Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan merak edilen ‘Mehmetçik’ sorusuna yanıt

Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan Mısır’da atılan imzalar için “barış iradesi” dedi. Mutabakata harfiyen uyulması gerektiğini belirten Erdoğan “ABD’nin İsrail üzerindeki etkisini sürdürmesi önemli. Çözüm, 1967 sınırlarında Filistin Devleti kurulması” ifadelerini kullandı. Trump’ın kendisine “Bu süreçte bana ne düşüyorsa telefonla irtibatlarımızı kuralım ve bu telefon diplomasimizi ihmal etmeyelim” dediğini aktaran Erdoğan,

Son dakika | Trump ın kendisine söylediği sözü açıkladı! Cumhurbaşkanı Erdoğan dan merak edilen Mehmetçik sorusuna yanıt 1

Erdoğan’ın Mısır ziyaretine ilişkin değerlendirmesi ve açıklamaları şöyle:

“Mısır’ın ev sahipliğinde Amerikan Başkanı Sayın Trump’ın daveti üzerine “Barış İçin Şarm el-Şeyh Zirvesi”ne katılarak Mısır’a yaptığımız ziyaretimizi tamamladık. Zirvenin Orta Doğu’da barışa giden yolda yeni bir dönüm noktası olmasını diliyorum. Hamas ile İsrail hükümeti arasındaki dolaylı görüşmelerin Gazze‘de ateşkesle sonuçlanmasından duyduğumuz memnuniyeti daha önce dile getirmiştik. Müzakere sürecine olan katkılarımız ABD Başkanı Sayın Donald Trump dahil birçok devlet başkanı tarafından da ifade edildi. Kendisi bu süreçte Mısır, Katar ve ülkemizin oynadığı rolün kayda geçirilmesi için bir bildiri imzalamayı önerdi.

“VARILAN BU MUTABAKAT BİR ATEŞKES DÜZENLEMESİDİR”

Varılan mutabakatın harfiyen uygulanması, bu süreçte Amerika’nın İsrail hükümeti üzerindeki etkisini sürdürmesi çok önemli. Gerçekleşen rehine ve mahkum takası son derece mühimdi. Anlaşmaya Filistin sorununu çözen bir belge gözüyle bakmak yanlış olur. Varılan bu mutabakat özü itibarıyla bir ateşkes düzenlemesidir. Bize göre Filistin davasının yegane çözümü 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Türkiye olarak bunun için çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Önümüzde çetin bir süreç var. Evvela İsrail hükümetinin verdiği sözleri tutması temin edilmelidir. Çünkü İsrail tarafının bu konudaki sicili son derece kötüdür. Bu konuda Amerika başta olmak üzere İsrail üzerinde etki sahibi aktörlerin gerekeni yapmaya devam edeceklerine inanıyorum.

Son dakika | Trump ın kendisine söylediği sözü açıkladı! Cumhurbaşkanı Erdoğan dan merak edilen Mehmetçik sorusuna yanıt 2

“GAZZE DEVASA BİR ENKAZ YIĞININA DÖNDÜ”

Gazze sizlerin de bildiği gibi devasa bir enkaz yığınına dönmüş durumda. Gazze halkı zorla çıkarıldıkları yerlere geri dönüyor ama ortada ev yok, hastane yok, okul yok. Neredeyse ayakta kalan bina yok. Türkiye, 102 bin tonla Gazze’ye en fazla insani yardım gönderen ülkelerden biri. Hamdolsun son birkaç gündür 350 civarında insani yardım tırımız Gazze’ye giriş yaptı. Hamas ve İsrail hükümetinin üzerinde mutabık kaldıkları belgede günlük asgari 600 yardım tırının geçişi öngörülüyor. Bir taraftan yardımlarımızı yoğun bir şekilde Gazze şeridine ulaştırırken, diğer taraftan da Arap ve İslam ülkelerinin kabul ettiği yeniden imar planı temelinde çalışmalara başlanması çok mühimdir. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi’nin geliştirdiği bazı çalışmalar var. Bunların süratle uygulanması için önemli bir finansman desteği gerekiyor. Ben bu desteğin de sağlanacağına inanıyorum. Gelinen aşamada iki egemen devletli çözüm yönünde gayretlerin artmasında fayda var. Birleşik Krallık ve Fransa başta olmak üzere Batılı ülkelerin Filistin devletini tanıma kararlarını basit birer tanıma kararı değil de iki devletli çözüme giden sürecin yapı taşları olarak görmek istiyoruz. Diğer türlü atılan adımlar yarım kalacak, amacına tam manasıyla ulaşmayacaktır. Bu çerçevede hem Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Emmanuel Macron hem de İngiltere Başbakanı Sayın Keir Starmer ile görüşmelerim oldu. Filistin davası uzun yıllar sonra ilk defa bu derece insanlığın ortak gündemine oturmuş durumda. Sumud ve özgürlük filoları ile dünyanın en ücra bölgelerinde kefiye takan insanlar, İsrail zulmüne karşı ortak vicdanı temsil ediyor. Gazze’deki sükunet ortamı insanlık cephesini rehavete sevk etmemelidir.

Çok sayıda devlet ve hükümet başkanı ile çeşitli seviyede temsilcilerle de bir araya geldik. Biraz önce bahsettiğim hususları kendileriyle paylaştık. Fikir teatisinde bulduk. Zirvenin Gazzeli kardeşlerimiz başta olmak üzere bölgemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Son olarak zirvenin hazırlığında görev yapmak üzere Şarm el-Şeyh’e gelen ve geçirdikleri trafik kazasıyla hayatlarını kaybeden Katarlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.”

SORU-CEVAP

“BU ATEŞKESİN KORUNMASI KONUSUNDA KARARLIYIZ”

Daha önce Hamas ile İsrail arasında pek çok kez ateşkes anlaşması olmuştu ama bugün olan diğerlerinden çok daha farklıydı. Çok geniş bir uluslararası destek ve uluslararası denetimden bahsediliyor. Daha önceki anlaşmalarda İsrail hep ihlal eden taraf oldu. Bu sefer de böyle bir durum olursa bu çatlağın nasıl aşılacağını öngörüyorsunuz? Özellikle bu anlaşma bağlamındaki öngörünüz nedir?

Her şeyden önce bu ateşkesin kalıcı olması ve ihlallerin yaşanmaması önemli. İsrail’in ateşkes ihlalleri konusunda bildiğiniz gibi sicili kötü. Bu durum bizi daha ihtiyatlı ve daha titiz olmaya zorluyor. Türkiye, ABD ve diğer ülkeler bu ateşkesin korunması konusunda kararlı. Yeniden soykırıma dönerse bunun bedelinin ağır olacağını aslında İsrail de biliyor. Biz bunu her fırsatta açıkça ifade ediyoruz. Geçmişte yapılan birçok anlaşma kağıt üzerinde kaldı. Bunda İsrail’in ikircikli tutumunun yanı sıra, yeterli kararlılığın olmaması da maalesef etkiliydi. Şimdi daha güçlü ve müşterek bir irade söz konusu. Bu ortak tavrı Mısır’daki zirvede bir kez daha gördük. Sayın Trump’ın da öncülüğünü yaptığı bu sürece sahip çıkmaya devam edeceğine inanıyorum. Bu gelişmeler artık sadece bizim değil, birlikte yol yürüdüğümüz ülkelerin ve halkların umudu ve temennisi haline gelmiştir. Hiç kimse eskiye dönülmesine rıza gösteremez. Çünkü bu ateşkesi toplumların vicdanı ve sağduyusu sağlamıştır.

Son dakika | Trump ın kendisine söylediği sözü açıkladı! Cumhurbaşkanı Erdoğan dan merak edilen Mehmetçik sorusuna yanıt 3

Siz de konuşmanızda söylediniz. Türkiye en çok yardım yapan ülke konumunda. Aslında sadece buraya değil, dünyanın birçok yerine yapıyor ama bir süre sonra kamuoyunun ilgisi dağıldığında yardımlarda maalesef azalma oluyor. Oysa Gazze’de neredeyse her şeye ihtiyaç var. Türkiye’nin bu konuda uzun vadeli bir planı var mı? Bu yardımlar nasıl olacak? Bir yandan da yardımlar üzerinde İsrail’in bazı denetimleri var. Bu konudaki planınızı merak ediyoruz?

Türkiye büyük devlet olmanın ötesinde aslında insanlığın vicdanıdır. Bizim elimiz dünyanın neresinde bir mazlum varsa oraya uzanır. İsrail saldırıları devam ederken bile yardımlarımızı biz bölgeye sevk ettik. Mısır’daki depoları doldurduk, beklemedik. Ateşkesin başladığı günden bu yana toplam 350 tırımız Gazze’ye girdi. Biz oraya sadece gıda, su, ilaç göndermiyoruz. Aynı zamanda kardeşliği gönderiyoruz, umudu gönderiyoruz. İlaç, barınma malzemeleri, hızlıca bölgeye sevk ediliyor. İnsani felaketin etkilerini hızlı bir şekilde nasıl ortadan kaldırabiliriz, bunun arayışı içindeyiz. Biz şu anda oraya bütün engellemelere rağmen AFAD’ımızla 10 bin civarında çadırı depolamış durumdayız. Gazze’nin yeniden imarı son derece önemli. Kış gelmeden Gazzelilerin barınma ihtiyaçlarını gidermek için canla başla çalışacağız. Tabii burada Türk Kızılayı’na teşekkür ediyorum. AFAD’ımıza, TİKA’mıza, Sağlık Bakanlığımıza hepsine teşekkür ediyorum. Sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte hepsi koordineli bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Orada sadece yaraları sarmayacağız. Aynı zamanda geleceği inşa edeceğiz. Bunun için de başta Ankara’daki şehir hastanelerimiz olmak üzere yaralıları bu merkezlerimize getirip orada tedavilerini yapıyoruz. Ankara değil, İstanbul’a göndermek isterlerse İstanbul’daki şehir hastanelerimiz de kardeşlerimizin emrindedir. Oralarda da bu çalışmaları yapmaya hazırız.

Türkiye son yıllarda Kafkaslardan Kuzey Afrika’ya, Somali’ye, Balkanlara, Ukrayna’ya kadar çok geniş bir coğrafyada barış ve istikrarın sağlanması için etkin bir rol oynuyor. Gazze konusunda da yine aynı şekilde sizin öncülüğünüzde en samimi girişimleri son iki yılda yapan Türkiye olarak bir ateşkese de öncülük yaptık. Gazze’de bundan sonraki süreç, bundan sonraki aşamalar nasıl şekillenecek?

ABD Başkanı Sayın Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Sisi, Katar Emiri Sayın Al Sani ve şahsım dörtlü bir imza uygulaması yaptık. Attığımız bu imzalar sıradan değil. Bu imzalarla da artık bu barış iradesi tarihin kayıtlarına girmiş durumda. Dilerseniz altına imza attığımız metni okuyalım:

Son dakika | Trump ın kendisine söylediği sözü açıkladı! Cumhurbaşkanı Erdoğan dan merak edilen Mehmetçik sorusuna yanıt 4

“Kalıcı Barış ve Refah İçin Trump Anlaşması. Biz aşağıda imzası bulunanlar iki yıl aşkın süredir devam eden derin acı ve kayıpları sona erdiren ve bölge için umut, güvenlik ile barış ve refah için ortak bir vizyonla tanımlanan yeni bir sayfa açan Trump Barış Anlaşması’na tüm taraflarca gösterilen tarihi taahhüdü ve anlaşmanın hayata geçilişini memnuniyetle karşılıyoruz. Başkan Trump’ın Gazze çatışmasını sonlandırmaya ve Orta Doğu’ya kalıcı barış getirmeye yönelik samimi çabalarını destekliyor ve arkasında duruyoruz. Bu anlaşmayı Filistinliler ve İsrailler dahil olmak üzere bölgedeki tüm halklar için barış, güvenlik, istikrar ve fırsat sağlayacak şekilde birlikte uygulayacağız. Kalıcı barışın hem Filistinlilerin hem de İsraillerin refah içinde yaşayabileceği, temel insan haklarının korunduğu, güvenliklerinin garanti altına alındığı ve onurlarının muhafaza edildiği bir sulh olacağı anlayışındayız. Anlamlı ilerlemenin ancak iş birliği ve devam eden diyalog yoluyla gerçekleşebileceğini ve uluslar ve halklar arasındaki bağların güçlendirilmesini bölgesel ve küresel barış ile istikrarın kalıcı çıkarlarına hizmet ettiğini vurguluyoruz. Aralarında Hristiyanlık, İslamiyet ve Yahudiliğin de bulunduğu kökleri bu topraklarda iç içe geçmiş inanç toplulukları için bu bölgenin derin tarihi ve manevi öneminin farkındayız. Bu kutsal bağlara saygı gösterilmesi ve kültürel miras alanlarının korunması, barış içinde bir arada yaşama taahhüdümüzün temel önceliği olmaya devam edecektir. Aşırıcılık ve radikalleşmenin her türünü ortadan kaldırma kararlığında birleşmiş bulunuyoruz. Şiddetin ve ırkçılığın normalleştirildiği ya da radikal ideolojilerin sivil yaşamın dokusunu tehdit ettiği hiçbir toplum gelişemez. Aşırıcılığı mümkün kılan koşullara eğilmeyi ve kalıcı barışın temelleri olarak eğitimi, fırsat eşitliğini ve karşılıklı saygıyı desteklemeyi taahhüt ediyoruz. Bu vesileyle gelecekteki anlaşmazlıkların güç kullanımı veya uzun süreli çatışmalar yoluyla değil, diplomatik temaslar ve müzakere aracılığıyla çözülmesi yönünde taahhütte bulunuyoruz. Orta Doğu’nun sürekli savaşlar, tıkanmış müzakereler ya da başarılı şekilde müzakere edilmiş ancak parçalı, eksik veya seçici biçimde uygulanan anlaşmalar şeklinde cereyan eden döngüyü daha fazla kaldıramayacağının bilincindeyiz. Son iki yılda tanık olunan trajediler gelecek nesillerin geçmişin başarısızlıklarından daha iyisini hak ettiğine dair acil bir uyarı işlevi görmelidir. Bu bölgenin ırk, inanç ve etnik kökene bakılmaksızın herkesin barış, güvenlik ve ekonomik refah arzularının peşinden gidebileceği bir yer olmasını sağlayarak, herkes için hoşgörü, haysiyet ve fırsat eşitliği istiyoruz. Bölgede karşılıklı saygı ve ortak kader ilkelerine dayanan kapsamlı bir barış, güvenlik ve ortak refah vizyonunun peşindeyiz. Bu anlayışla Gazze Şeridi’nde kapsamlı ve kalıcı barış düzenlemelerinin tesisine yönelik kaydedilen ilerlemeyi, ayrıca İsrail ile bölgedeki komşuları arasındaki dostane ve karşılıklı faydaya dayalı ilişkiyi memnuniyetle karşılıyoruz. Gelecek nesillerin barış içinde bir arada yaşayabilecekleri kurumsal temeller inşa ederek bu mirası hayata geçirmek ve sürdürmek için hep birlikte çalışacağımıza söz veriyoruz. Kalıcı bir barış geleceğine kendimizi adamış bulunuyoruz.”

“GAZZE’DE BARIŞ DÜZENİ KURULMASI İÇİN FEVKALADE HEYECANLIYIZ”

Gazze’deki görev gücünde Mehmetçik yer alacak mı?

Görev gücünün yapısına dair değerlendirmeler şu anda devam ediyor. Gazze’de yapılması gereken çok kritik işler var. Gerek inşa gerek ihya konuları önemli. İnşa işleri ile ilgili “Kimler bizimle beraber rol üstlenebilir?” konusunu ele aldık. Körfez ülkelerinden tutun Amerika başta olmak üzere Avrupa ülkelerine varıncaya kadar hepsinin burada desteklerini istiyoruz, isteyeceğiz. İhya olayında da “Neleri birlikte yapabiliriz?” konusunu da liderlerle yaptığımız ikili görüşmelerde konuştuk. Aldığımız ilk izlenimler fena değil. Onlar da “Biz burada rolümüzü üstleneceğiz” diyorlar. İnşallah verilen sözler yerine gelir. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanımız Yaşar Güler, MİT Başkanımız İbrahim Kalın başta olmak üzere arkadaşlarımız muhataplarıyla görüşecek. Ben de liderlerle temas halinde olacağım. “Bu süreci nasıl işletebiliriz?” bunun üzerinde duracağız. Şu anda orada çadırlar var. Herhalde bu insanların sürekli çadırlarda yaşayacak halleri yok. Arkadaşlarıma da söyledim. “Elimizdeki mevcut konteynerleri gerekirse biz bölgeye sevk edelim.” dedim. Bu kış mevsiminde bu konteynırlarla onları çok daha farklı bir imkana kavuşturmuş olalım diye düşünüyoruz. AFAD’ımız bu konuda büyük bir yükü sırtlanmış olacak. Türkiye, barışın yanında ve bu süreci de öyle işletecek. Gazze’de bir barış düzeninin kurulması için fevkalade heyecanlıyız. Bunu da inşallah süratle devam ettireceğiz. Burada Dışişleri Bakanım, İstihbarat Başkanım özellikle bölgedeki muhataplarıyla görüşmelerini devam ettiriyor. Beraber ne yaparız, nasıl yaparız bunun çalışmalarını sürdürüyorlar.

“BU İŞİN BİRİNCİ DERECEDE TAKİPÇİSİ SAYIN TRUMP OLACAK”

İsrail’e güven olmayacağını az önce siz de vurguladınız. Ne yazık ki güvenilir bir taraf ülke değil. Önemli bir eşik aşıldı, bundan sonrası daha zorlu bir süreç. Bu süreçte bir ihlal olursa, yeniden bir bahane ve gerekçeyle tekrar saldırırsa İsrail’i anlaşmada kalmaya zorlamak için bir mekanizma kurulabilir mi? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ya da başka bir formülle nasıl bir yol izlenebilir?

İnşallah Gazze’de şu an itibarıyla çatışmalar sona ermiş durumda. Bunun Sayın Trump tarafından ilan edilmiş olması çok çok önemli. Bu işin birinci derecede takipçisi Sayın Trump olacak. Bunu kendisiyle yaptığımız görüşmelerde de ifade etti. En son ayrılırken ayaküstü de “Bu süreçte bana ne düşüyorsa telefonla irtibatlarımızı kuralım ve bu telefon diplomasimizi ihmal etmeyelim.” dedi. Görüşmelerimizi her seviyede sürdüreceğiz. Sayın Trump ile kurduğumuz bu diplomasi çok çok önemli. İnşallah bu hassasiyet içerisinde bunu devam ettireceğiz ve bir huzur ikliminin oluşturulması için ne gerekiyorsa inşallah yapacağız. Mısır’da bir araya gelen tüm ülkeler, bu huzur ikliminin güvencesi olacaktır.

Son dakika | Trump ın kendisine söylediği sözü açıkladı! Cumhurbaşkanı Erdoğan dan merak edilen Mehmetçik sorusuna yanıt 5

Sayın Cumhurbaşkanım bu tarihi zirve bizim son iki yıldır şahit olduğumuz bu soykırımcı İsrail’in saldırganlığına, topraklarını genişletme çabalarına, bu işgalci tutumlarına set çekebilecek nitelikte mi? Yani Lübnan’dan, Suriye’ye kadar bölgede bombalamadık yer bırakmayan İsrail’i bu tarihi zirve dizginledi mi? Dizginleyebilecek mi? Bu niteliği taşıyor mu?

Yıllardır süren İsrail saldırganlığına, işgal politikalarına ve bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyen emellerine artık “dur” demek için bu Zirve’deydik. İsrail terörüne, güç gösterisine karşı, sadece ülkemizin değil insanlığın vicdanını savunan bir duruş sergiledik. Mısır’a da onun için geldik. Gazze tecrübesi İsrail’e saldırganlıkla bir yere varamayacağını açık bir şekilde gösterdi. Aynı şekilde Hamas’ın direniş iradesinin kırılmadığını da gördüler. Bu da çok çok önemli. Gazze halkı 70 bine yakın şehit verdi ama işgale, soykırıma, barbarlığa teslim olmadı. Çok önemli. Demek ki sadece elinizdeki bombaların devamlı gökten her yerden atılması, yaptığınız saldırılar işe yaramıyor. “İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür.” bu farklı bir ruh. Şurası çok net ki; İsrail komşularını işgal ederek hiçbir sonuç elde edemez. Netanyahu hükümetinin soykırım karşıtı tepkileri, antisemitizm ile ilişkilendirme gayreti de görüldüğü gibi burada neticesiz oldu. Ateşkesle birlikte uluslararası toplumun görevi bitmedi, yeni başladı. İşte Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ne oldu? Herkes salonu boşalttı, Netanyahu orada koltuklara konuştu. Gazze’nin yanında daha güçlü durmaya devam etmeliyiz. Soykırımın unutulmaması için mücadelemizi sürdürmeliyiz. Sorumluların hesap vermesi için çabalarımızı artırmalıyız. Türkiye olarak tüm insanlığın vicdanı olmaya devam edeceğiz.

Sayın Cumhurbaşkanım, ben SDG ile ilgili bir soru soracağım. Suriye ordusuna entegrasyonun yakın zamanda başlayacağı konusunda bazı bilgiler yansıdı. Dışişleri Bakanlığı’nın da birtakım temasları oldu. SDG aynı zamanda Şam’da temaslarda bulundu. Siz acaba bu entegrasyonun, ne kadar yakın zamanda olacağını değerlendiriyor ve düşünüyorsunuz? Beklentiniz ne? Entegrasyon bir anda mı gerçekleşir, yoksa kademeli bir geçiş süreci olur mu? Bu konudaki fikirlerinizi alabilir miyim?

Suriye ile her alanda ve düzeyde kapsamlı temaslarımız devam ediyor. Suriye’nin ve bölgenin kazanımlarının korunması için yakın eşgüdüm ve iş birliğini güçlendirmekte de kararlıyız. Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara’yı, arkadaşlarını yalnız bırakmak diye bir durum söz konusu değil. Sık sık SDG’yi yanlış yollara tevessül etmemesi, Suriye’nin birlik ve bütünlüğüne destek olmaları konusunda da uyarıyoruz. Umarız Suriye’nin toprak bütünlüğü bir ve beraber, müreffeh geleceğe ulaşmaları yolunda tutum takınırlar. SDG’nin Suriye ile bütünleşmesinin en kısa zamanda gerçekleşmesi, Suriye’nin kalkınma hamlelerini de hızlandıracaktır. Suriye yönetiminin, ülkenin bütün etnik ve dini unsurlarını kapsayan bir anlayışla geleceğe yürümesini takdirle karşılıyoruz. Bu, hem Suriye’nin, hem de Türkiye’nin çıkarınadır. Suriye’yi yeniden çatışmaya sürüklemeye çalışanlar ise ne Kürtlerin ne Dürzilerin ne de Nusayrilerin iyiliğini istiyor. Malazgirt Meydanı’nda söylediğim gibi, yönünü Ankara’ya ve Şam’a dönenler kazanacak, kendilerine başka hamiler arayanlar kaybedecek.

Son dakika | Trump ın kendisine söylediği sözü açıkladı! Cumhurbaşkanı Erdoğan dan merak edilen Mehmetçik sorusuna yanıt 6

“SAYIN ÖZEL’DEN, AVRUPALI TÜRKLERDEN ÖZÜR DİLEMESİNİ BEKLERDİK”

Sayın Cumhurbaşkanım, benim sorum iç politika ve dış politika ekseninde bir soru. CHP’nin yolsuzluk soruşturmalarını gerekçe göstererek AP ülkelerine çağrıda bulunması ve Brüksel’de miting düzenlemesi Türkiye’nin uluslararası itibarını zedeleme çabası olarak değerlendirilebilir mi? En önemlisi CHP, Türk milleti nezdinde kazanamadığı meşruiyeti Avrupa’da mı arıyor? Ayrıca ilişkili bir soru daha var. Özel, Brüksel’de kendilerine destek vermeyen Avrupalı bazı siyasetçileri işaret ederek “onları da not ediyoruz” şeklinde bir tehditte bulundu. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?

Arkadaşlar CHP bizi şaşırtmıyor. Bunlar CHP için alıştığımız şeyler. Geçmişte de kendi halkından bulamadığı karşılığı hep yaban ellerde arardı. CHP’nin ne yaptığını ve neyi planladığını, CHP’yi yöneten kadrolar dahi anlamakta zorlanıyor. Belediyeleri düşürdükleri durum ortada. Belediyeleri çapsızlıklarıyla ne hale getirdikleri ortada. Trabzon’da söyledim, yurt dışına şikayet turları düzenliyorlar. Böyle rezillik olur mu? Biz aslında Sayın Özel’den, Avrupalı Türklerden özür dilemesini beklerdik. Biliyorsunuz 2 ay önce milletvekilleri çıktı gurbetçilerimize, affedersiniz “zırzop” dedi. CHP yönetiminden bu konuda bir açıklama, bir düzeltme gelmedi. Madem Brüksel’e gittin, en azından bunun için bir özür dile. Sayın Özel bu erdemi göstermediği gibi; yoldaşlarına Türkiye Cumhurbaşkanını yuhalatarak çok daha büyük bir skandala imza attı. Gerçekten çok yazık. Onlar Brüksel’de laf üretirken biz Anadolu’da eser üretiyoruz. İşte o sıra ben Rize’deydim, öbür tarafta Trabzon’da açılışlar gerçekleştiriyordum. Bu hafta sonu 4 gün oraları dolaştık. Rize’mizin derelerini dolaştım, bütün o mekanları gözden geçirdik ve bakan arkadaşlarımla, oraların tadını aldık. Ülkemizi sürekli dolaşarak inşallah halkımızla bütünleşmeye devam edeceğiz.

“BU MAKAMLAR MİLLETE HİZMET İÇİN VARDIR; RANT, YOLSUZLUK, İSRAF İÇİN DEĞİL”

Bazı belediyelerdeki yolsuzlukların ortaya çıkmasıyla yetki tartışmaları fazlasıyla gündemde. Milletin paralarının heba edilmesini önlemek amacıyla bir düzenleme yapılacağı hazırlığı konuşuluyor. Hangi aşamada, bu konuda ne söylemek istersiniz?

Zaten bizim yasalarımızda bu tür yolsuzluklar, çalma, çırpma durumlarıyla ilgili gerekli düzenlemeler var. Bu noktada yargı tarafından verilmiş herhangi bir yakalama kararı vesaire olduğu anda, zaten yargımız gereğini yapar. Bu yerel yönetimler kanununda da var. Bütün bunlar zaten gayrimeşrudur. Bunlarla ilgili olarak da kanunların emri her an yerine gelir ve biz de bunların üzerine kesinlikle gideriz. Çünkü Belediyeler doğrudan millete hizmet etmenin ilk adımıdır. Bu makamlar millete hizmet için vardır; rant, yolsuzluk, israf için değil.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Kaynak: Mynet

Lionel

Yazıya tutkuyla bağlı olan Lionel, At gözlüklerini çıkarıp çevresine bakiyor ve gördüklerini Bikonu.com’da gündemi farklı bir bakış açısıyla ele alıyor. Analitik yaklaşımı, sade dili ve dikkat çekici yorumlarıyla okurların ilgisini çekmeyi başarıyor. İlgi alanları arasında güncel haberler, kültür, toplum ve insan hikâyeleri yer alıyor.

İlgili Yazılar

İBB Başkan Vekili Nuri Aslan hakkında hapis istemi!
  • Ekim 14, 2025

Son dakika haberi: İBB Başkan Vekili Nuri Aslan hakkında, Çağlayan Adliyesi’nde görevli güvenlik amirine karşı ’görevi yaptırmamak için direnme’ suçundan iddianame hazırlandı. HAPİS CEZASI İSTENİYOR İddianamede Aslan’ın 6 aydan 3 yıla kadar hapsi isteniyor. NE OLMUŞTU? Aslan, İBB’ye…

Devamı

Devamı
Mansur Yavaş ile Özgür Özel arasında ‘sürpriz’ görüşme
  • Ekim 14, 2025

Son dakika: ABB Başkanı Mansur Yavaş, Meclis‘te CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘i ziyaret ediyor. Sözcü’de yer alan habere göre; söz konusu zirve kulislerde ‘sürpriz’ olarak yorumlandı. Görüşmenin ardından açıklama yapan Mansur Yavaş “Hem sayın genel başkanımıza ‘Hoş geldin’…

Devamı

Devamı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir