Site icon Bikonu

Murat Ülker yazdı: Bilimin sanatın ve revakların şehri Bologna ve Bresscia Murat Ülker yazdı: Bilimin sanatın ve revakların şehri Bologna ve Bresscia

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, pladis ve GODIVA Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, kişisel internet sitesinde ‘Bilimin sanatın ve revakların şehri Bologna ve Bresscia’ başlıklı yazısını yayımladı.

İşte Murat Ülker’in dikkat çeken o yazısı…

Bologna Üniversitesi ve Hümanist Hareket

1088’de kurulan Bologna Üniversitesi, Rönesans’ta hümanist düşüncenin geliştiği bir merkezdi. Klasik metinler yeniden incelendi; Aristoteles ve Galen üzerine tartışmalar yürütüldü. Üniversite salonları, dönemin bilim insanları ve öğrencileriyle dolup taşıyordu.

Bilim ve Anatomi Çalışmaları

Bologna, tıp ve anatomi alanında öncüydü. Theatrum Anatomicum, insan vücudunun incelendiği ilk yerlerden biriydi. Burada yapılan diseksiyonlar, modern tıbbın temellerini attı.

Duyduğumuza göre; 1100’lerin başında inşa edilen bu kuleler iki aile arasında hangisinin daha güçlü olduğunu göstermek için yapılmış.

Tabii tahmin edersiniz, bu eskinin mirasını muhafaza ederken bu husus sadece binalarla sınırlı kalmamış ve yemek, içmek, sosyal yaşamda da kendini sürdürmüş. Mesela fiat500 buna güzel bir örnek, gömlek aldığım manifatura mağazası ise sadece eski bir revakın altına yerleştirilmiş olmakla kalmamıştı, yüz yılı aşkın orada olan bir aile müessesesiydi.

Evet, Bologna aynı zamanda gastronomisiyle de İtalya’nın en güçlü şehirlerinden biri olarak biliniyor. “La Grassa” yani “şişman” lakabını alması da boşuna değil. Tagliatelle al ragù (dışarıda çoğunlukla “Bolognese” diye bilinir), tortellini ve mortadella şehrin mutfak mirasının en parlak örnekleri. Rönesans’ta öğrencilerin ve tüccarların uğrak noktası olan hanlarda pişen yemekler, bugün hâlâ diğer İtalyan şehirlerinde olduğu gibi şehrin trattoria ve osteria’larında yaşatılır. Yemek, Bologna kültüründe yalnızca bir ihtiyaç değil; bir araya gelmenin, sohbet etmenin ve yaşamı kutlamanın temel unsurlarından biri olarak görülüyor.

Bologna ayrıca politik açıdan da tarih boyunca önemli bir rol oynamış. Orta Çağ’dan itibaren özgürlükçü gelenekleriyle tanınan şehir, komün yönetim biçiminin en güçlü örneklerinden birini sunmuş. Modern dönemde de İtalya’nın sol eğilimli siyasal ve entelektüel hareketlerinin merkezlerinden biri olmuş. Öğrenci hareketleri, işçi protestoları ve kültürel tartışmalar, Bologna’yı yalnızca akademik bir merkez değil, aynı zamanda toplumsal fikirlerin şekillendiği bir arena hâline getirmiş. Bu da şehrin, sadece geçmişin değil bugünün de canlı bir entelektüel odağı olduğunu gösteriyor.

Kaynak: Yeni Safak – Aktüel