Türk grafik tasarımının önemli bir figürü, nesillerin hocası ve yönetici Prof. Dr. İlhami Turan’ın kaleme aldığı hatıralarında 1950’lerden 2000’lere ülkemizdeki güzel sanatlar eğitimini, sanat kültür ilişkisini, tanık olduğu siyasi, sosyal ve kültürel gelişmeleri kendi hikayesi etrafında okura sunuyor. Güzel Sanatlara Adanmış Bir Hayat adıyla raflarda yerini alan kitapta Turan, Bolu’da geçen çocukluğunu, Bolu Erkek Öğretmen Okulu ve Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki öğrencilik dönemini, 64 yıllık eğitimcilik hayatını, tasarımcı ve yönetici olarak yaptığı çalışmalar ile bakanlık danışmanlığı sırasındaki hizmetlerini akıcı bir dille anlatıyor. Hatıralarında 1944 Gerede depremi, 6-7 Eylül olayları, Akademi’deki öğrencilik günleri, 1960 İhtilali’ne rastlayan askerlik hizmeti, Akademi’de ve Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda hocalık yılları, Güzel Sanatlar liselerinin kuruluşu gibi pek çok konuda tanıklıklarına yer veriyor.
Turan kitabında 1950’li yıllardan itibaren ikâmet ettiği İstanbul’un geçirdiği kentsel değişimi, matbuat dünyasının merkezi olan Babıali’deki deneyimlerini ve Hasan Âli Yücel’den Yahya Kemal Beyatlı’ya, Fuat Bayramoğlu’ndan Süheyl Ünver’e, Emin Barın’dan Vehbi Koç’a, Mengü Ertel’den Avni Akyol’a tanınmış isimler ile kendisi gibi Akademili olan dostları Metin Edremit, Ayhan Türker, Nurhan Acun, Ahmet Güleryüz dair anılarını konu ediniyor.
1954’de girdiği Akademi’deki öğrencilik yıllarında hocalar ve öğrencilerle zengin bir sanat çevresi edindiği gibi “ikinci eğitim yuvam” dediği hocası Emin Barın’ın atölyesine devam ederek mesleki deneyim kazanır. O yıllarda basın yayın dünyasının merkezi olan Cağaloğlu’nda daha sonra Çemberlitaş faaliyet gösteren Barın Cilt ve Yazı Atölyesi’nde basın, siyaset, sanat ve tasarım alanında önemli isimlerle tanışma imkânı bulur. Anılarında Barın atölyesinde tanıştığı Hasan Âli Yücel başta olmak üzere önemli isimlere dair izlenimlerinden ve Babıali’deki neşriyat ortamından bahsediyor.
Geleneksel Türk Sanatları alanında hem hoca hem de yönetici olarak bulunan İlhami Turan anılarında, kültür varlığımız olan geleneksel Türk sanatları eğitimi ve bu sanatların geleceğe taşınmasının önemini vurgularken Akademi içinde bölümün nasıl üvey evlat gibi görüldüğünü ve bu minvalde karşılaştıkları zorluklara değiniyor. Medresetül Hattatin’den Geleneksel Türk Sanatları’na bölümün geçirdiği süreç içinde verilen eğitimden hocaların istihdamına kurumsallaşma yolunda birtakım sıkıntılarla mücadele edilerek bugünlere ulaşıldığını ortaya koyuyor.
Hatırat türüne ilgi duyanların bir solukta okuyacağı eser, Türkiye’de grafik tasarımın gelişimine tanıklık eden duayen bir hocanın kaleminden yaşam öyküsünü, tasarımcı ve eğitimci yönünü, deneyimlerini genç kuşaklara aktarmayı amaçlıyor. Fotoğraflarla zenginleştirilen anı kitabı İlhami Turan’ın imzasını taşıyan yazı ve kaligrafi çalışmalarının yer aldığı tebrik kartları, beratlar, diplomalar ve çeşitli belgelerin örnekleriyle de değerli bir arşiv niteliği taşıyor.