ancak bir işlemin iptalinin isteneceği durumda, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m.83/1’de gösterilen iptal süreleri dikkate alınmalıdır.
İşlemin yoklukla malul olduğundan bahsedilebilmesi için ise; bir delegenin yerine bir başkasının oy kullanmış olması veya bir delegenin davet edilmemesi sebebiyle toplantıya iştirak edememesi, yani karar yeter sayısının etkilenmesi gerekir.”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Kaynak: Mynet
