Sabri Ülker Vakfı Başkanı Dr. Talat İçöz, “Dengeli beslenme alışkanlıkları, doğru bilgi ve bilinçli tercihlerle şekilleniyor. Gıda okuryazarlığı, bireylerin yalnızca kendileri için değil, toplumun ve dünyamızın geleceği için de sorumluluk almaları anlamına geliyor. Sabri Ülker Vakfı olarak Avrupa Gıda Bilgi Konseyi (EUFIC) iş birliğiyle düzenlediğimiz Gıda Okuryazarlığı Araştırması gibi çalışmalarla, toplumun beslenme ve sağlık okuryazarlığı düzeyini değerlendiriyor; bu alanda etkili stratejiler geliştirilmesine katkı sunuyoruz” dedi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, küresel nüfustaki hızlı artış, iklim krizinin etkileri, savaşlar ve ekonomilerdeki kırılganlıklar nedeniyle dünya genelinde yaklaşık 673 milyon insan açlıkla karşı karşıya. Dünya nüfusunun yüzde 8,2’sine denk gelen bu rakam, her geçen gün daha da kötüleşen bir tabloyu ortaya koyarken, uluslararası kuruluşlar hep birlikte harekete geçme çağrısı yapıyor.
Sağlıklı yaşam bilincinin yolu gıda okuryazarlığından geçiyor
Kurulduğu günden bu yana 15 yıldır toplumun beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sunan Sabri Ülker Vakfı, Dünya Gıda Günü vesilesiyle “gıda okuryazarlığı”nın önemine dikkat çekiyor. Vakıf, bu kapsamda yürüttüğü faaliyetleriyle, gıda etiketlerinin doğru okunmasını, meyve ve sebzelerin mevsimine göre tercih edilmesini, gıda israfının önlenmesini, planlı alışverişi, çeşitli ve dengeli beslenmeyi teşvik ediyor.
Yeterli ve güvenli gıdaya erişimin temel bir insan hakkı olduğunu kaydeden İçöz, sözlerine şöyle devam etti:
Sağlıklı yaşam bilincinin yolu gıda okuryazarlığından geçiyor
Kurulduğu günden bu yana 15 yıldır toplumun beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sunan Sabri Ülker Vakfı, Dünya Gıda Günü vesilesiyle “gıda okuryazarlığı”nın önemine dikkat çekiyor. Vakıf, bu kapsamda yürüttüğü faaliyetleriyle, gıda etiketlerinin doğru okunmasını, meyve ve sebzelerin mevsimine göre tercih edilmesini, gıda israfının önlenmesini, planlı alışverişi, çeşitli ve dengeli beslenmeyi teşvik ediyor.
Yeterli ve güvenli gıdaya erişimin temel bir insan hakkı olduğunu kaydeden İçöz, sözlerine şöyle devam etti: