 
									CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yoğun programlarını sürdürüyor…
Özgür Özel, bugün programlarına İstanbul’da devam etti.
CUMA NAMAZINI İSTANBUL’DA KILDI
Özel, cuma namazını İstanbul Sarıyer’deki Çamlıtepe Merkez Camii’nde kıldı.
OBJEKTİFLERE YANSIDI
CHP Genel Başkanı Özel’in cuma namazındaki görüntüsü ise objektiflere yansıdı.
SORULARI YANITLADI
Namazın ardından cami cemaatiyle sohbet eden Özel, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“BÜYÜK BİR OPERASYON YÜRÜTÜLÜYOR”
Özgür Özel, İbrahim Özkan’ın gözaltına alınmasına ilişkin soruya “Büyük bir siyasi operasyon yürütülüyor.” diyerek yanıt verdi.
İmamoğlu’nun bugüne kadar girdiği tüm seçimleri kazandığını hatırlatan Özel, “Tam anlamıyla hukuksuz bir süreç yaşanıyor. Sadece beyanlarla suç isnat ediliyor. Ortada rüşvet yok, para yok, parayı alan yok, tutuklama var.” ifadelerini kullandı.
Özel, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 29 Ekim’de Anıtkabir’deki törene katılmamasına ilişkin soruya, “Bizim bunca derdimiz varken onların meseleleriyle ilgilenemem. Cumhur İttifakı’ndaki çatlaklarla da ben uğraşmayayım. Sorunlarını kendileri çözsünler.” sözleriyle yanıt verdi.

“GAZZE KONUSUNDA SÜREÇ TAVİZSİZ TAKİP EDİLMELİ”
Özgür Özel, açıklamalarında şunları kaydetti:
Bugün iki şeye dua ettik. Bir tanesi elbette tüm İslam alemiyle birlikte Gazze için dua ettik. İsrail, ateşkesi ihlal ediyor ve katliamlarına devam ediyor. Bu konuda uluslararası toplumun duyarlılığını sürdürmesi, Türkiye’nin de İsrail üzerindeki baskıyı Trump üzerinden medet umarak değil doğrudan kendisinin göstermesi gerekiyor. Trump’ın Netanyahu’ya açmış olduğu alanın bir kez daha felaketle, kan, gözyaşı, çocuk ve kadın ölümleri, sivil ölümleri olarak gerçekleşmemesi için bu konu son derece önemli. Biz de içinde bulunduğumuz tüm uluslararası organizasyonlarda sürecin en net ve tavizsiz şekilde takip edilmesi konusunu savunuyoruz. Bir diğer duamız da başta arkadaşlarımız olmaz üzere adaleti, özgürlüklerini bekleyen herkesin bir an önce ailelerine kavuşması yönündedir. Biz programımıza devam ediyoruz. Sizlere de göstermiş olduğunuz ilgi için teşekkür ederiz.
“BİR YENİLMEZ OLARAK ARTIK ERDOĞAN YOK”
Şimdi son gözaltıyla ilgili sadece gözaltına alındığı haberini duydum. Onu takip ediyoruz. Ondan sonra tabii Ekrem Başkan’ın ailesine, özel kalemine, koruma müdürüne kadar bir saldırı altındayken, danışmanlarının da benzer muameleye tabi tutulması şaşırtıcı değil. Ama bir detay, bir içeriğe yönelik o konuda henüz bilgi sahibi değiliz. Türkiye’de çok siyasi bir dava yürüyor. Davanın sebebi şu: Ekrem İmamoğlu İstanbul’da girdiği dört seçimi, bir tanesi Beylikdüzü olmak üzere, üç tanesi büyükşehir olmak üzere hem Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a hem bütün bakanlarına hem bütün kamu gücüne rağmen kazandı. Yani Türkiye siyasetinde eskiden işte ‘Partisini kurduğundan beri yenilmiyor’ diyorlardı. Bir yenilmez olarak artık Recep Tayyip Erdoğan yok. Ama Türkiye siyasetinde şu anda bir yenilmez var. O da Ekrem İmamoğlu. Şu ana kadar girdiği dört seçimi de kazandı kendisi.

“İTİRAFÇI YAPIP SALDIKLARINI TEKRAR İÇERİ ATIYORLAR”
Hepiniz buradasınız, hepimiz biliyoruz. Yüz yüze bakıyoruz. İlk sabah 560 milyarlık yolsuzluk servis etmedi mi bu başsavcılık? Sonra öğrendik ki altı yıldaki toplam bütçe zaten 490 milyar. Yüzde 70’i çalışanlara veriliyor. Bu kadar hizmet görülüyor. Peki, onlar servis etmediler mi ‘İmamoğlu’nun lüks arabaları bulundu’ diye. MHP’li milletvekilinin çıkmadı mı? İlk günden beri bunun sağlıksızlığına dikkat çekiyorum ve diyorum ki, ‘Bir şey bilen söylesin. Şimdi bu adamları önce itirafçı yaptılar, ellerinde dünya kadar iftiraname. Bunları birleştirip bir iddianame yazamıyorlar. Sıkışınca bu sefer bu tutarsız ya, itirafçı yapıp söz verdiklerini, saldıklarını ‘Yalan atmışsın’ deyip tekrar içeri atıyorlar. O yalanı ona sen attırdın, sen zorladın.
“ADALETE SIĞININ, KUL HAKKI YEMEYİN”
Bunlara güven mi olur? Bunlar kendini kurtarır. Bunları hatırlayın. Daha önce de bu işlere başvuran ve FETÖ’den yargılanan savcılar vardı. O zaman da uyarıyorduk. Biz haklı çıktık. O savcıların bir kısmı yurtdışına kaçtı, bir kısmı Silivri’de yatıyor. Kanıtı, ispatı olan söylesin. Suç var da örtülsün istemiyoruz. Ama iftiradan yıldık, bıktık. O yüzden bir iftiracının tekrar içeri girmesi sürpriz değil. Daha onlarcası girer. Varsa onlarcası yaptığı iftirayı itiraf ederse, mahkeme onu da affeder. İftira atmış ve aslında Ekrem Başkan’ın suçu olmadığını bilen hepsine çağrım şudur: İddianameye kadar bekleyin, iddianameden sonra savcılardan kurtuluyorsunuz. Hakimlere bu imzaları ne şartlarda attığınızı söyleyin. Hakimler vicdanlıdır. Hakimler eğer çok özel bir mahkeme ayarlanıp da bir kumpasın içine düşmezsek, anlatın savcıların yaptığını. Adalete sığının. Kul hakkı yemeyin. Kendi hakkınızı da kimseye yedirmeyin.
Kaynak: ensonhaber.com









