Sevgili Feride,
Seni ilk kez tanıdığımda küçük bir şehrin kütüphanesinden ödünç aldığım soluk sayfaların arasındaydın. Elimde tuttuğum Çalıkuşu isimli kitapta bir öğretmendin sen, ama bana daha çok bir yoldaş gibi göründün. Belki abla, belki sırdaş… En çok da aynadaki bir ihtimaldin. Ne zaman başımı okuduğum cümleden kaldırıp pencereden dışarı baksam, sanki o camın ardında sen yürüyordun. Saçlarını rüzgâra bırakıp uzaklara gidiyordun…
Yıllar sonra, öğretmen olarak ilk atandığımda, Dicle Nehri’nin kıyısındaki bir köyde sınıfımın kapısını açtım. Ne zaman o coğrafyanın sessizliğine ve çocukların gözlerindeki derinliğe baksam, sen geldin aklıma. Bir roman kahramanının gerçek bir öğretmene dönüşmesi gibi. O zamanlar öğrencilerim hikâyeler yazdığında, her satırlarına büyük bir özenle dokundum. Onların cümlelerinde kendimi, seni, geleceğin bir başka Feride’sini görmeye çalıştım. Belki de bu yüzden yazmak hiç bitmedi.
Şimdi bir kız çocuğu büyütüyorum Feride. Bazen ona bakarken senin gibi bir hikâyenin içinde mi yürüyor diye düşünmeden edemiyorum. Bir gün eminim o da Çalıkuşu’nu eline alacak ve seninle tanışacak. Belki senin inadını, özgürlüğünü, incinmişliğini okurken kendi kalbinin nabzını duyacak. Belki de o an, seninle benim aramda kurulmuş olan köprünün bir ucunu o da tutacak. O zaman anlarım ki sen sadece bana değil, bizden sonrakilere de ses olmuşsun. Ve ben bu sesi ona ulaştırabildiğim için biraz daha hafiflerim.
Biliyor musun, yıllar sonra bir kitap yazdım ben de. Sonra İşte Uyandım adını verdim kitabıma. İçinde kendi uykularımdan, kendi uyanışlarımdan, bazen de senin o yalnız ama kararlı adımlarından izler var. Belki seninle başlayan o iç ses, zamanla kendi sözcüklerime dönüştü. Şimdi o kitap birilerinin ellerinde dolaşıyor. Kim bilir, belki bir başka genç kız, sayfaları çevirirken sende bulduğum o gücü bu kez benim hikâyelerimde bulur. İşte o zaman anlarım ki bu yolculuk elden ele ulaştırılan bir kalemin yolculuğudur.
Bir zamanlar seni okuyan o kız ve hep yazının yolcusu Erva Kara.
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde Türkiye’deki alanların sayısı 22’ye ulaştı UNESCO Dünya Miras Listesi’nde Türkiye’deki alanların sayısı 22’ye ulaştı
Dışişleri Bakanlığı, Manisa’nın doğusunda bulunan “Sardes Antik Kenti ve Bin Tepeler Lidya Tümülüsleri”nin, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmesiyle Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki alanlarının sayısının 22’ye ulaştığını bildirdi. Bakanlık, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Sardes, akropolis, surla çevrili…
DevamıBakan Ersoy müjdeyi verdi: Sardes Antik Kenti ve Bin Tepeler Lidya Tümülüsler UNESCO Dünya Miras Listesi’nde Bakan Ersoy müjdeyi verdi: Sardes Antik Kenti ve Bin Tepeler Lidya Tümülüsler UNESCO Dünya Miras Listesi’nde
Manisa’nın Salihli ilçesinde yer alan Sardes Antik Kenti ve Bin Tepeler Lidya Tümülüsleri, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dâhil edildi. 2013 yılından bu yana UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde bulunan arkeolojik alan, 47. Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda oy birliğiyle…
Devamı