Site icon Bikonu

Kur’an’ın satır aralarını okuma kılavuzu Kur’an’ın satır aralarını okuma kılavuzu

HİLAL ARSLAN

Günümüzde sıklıkla tekrarlanan kavramlardan biri ‘din yorgunluğu’. Sebebi ise çoğunlukla İslâm’ı doğru anlama ve yaşama pratiklerimizdeki eksiklikler. Herkes dinin hükümlerini ‘bence’ parantezine alarak yorumluyor, daha da kötüsü başkalarına dayatıyor.

Bu problemlerin çözümüne uzun yıllardır kafa yoran Fatma Serap Karamollaoğlu, Kur’ân Seferberliği projesiyle bu konuda yol almak isteyenlere eğitimler veriyor. Timaş Yayınları’ndan okura ulaşan “Kur’ân’ın Satır Araları Fatiha ve Bakara Sûreleri” adlı kitap ile Kur’an-ı anlayarak okuma konusunda bir rehber sunan Fatma Serap Karamollaoğlu, bu kitabın Kur’an’la geçirilen 30 yıllık bir çalışmanın meyvesi olduğunu söylüyor. Kur’an merkezli Arapça öğretim metoduyla tanınan Karamollaoğlu, anlamaya, hissetmeye ve yaşantıya dayalı bir Kur’an yaklaşımını benimsiyor.

MEAL ASLINA NE KADAR YANSITIR

Genç yaşlardan itibaren İslami ilimlere yönelen Karamollaoğlu, özellikle Kur’an, Arapça ve belâgat alanlarında derinlemesine çalışmalar yapmış. 1995 yılında Hasan Salih Hoca’dan Arapça dersleri, Hüseyin Kutlu Hoca’dan sülüs ve nesih yazı türlerinde hat icazeti alan Karamollaoğlu belâgat ve tefsir alanında da medrese icazetine sahip.

Bu kitabı yazma nedenini ve meal okumalarında neden sorunlar yaşadığımızı “Müslüman olarak hepimizin Kur’ân’la şöyle ya da böyle bir ilişkimiz vardır. Dolayısıyla bazen güncel tartışma konuları, bazen aklımıza gelen bir düşünce, bazen de duygusal durumumuza göre “Kur’ân bize ne diyor?” dediğimiz olur ve bir Kur’ân mealine bakarız. Bazen okuduğumuzu beğenir, bazen de pek beğenmeyiz. Sanırız ki bu sözler Kur’ân’da Allah Teâlâ’nın bize söylediğinin aynısıdır. Dolayısıyla beklediğimizi bulamadığımızı itiraf etmekte zorlanırız.”

cümleleriyle açıklıyor Karamollaoğlu. Ve devam ediyor: “Bir meal veya tercüme aslının ne kadarını yansıtabilir?” diyor ve soruları çoğaltıyor: “Hele ki bu meal edebî bir şahesere ait ise… Ya da Allah Teâlâ gibi ontolojik olarak tamamen farklı bir düzeyden geliyorsa… İnsanlara verilen son mesaj ise… Kıyamete kadar geçecek zaman boyunca insanların görmedikleri Peygamber Efendimiz’e inanmaları için verilmiş bir mucize ise… Bu mesaj Efendimiz’e sözlü olarak verilmiş, o da bunu sözlü olarak iletirken titizlikle yazıya geçirmiş ise… Ve bu mesaj birçok kere benzerinin getirilmesi için bütün insanlığa meydan okumuş ise…”

“Bu kitap bir meal değildir. Tefsir hiç değildir. Meal okurken Türkçe’de tam olarak ifade edilmemiş veya edilememiş bazı noktalara dikkat çeker. Meallerin Kur’ân’ın Arapça’daki asıl manasını ifade etmede yetersiz olabileceğine işaret eder. Doğru anlamak isteyenlerin mutlaka tefsirlerden faydalanması gerektiğini hatırlatır. İpuçları verir. Ayetlerle alakalı her yerde kolay kolay bulunmayan bazı bilgiler içerir. Meallerde anlatılmayan ancak doğru anlamak için bilinmesi gereken noktalardan bahseder.” hatırlatmasında da bulunuyor.

Kur’ân’ın Satır Araları adlı bu özel çalışmada sadece Fatiha ve Bakara Sûresi’ndeki ayetler hakkında meal okurken hatırlanması gereken notlar yer alıyor.

KUR’AN’IN MANASINA NEDEN ODAKLANIYORUZ

Kur’an-ı okumak, ezberlemek ve anlamak arasındaki farkı görebildiğimizde Kur’an’ın hayatımıza sirayet etmesi, bizi dönüştürmesi mümkün olacak. Karamollaoğlu tam da bu yüzden Kur’an’ın manasına daha çok önem verilmesi gerektiğine işaret ediyor:

Bir mealin ayetlerin aslını aktarmada yetersiz olabileceğini bunun için mutlaka tefsirlerden faydalanmak gerektiğini göstermeyi amaçlayan “Kur’ân’ın Satır Araları Fatiha ve Bakara Sûreleri” nin kesinlikle bir meal eşliğinde okunmasını tavsiye ediyor yazar Fatma Serap Karamollaoğlu. Kur’ân’ı gerçekten anlamaya başladığımızda belki de hep gıpta ettiğimiz sonradan Müslüman olanların coşkusunu da içimizde daha çok hissedecek, İslam’ı yaşamakta, hayatımızı inancımıza göre düzenlemekte bu kadar zorlanmayacağız.