Site icon Bikonu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hayat pahalılığını mutlaka çözeceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’nın Çankaya ilçesinde düzenlenen HAK-İŞ Konfederasyonu 50. Kuruluş Yıldönümü Programı’na katıldı.

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada önemli açıklamalar yaptı.

Açıklamalarında Türkiye’nin son 23 yıldaki ekonomik büyüme oranına değinen Erdoğan, rakamlarla elde edilen başarıları anlattı.

“HAYAT PAHALILIĞINI MUTLAKA ÇÖZECEĞİZ”

23 senede ekonomide yıllık ortalama yüzde 5,4 oranda büyüme kaydedildiğini belirten Erdoğan, 2002’de 238 milyar dolar olan milli gelirin 2024’te 1,5 trilyon dolara çıktığını aktardı.

Tek haneli enflasyon hedefi için çalışmaların devam ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayat pahalılığının önüne geçileceğini söyledi.

“TEK HANELİ ENFLASYON HEDEFİ İÇİN ÖNÜMÜZDE YOL VAR”

“Hepimizi sıkıntıya sokan bu meseleyi mutlaka çözeceğiz” müjdesini veren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Türkiye’nin 23 yılda elde ettiği tarihi başarılarının gerisindeki en büyük etken, istikrar ve güven ortamının siyasete ve topluma hakim olmasıdır. Kelebek ömürlü hükümetlerin yerini liyakatli ve dirayetli kadrolar aldığında, ülkenin kısa sürede neleri başarabileceğini hep beraber gördük.

Sadece şu rakamlara bakmak bile, çoğu zaman karşıdan esen rüzgarlara rağmen Türkiye’nin katettiği mesafeyi görmeye kafidir. Ekonomide 23 senede yıllık ortalama yüzde 5,4 oranında büyüme kaydettik. 2002’de milli gelirimiz 238 milyar dolardı. Biz bunu 2024 yılında bir buçuk trilyon dolar sınırına getirdik.

“27 MİLYAR DOLAR OLAN MERKEZ BANKASI REZERVİMİZİ 185 MİLYAR DOLARA ÇIKARDIK”

Merkez Bankası rezervimiz 27 milyar dolardı. Hamdolsun şimdi ne oldu? 185 milyar dolar seviyesinde. Otuz altı milyar dolar olan ihracatımız şimdi ne oldu? 270 milyar doları aşmış durumda. Üretim ve istihdamdan asla taviz vermedik.

Tam 29 aydır işsizlik oranımız tek haneli oranlarda seyrediyor. TÜİK, 2025 yılı 3. çeyrek iş gücü istatistiklerini de bugün açıkladı. Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranımız yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşti. Yine 3. çeyrekte iş gücümüz 35 milyon 568 bine, istihdamımız ise 32 milyon 558 bine ulaştı.

“DEPREM BÖLGEMİZ İÇİN 90 MİLYAR DOLAR CİVARINDA HARCAMA YAPTIK”

Ekonominin farklı başlıklarında bu başarılara imza atarken aynı zamanda deprem bölgemiz için 90 milyar dolar civarında harcama yaptık. İşte en son cumartesi günü Adıyaman’da 350 bininci afet konutunun kurasını çektik.

Bunlar yalnızca birer başlangıç. Önceki ay yürürlüğe giren Orta Vadeli Program’ın rehberliğinde, gelecek üç yıl içinde inşallah çok daha önemli başarılara imza atacağız.

“HEPİMİZİ SIKINTIYA SOKAN HAYAT PAHALILIĞINI MUTLAKA ÇÖZECEĞİZ”

Hepimizi sıkıntıya sokan hayat pahalılığı meselesini mutlaka çözeceğiz. Tek haneli enflasyon hedefimize ulaşmak için önümüzde kat etmemiz gereken bir yol olduğunun elbette bilincindeyiz. Ama bu yolu sabırla yürüyecek güç de irade de bizde hamdolsun mevcut. Allah’ın izniyle bu yolu yürüyecek ve hedefimize varacağız. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.

“HAK-İŞ KONFEDERASYONU FAALİYETLERİNDE EMEĞİ GEÇEN HERKESİ TEBRİK EDİYORUM”

Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. HAK-İŞ Konfederasyonu 50. Kuruluş Yıldönümü Programı’nda sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. 50. yılın HAK-İŞ camiası ile birlikte sendikalarımız emekçilerimiz, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.

Türkiye’de kardeş kavgasının zirve yaptığı bir dönemde bir nevi kardeşlik ve barış ocağı olarak kurulan HAK-İŞ Konfederasyonu faaliyetlerinde emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum.

Emekçinin davasını, hakkın, hakikatin ve adaletin davasını savunanlardan ebedi aleme göç edenlere Rabbimden gani gani rahmet niyaz ediyorum.

HAK-İŞ’in eski Genel Başkanı, Çalışma Bakanımız, kıymetli yol ve dava arkadaşımız Necati Çelik’i bir kez de sizlerin huzurunda minnetle anıyorum. Hayatta olan dostlarımıza, büyüklerimize ve kardeşlerimize hayırlı, uzun ve bereketli ömürler temenni ediyorum.

“GÜNDELİK HAYATIN AKSAMADAN DEVAM ETMESİ EMEKÇİNİN SAYGI VE GAYRETİ SAYESİNDEDİR”

Değerli kardeşlerim, Rahmetli Mehmet Akif’in şu beytini konuşmamın hemen başında sizlere ve ekranları başında bizi takip eden vatandaşlarımıza hatırlatmak isterim. Akif merhum bakınız ne diyor; “Bekayı hak tanıyan, sa’yi vazife bilir; çalış, çalış ki beka şayi olursa hak edilir.”

Mehmet Akif’in de ifade ettiği gibi, gündelik hayatımızın aksamadan devam etmesi emekçi kardeşlerimizin saygı ve gayreti sayesindedir. Türkiye’nin bugünlere gelmesine katkı sunanların en başında hiç kuşkusuz işçilerimiz, çalışanlarımız, emekçilerimiz geliyor.

“SENDİKALARIMIZIN VARLIĞI İŞÇİ İLE KAİMDİR”

Hangi sendika bünyesinde olursa olsun ülkemiz için çalışan işçi kardeşlerimi saygıyla selamlıyorum.

Örgütlü emek ve hak mücadelesi için sendikalar elbette vazgeçilmezdir. Fakat unutmayalım ki sendikalarımızın varlığı işçi ile kaimdir emekçi ile kaimdir.

İşçi olduğu için emekçi örgütlendiği için sendikalar vardır. Sadece sendikaların değil son tahlilde işverenin varlığı da o işi yapacak insan unsuruyla kaindir.

“ALIN TERİ İDEOLOJİYE İPOTEK EDİLEMEZ”

Biz bunları birbirine hasım gören birbirinin adeta kanlı bıçaklısı gören kökü dışarda ideolojik yaklaşımları reddediyoruz. Alın teri ideolojiye ipotek edilemez.

İşçiyle işvereni düşmanlaştıran anlayışın, şöyle bir geriye baktığımızda, emek mücadelesine katkıdan ziyade zarar verdiğini görüyoruz. Şurası bir gerçektir ki alın teri ve emek; hiçbir ideolojiye, hiçbir hizbe, hiçbir klik veya gruba ipotek edilemeyecek kadar kutsaldır, yücedir, hürmete layıktır.

İşçi ve işveren arasındaki ilişki, ancak hak temelli bir bakış açısıyla ele alındığında doğru bir şekilde anlaşılabilir. Bizim medeniyetimizde işçinin işveren üzerinde hakkı olduğu gibi, işverenin de işçi üzerinde hakkı vardır.

“YARIM ASIR ÖNCE BU ÇATIYI KURANLARIN MİRASINA LEKE SÜRDÜRMEDİNİZ”

Kardeşlerim, her fırsatta vurguluyorum. Son yarım asırda özellikle 23 yılda maruz kaldığımız saldırıları püskürtüysek bunda sizlerin çok büyük payınız var.

Köklerinize sahip çıktınız, emanete asla gölge düşürmediniz. Kurulan tuzakları boşa çıkardık. Yarım asır önce bu çatıyı kuranların mirasına leke sürdürmediniz.

HAK-İŞ’in Gazze’den Afrika’ya kadar nerede bir masum, mazlum ve muhtaç varsa onun imdadına koştuğu için de tebrik ediyorum.

“KUL HAKKI GÖZETMEYİ HAYATIN MERKEZİNE YERLEŞTİREN BİR MİLLETİN MENSUPLARIYIZ”

6 Şubat ‘Asrın Felaketi’nde HAK-İŞ’in tüm imkanlarıyla seferber olduğunu görmekten duyduğum memnuniyeti tekrar ifade ediyorum.

Burada şu noktaya özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bizler, tarihinde zorla çalıştırma ve köle ticareti gibi utançlar bulunmayan; kul hakkını gözetmeyi hayatının merkezine yerleştiren bir milletin mensuplarıyız.

Emekçileri modern köleliğe mahkum eden küresel kapitalist sistemin açmazlarının farkında olarak; hak ve hakkaniyetten ayrılmadan çalışma hayatında adaleti sağlama gibi bir mesuliyeti taşıyoruz.

“EVİNE EKMEK GÖTÜRMEK İÇİN TER DÖKEN KARDEŞLERİMİZİN CAN VERMEMESİ İÇİN GAYRET GÖSTERMELİYİZ”

Bir diğer husus, işçilerimizin can emniyetiyle iş sağlığı ve güvenliğidir. Geçen sene Beşiktaş Gayrettepe’de 29 kardeşimizin, geçen hafta Kocaeli Dilovası’nda 7 insanımızın hayatına mal olan faciaların tekerrür etmemesi için devletin kurumlarıyla birlikte, şüphesiz işverenlere ve sendikalarımıza da önemli görevler düşmektedir.

Evine ekmek götürmek, çocuklarının iaşesini sağlamak, helalinden rızkını kazanmak için ter döken kardeşlerimizin hepimizi derinden yaralayan bu tür facialarda can vermemesi için hep birlikte daha fazla gayret göstermeliyiz.

“ZORUNLU TASARRUF FONUNDAKİ MİLYONLARCA ÇALIŞANIMIZIN PARASINI HAK SAHİPLERİNE ÖDEDİK”

İşçilikten gelen bir Cumhurbaşkanı olarak, hükümetlerimiz döneminde daima sizlerle dayanışma içinde hareket ettik, sizlerin yanında olduk.

İktidarımızın ilk yıllarında konut edindirme yardımı ve zorunlu tasarruf fonundaki milyonlarca çalışanımızın parasını hak sahiplerine ödedik.

Sosyal güvenlik kurumlarını birleştirerek hastane ayrımına son verdik, herkesin tüm sağlık kuruluşlarından yararlanmasını mümkün kıldık.

Kaynak: ensonhaber.com

Exit mobile version