Site icon Bikonu

Kılıçdaroğlu’nun videosundan sonra dikkat çeken sözler

Cuma günü kararlaştırılan ‘İmralı’ ziyareti tartışılmaya devam ediyor. ‘Terörsüz Türkiye‘ süreci kapsamında TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu oy çokluğuyla İmralı’ya terörist elebaşı Abdullah Öcalan’la görüşmesi için heyet gönderme kararı almıştı. CHP‘nin bu heyete katılmayışı geniş yankı uyandırdı.

KILIÇDAROĞLU’NUN TEPKİSİ GÜNDEM OLDU

Karara Cumhur İttifakı ve DEM Parti’den sonra bir tepki de eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘ndan gelmişti. CHP yönetimini eleştiren Kılıçdaroğlu “CHP, Orta Doğu’da tökezlememizi bekleyen İsrail ve ABD belasını defetmek ve devletin ali menfaatleri için sürecin içinde yer almalıdır. Ve konuya siyaset üstü bakarak elini taşın altına koymalıdır” demişti.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İMAMOĞLU: “‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ İSMİYLE BAŞLAYAN SÜRECE SAMİMİ DESTEK VERDİK”

Konuyla ilgili Ekrem İmamoğlu da bir açıklama paylaştı. Silivri’de Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nun Özgür Özel’e sahip çıkması da dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi adlı hesaptan paylaşılan, İmamoğlu’nun açıklaması şöyle:

“Türkiye dünyanın en güzel ülkesi, milletimiz dünyanın en samimi, en vicdanlı ve en fedakâr milletidir. Hep bunun verdiği güçle, sevgiyle ve bağlılıkla siyasetin içinde olduk. Milletimizin huzur, güven ve refahını sağlamayı en büyük sorumluluğumuz bilerek siyaset yaptık.

“BUNDAN SONRA DA AYNI TUTARLILIKLA KATKIDA BULUNACAĞIZ”

Bu anlayışla, ilk adımları geçtiğimiz yıl atılan ve ‘Terörsüz Türkiye’ ismiyle başlayan sürece samimi destek verdik ve ‘Terörsüz ve Demokratik Türkiye’ perspektifiyle katkıda bulunduk. Ülkemizin en büyük meselelerinden olan terörün bitmesi ve Kürt meselesinin çözümü hususunda irademizi açıkça ortaya koyduk. Milletimizin geleceği adına inançla katıldığımız bu sürece, bundan sonra da aynı tutarlılıkla katkıda bulunacağız.

İlkesel tutumumuz; demokratik, kapsayıcı, ciddi ve şeffaf bir çözümdür. Bu ilkeler ışığında milleti temsil görevimizi gerçekleştirmeye devam edeceğiz.

“TERÖR DESTEKÇİLİĞİYLE SUÇLANAN CHP KOMİSYONDA YER ALMAYA DEVAM EDECEK”

Partimizin önerisiyle bugünkü şekline kavuşan TBMM komisyonu, terörün bitirilmesi ve Kürt meselesinin çözümü yolunda kritik bir rol üstlenmiştir. Kürt meselesinin inkâr edildiği günlerde dahi ‘hiçbir risk milletin geleceğinden önemli değildir’ diyerek Kürt meselesinin demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini savunan ve bunu yaptığı için bugünkü iktidar tarafından terör destekçiliğiyle suçlanan CHP, terörün bitmesi ve Kürt meselesinin çözülmesine katkıda bulunmak için kurulan komisyonda yer almıştır ve almaya devam edecektir.

“SÜRECİN MİLLETİN BÜYÜK KISMININ ONAYINI ALMAYAN BİÇİM VE YÖNTEMLERLE SÜRDÜRÜLMESİNE KATKI VERMEYİ DOĞRU BULMUYORUZ”

Komisyonda gündeme getirilen ‘Abdullah Öcalan’la İmralı Cezaevinde görüşme’ önerisine partimizin katılmamasının sebeplerinin iyi anlaşılması gerekmektedir. CHP olarak ilk günden beri Kürt meselesinin çözümünden yana olduk ve olmaya devam edeceğiz. Ancak sürecin milletin büyük kısmının onayını almayan biçim ve yöntemlerle sürdürülmesine katkı vermeyi doğru bulmuyoruz. Sürecin iktidar tarafından ciddiye alındığını gösteren demokratikleşme adımları atılmadıkça ve millet sürecin parçası kılınmadıkça, CHP sürece ihtiyatlı tutumunu sürdürerek katkıda bulunmaya devam edecektir.

Toplumsal psikolojiyi gözeterek, Türk ve Kürt bütün vatandaşlarımızın hassasiyetlerini dikkate alarak, jeopolitik gerçeklikleri de kapsayan bir bakış açısı ile meseleye bütüncül şekilde yaklaşmamız şarttır. Oy hesaplarıyla değil, hukuki ve demokratik çerçevede, doğru zamanda doğru adımları atarak; güçlü, uzun vadeli, kalıcı bir barış ve kardeşliğe ulaşacağız.

“BU KRİTİK SÜRECİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGELLERDİR”

Hukuk ve demokrasi rehberdir. Herkes hukuka tamamen riayet etmek zorundadır. Bir günde düzelecek o kadar çok şey varken, hukuktan ve demokrasiden kaçarak hiçbir sorunu çözmek mümkün değildir.

Çok sayıda belediye başkanı ve siyasetçinin tutuklu olması, belediyelere atanan kayyımlar ve muhalefete yönelik düşmanlık siyaseti, AİHM ve AYM kararlarının tanınmaması ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın süreci güçlü bir biçimde savunmaktan imtina eden yaklaşımı, bu kritik sürecin önündeki en büyük engellerdir.

“DEMOKRATİKLEŞME ADIMLARININ EN UFAK SİNYALİNİN BİLE YOK”

Sürecin yolu, yöntemi ve ilacı, demokratikleşme ve eşit yurttaşlığa dayalı demokratik çözümdür. Demokratikleşme adımlarının en ufak sinyalinin bile olmadığı bu süreç yönetimi hatalı ve eksiktir. Biz vatandaşımız olan Kürtlerle eşit yurttaşlığı ve sınırlarımız dışındakilerle kardeşliği esas alan bir çözümden yana olduğumuzu her seferinde açıklıkla dile getirdik.

“BİZ SÜREÇ ‘BUGÜN’ BAŞARIYA ULAŞSIN DİYE ELİMİZDEN GELENİ YAPMAYA HAZIRIZ”

Buradan hareketle, sürecin taraflarına bir kez daha milletimin huzurunda seslenmek istiyorum: Bize ne yapılırsa yapılsın süreç “bugün” başarıya ulaşsın diye elimizden geleni yapmaya hazırız. Yarına kalırsa da nasıl yapılacağını göstermeye hazırız. Kürt meselesinin çözümü siyasi krizlerin değil, devlet ve millet olarak el ele yürüttüğümüz yeni bir demokratikleşme hikâyesinin parçası olsun istiyoruz. Bizim bütün çabamız, bugünün umutlarının heba olmaması içindir.

ÖZGÜR ÖZEL’E DESTEK ÇIKTI: ONUR VE GURUR DUYUYORUM

Son olarak; Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’in gösterdiği duruşu idrak edemeyenler için açıkça ifade etmek isterim ki:

CHP Genel Başkanı yalnızca millet için siyaset yapar. CHP Genel Başkanı’nın tek rehberi millet, yürüdüğü yol milletin yoludur. Ben de partimin Cumhurbaşkanı Adayı olarak bu yolu Özgür Başkanımla omuz omuza yürümekten büyük bir onur ve gurur duyuyorum

Bu vesileyle, hasret duyduğum milletime kucak dolusu sevgi ve selamlarımı iletiyorum.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Kaynak: Mynet

Exit mobile version