Site icon Bikonu

Portakal kabuğundan buluş yapmak Portakal kabuğundan buluş yapmak

Plastik kullanımını azaltmak amacıyla yola çıkan bilim adamlarımız portakal kabuğundan ambalaj geliştirdi. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde Prof. Dr. Nazan Turhan, Prof. Dr. Murat Bengisu, öğretim elemanı Zehranur Tekin ile doktora öğrencisi Burcu Akdağ Çağlar’dan oluşan ekip plastik ambalajların oluşturduğu çevre kirliliğinin önüne geçmek amacıyla meyve ve sebze atıklarından doğal ambalaj üretmek için 6 yıl önce bir çalışma başlattı. Önce içindeki ürünü korumasından ilham alınarak portakal kabuğu çeşitli işlemlerle kurutuldu. Çevreye duyarlı, doğada çözülebilecek bazı ürünlerle karıştırıldı. Daha sonra dondurulan karışım, darbeye dayanıklı doğal ambalaj haline getirildi. Portakal kabuğunun yapısı selüloz, nişasta, benzer maddeler olan bütün kabuklarla aynı işi yapabildiği için kabukların dondurulma işleminden sonra ürünlerin ömürleri iki katına çıkmış oldu. Daha önce portakal kabuğundan ambalajlar yapıldığı halde bu çalışmada ilk defa petrol türevi bileşenler kullanılmadan bu malzemeden doğal ambalaj geliştirilmiş oldu. Geliştirilen ambalaj meyve ve et gibi ürünlerin raf ömrünü uzattığı gibi doğada plastiğe göre daha çabuk çözülüyor. Türk Patent ve Marka Kurumu’nun patent verdiği doğal ambalaj için Avrupa Birliğine de başvuru yapıldı. Portakal kabuğu dışında elma gibi diğer kabuklu meyvelerle ilgili çalışmalar ise sürdürülüyor.

Kırkağaç kavununun izinde

Kavun üretiminde ülke olarak dünyada ikinci sıradayız. Kırkağaç kavunu da kavun çeşitlerimiz arasında makbul olanlardan. Kendine has tadı, aroması ve kokusuyla biliniyor. Bakırçay Ovası’nda yetişiyor ve geleneksel saklama yöntemi sayesinde kış boyunca korunabiliyor. 2008 yılında coğrafi işaretle tescillendikten sonra geçtiğimiz temmuz ayında Avrupa Birliği’nden de tescil aldı. Kokusunu ve lezzetini kış sofralarına taşımak için asılarak saklanmasıyla da dikkati çeken ürünün izinde yapılan yolculuk şef Umut Karakuş’un hazırladığı özel menüyle buluştu. Türk mutfağının sürdürülebilir olması için yerel ürünün sürdürülebilir olması gerektiği anlayışıyla “Yerelin İzinde” projesini hayata geçiren Metro Türkiye Manisa’nın Kırkağaç ilçesinde ürünün tarladan sofraya uzanan hikayesini yerinde yaşattığı bir buluşma gerçekleştirdi. Menüde kavunu hem geleneksel tatlarla buluşturan hem de farklı tekniklerle dönüştürerek bambaşka formlarda sunan Karakuş’a göre Kırkağaç kavunu sadece bir yaz meyvesi değil, sene boyunca mutfağa ilham veren bir malzeme. Şefin de dediği gibi amaç üreticinin emeğini tabağa taşırken yerelin potansiyelini modern gastronomiyle buluşturmak ve mutfağımızı geleceğe taşımak. Kırkağaç kavununun kaybolmaması, üretiminin devamı için herkese görev düşüyor. Şefler menülerinde yer verdikçe, tüketici ismiyle talep ettikçe bu ürünlerin üretim de devam edecek.

Şarköy zeytinyağı tescil yolunda

Şarköy zeytinyağının tescili için coğrafi işaret başvurusu yapıldı. Bir yandan Türk Patent ve Marka Kurumuna Şarköy Kaymakamlığı ve Trakya Kalkınma Ajansı işbirliğiyle yapılan müracaatın 6 ay içerisinde sonuçlanması beklenirken bir yandan da zeytini ve zeytinyağıyla meşhur olan yöre adıyla ülke çapında zeytinyağı marka haline getirilmesi için çalışmalar yürütülüyor.

Söke’nin tescilli geleneksel çorbası

Söke’nin “kulak çorbası” yöre mutfağının geleneksel lezzetlerinden biri ve nesilden nesile aktarılan sembol lezzeti. Yörenin tatlı maya ekmeği, peksimeti, pidesi, tahinli pidesi ve kulak tatlısından sonra geçtiğimiz günlerde coğrafi işaretle tescillenen çorba için Söke Ticaret Borsası yaklaşık bir yıl önce müracaat etmişti. Çorba adını içine katılan hamurun şeklinden alır. Un, yumurta, su ve tuz ile hazırlanan hamurun halk arasında kulak şekline benzetilen küçük hamur parçalarına bölünüp içine kıymalı harç konularak ve bu hamurların kızartıldıktan sonra hazırlanan çorbanın içerisine eklenmesiyle hazırlanır. Aydın şehrine özgü olan ve yörede yaygın olarak tüketilen çorbaya halk arasında kulaklı çorba isminin verildiği bilinir. Günlük öğünlerde tüketiminin yanısıra özellikle misafir ağırlama, ramazan ayları, düğün, davet, bayram ve festival gibi özel günlerde de tüketilir ve ikram edilir. Hamurun kızartılmasında kullanılan zeytinyağı hamurun dış kısmına gevrek hale getirirken içerisindeki iç harcın yumuşak yapısının korunmasını sağlar. Aynı zamanda bu işlem sırasında lezzet ve kıvamı istenilen şekilde elde edilir.