Önceki gün İstanbul, Ankara ve Eskişehir’de yapılan ev baskınlarıyla 92 kişi gözaltına alınmıştı.
Dün gece saatlerinde İstanbul, Ankara ve İzmir’de yeni bir gözaltı dalgası yaşandı. Aralarında haklarında gözaltı kararı verilen ancak henüz yakalanamayanlar, ev hapsindeyken gözaltına alınanlar da bulunuyor.
Müvekkili hakkında gözaltı kararı verilen ve dün gece evine baskın yapılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Avukat Ezgi Önalan, katıldığı Cumhuriyet TV yayınında gelişmeleri aktardı.
“HAKKIMDA KARAR YOKKEN ARAMA YAPMAK İSTEDİLER”
Önalan, “Bu sabah polis tarafından uyandırıldım ve kendime yönelik bir karar olduğunu düşündüm. Arama kararında benim değil müvekkillerimin ismi vardı. Müvekkillerimin burada yaşamadığını söylememe rağmen arama yapmak istediler. Buranın bir avukat konutu olduğunu hatırlattım ve arama yapmalarına izin verilmedim. Bunun hata sebebiyle yaşandığını düşünmüyorum. Bence avukat olduğum bilinerek ve bahsi geçen kişilerin avukatlığını yaptığım için bu uygulamaya maruz kaldım. İşin can sıkıcı tarafı bu” diye konuştu.
Avukat Ezgi Önalan’ın aktardığına göre, önceki gün gözaltına alınanların bir kısmı ifade verdi ve Terörle Mücadele Şube’de bekletiliyorlar. Bugün gözaltına alınanlar ise Güvenlik Şube’de tutuluyor.
“1 MAYIS’A YÖNELİK BİR SALDIRI”
Dün gece yapılan ev baskınlarıyla gözaltına alınan kişilerin ifadelerine başlanmadığını söyleyen Önalan, “Bugünkü gözaltılarda dikkat çeken Taksim 1 Mayıs Tertip Komitesi’nden gözaltına alınanlar olması. Yalnızca Taksim çağrısı yapan kurumlar değil, genel olarak 1 Mayıs’a yönelik bir saldırı olduğunu görüyoruz. Dosyalar içeriksiz, hukuki nitelendirmelerin tamamı bizce yanlış, siyasi saiklerle düzenlendiği çok açık. Çeşitli isnatların 1 Mayıs öncesindeki güne toplanması da siyasi bir tabloyu gösteriyor. Taksim’e çağrı yapma gerekçesiyle suçlananlar var, daha önce katıldıkları eylemler nedeniyle suçlananlar var, gizlilik kararı sebebiyle neyle suçlandığını öğrenemediklerimiz de var” dedi.
“GÖZALTINDA MAHİR ÇAYAN PAYLAŞIMI SORULDU”
İzmir’de gözaltına alınan 40’ı aşkın kişiye yöneltilen suçlamaların da benzer olduğunu belirten Avukat Çağdaş Bülbül, “Dosyayı dolduracak kayda değer bir şey yok. 2020 yılında yapılan sosyal medya paylaşımı sebebiyle ifadesi alınanlar var. 30 Mart’ta yapılan Mahir Çayan paylaşımı sebebiyle gözaltına alınanlar var” ifadelerini kullandı.
Bir süredir devam eden gözaltı ve tutuklama furyasını eleştiren Bülbül, işin hukuki tarafını konuşmanın önemsizleştiğini belirtti.
“İZMİR’DE ELEKTRONİK KELEPÇE TÜKENDİ”
“Düşman hukukunun uygulandığı bir dönemden geçiyoruz” diyen Bülbül sözlerine şöyle devam etti:
“19 Mart’ta yapılan operasyon ‘500 milyar TL çaldılar’ noktasından küçük kızın taktığı küpeye bir çocuğun kumbarasına kadar geldiler. Terörle suçlanan kişinin dosyasına bakıyoruz hiçbir şey göremiyoruz. İzmir’de ev hapsi verile verile elektronik kelepçe bitti. Artık elektronik kelepçe takılmıyor ev hapsindekilere.”
Bülbül’ün aktardığı bilgiye göre İzmir’de gözaltına alınanlar, ifadesi alındıktan sonra sağlık kontrolüne götürülerek serbest bırakılıyor. Şimdiye dek bir tutuklama talebinde bulunulmadı.
Kaynak Cumhuriyet
