Site icon Bikonu

YRP’li Suat Kılıç’tan Özlem Çerçioğlu çıkışı! “Yasaklanmalı”

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

“ÖNLEMLERİN BİR AN ÖNCE ALINMASI LAZIM”

Kılıç, konuşmasında, “Tarım ülkesi Türkiye’de sebzeye, meyveye ulaşmak maalesef lüks haline gelmiş bulunuyor. Zirai don vardı, çiçekler yandı, mahsul azaldı deyip geçemeyiz. Tarımda rekolteyi her yıl doğal afetler belirleyecekse Allah vatandaşımızı olası bir açlıktan korusun demek zorundayız. Doğal afetlere hazırlıklı olmak, alternatif senaryolar oluşturmak, hükümet olmanın doğal gereği değil midir? Doğal afetlerle vatandaş baş başa kalacaksa hükümet olmanın doğasının gereği nedir? Gıda güvenliğinin sağlanması, sağlıklı ve sürdürülebilir gıda zincirinin oluşturulması Türkiye için bugün başlı başına bir milli güvenlik meselesidir. Bu milli güvenlik meselesi milli güvenlik kurulunda ele alınmaya değer önemdedir. Bununla birlikte tatlı su kaynaklarının korunması da gerçek bir beka meselesidir. Tatlı su kaynaklarımızın, akarsularımızın, derelerimizin, göllerimizin korunması Türkiye için gerçek bir beka meselesidir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda su, petrolden daha kıymetli, daha önemli hale gelmiş bulunmaktadır. Türkiye şimdilik su kesintisi uygulayan belediyelerin hangi partili olduğunu konuşmakla meşgul. Çok yakında partisi ne olursa olsun tüm belediyelerden bu anons işitilecek. Yol yakınken tedbir almak, su savaşları başlamadan içilebilir su kaynaklarını çoğaltmak polemik meselesi değil hükümet ve devlet olmanın gereğidir. Önlemlerin bir an önce alınması lazım. Derhal ve behemehâl. Deniz suyu mı artırılacak? Gri sular mı kullanılacak? Yağmur suları mı toplanacak? Yeni barajlar mı yapılacak? Her ne yapılacaksa yapılmalı. Türkiye kimseye el açmak zorunda kalmadan su yönetim planını yapmalı ve kamuoyuna açıklamalıdır” diye konuştu.

“TARİH AFFETMEZ”

Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Terörsüz Türkiye Komisyonu’nun çalışmalarını da yakından izliyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Terörsüz Türkiye Komisyonu çalışmalarına devam ediyor. Şu ana kadar elle tutulur, somuta yönelik bir veriye ulaşılabilmiş değil. Komisyonda üyemiz var, komisyonlarda arkadaşlarımız var. Konuşulanlar kısmen dışarıya açıklanmayacak, konuşulmayacak ama yakından takip etmek zorundayız. 10 yıl boyunca orada konuşulanlar dışarıda konuşulmayacak tamam ama tutanaklar çerçevesinde konuşulanları konuşabiliriz. Şu ana kadar anlatılanlar malumun ilamından öte bir anlam ifade etmemektedir. Bizim terörist Abdullah Öcalan’dan bir beklentimiz yoktur. Öcalan’lı bir gelecek, Apo’lu bir meclis hayalimiz yoktur. Buna rızamız ve tahammülümüz de yoktur. Türkiye Büyük Millet Meclisi Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halkların meclisidir. Hepimizin meclisidir. Adı üstünde Büyük Millet Meclisi’dir. Milletimizin her bir ferdini kapsayan bir meclistir. Gazi Mustafa Kemal’in Cumhuriyetin kuruluşundaki ifadesiyle ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran unsur Anasır-ı İslamiye’dir.’ Anadolu’da var olan etnisitesi önemli olmaksızın tüm bireylerin tüm halkların cumhuriyetin temelinde harcı vardır. Cumhuriyetin duvarlarında katkısı vardır. Türkiye Cumhuriyeti de Türkiye Büyük Millet Meclisi de hepimizin Cumhuriyeti ve hepimizin meclisidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi terör örgütlerinin de teröristlerin de sığınağı değildir. Teröristleri affetmezseniz terörü bitiremezsiniz. Evet canımız yandı. Affetmiyoruz. Kaldı ki biz affetsek millet affetmez. Millet affetse şehit aileleri affetmez. Gaziler affetmez. Tarih affetmez” dedi.

Suat Kılıç, “Gelir dağılımında adaletsizliğe bir kere daha dikkat çekiyoruz. Gelir adaletsizliğinden duyduğumuz derin kaygıyı yineliyoruz. Zengini daha zengin ederken fakiri her geçen gün daha da fakirleştiren bu sistem ücretlilerin hiçbir hayal kurmasına izin vermemektedir. Ev hayali yok, araba hayali yok, tatil hayali yok. Bırakın evi, et hayali yok. Bırakın tatili, düzenli taksit ödeyebilme ihtimali de yok. Bu şartlar altında memur ve memur emeklilerinin maaşlarına yapılacak zamlar konuşuluyor. Hükümetin teklif ettiği seyyanen artış aylık bin lira. Günlük otuz üç lira. Gel de inan. Yeme de yanında yat. İnanılır gibi. Hükümet teklif ediyor bunu hükümet. Memura ve emeklisini ayda bin lira. Günde otuz üç lira. Günlük otuz üç lira nedir Allah aşkına? Bir şişe su parası. Gazozuna pazarlık. Memurların o nedenle sokağa taşan, alanlara taşan direnişini, eylemini, anayasadan kaynaklanan grev hakkını kullanma tercihini sonuna kadar destekliyoruz. Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı bu kadar pazarlık, oturmalar, kalkmalar, toplantılar bu kadar şamata bin lira için miydi? Çalışanlar meydanlarda biz de yanlarındayız. Emeklinin de memurun da hakkı verilene kadar alanlardayız. Hükümetin eli değmişken düzeltmesi gereken bir diğer mesele de kademeli emeklilik meselesidir. Meclis tatilden döner dönmez kademeli emeklilik konusu gündeme gelmeli ve hükümet bu konuda çözümü kamuoyuna hissettirmelidir. Kademeli emeklilik haktır. On yedi yıllık hak kaybını bitirmek için bu adım er ya da geç atılacaktır” diye konuştu.

DİKKAT ÇEKEN ÖZLEM ÇERÇİOĞLU ÇIKIŞI! “YASAKLANMALI”

Kılıç, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun, partisi CHP’den istifa edip AK Parti’ye geçmesine ilişkin, şunları söyledi:

“Sayın Çerçioğlu bir dönem CHP’de milletvekilliği yaptı. Üç dönem belediye başkanlığı yaptı. Bu dördüncü dönemi. Beş dönemdir CHP seçmeninin oylarıyla seçilen biri. Parti değiştirmektense evine dönse daha sağlıklı bir karar vermiş olurdu diye düşünüyorum. Doğrusu siyasette bu tür yer değiştirmeleri hele ki böylesi kritik zamanlarda doğru bulmuyor ve tasvip etmiyoruz. Netameli bir mesele olmuştur. Kamuoyu vicdanında tepki çekmiştir. Birçok milletvekili ya da belediye başkanı yer değiştirmiştir ama en çok tepki çekeni görünen o ki Özlem Çerçioğlu’nun yer değiştirmesi olmuştur. Siyasi etik yasası kapsamında Türkiye’de artık bir düzenleme yapılmalı ve seçilen milletvekillerinin, seçilen belediye başkanlarının dönem sona erinceye kadar seçildikleri partiden ayrılmaları yasaklanmalıdır. Bırakacaksa koltuğu bıraksın, görevi bıraksın. ‘Bu yük bana ağır geldi, ben artık bu emaneti sürdürmek, çekmek, taşımak istemiyorum’ diyen varsa bıraksın evine gitsin. Ama parti değiştirmesin çünkü yüz binlerin iradesi ipotek altına alınmış oluyor. Bizim de Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanımız partisinden seçildiği partiden ayrıldı, istifa etti gitti. Bu insana oy veren yüz binlerin vicdanı sandığa yansıyan emeği alın teri noldu yazıktır günahtır. Bunu gerçekten doğru bulmuyoruz. Emeğe saygısızlık olarak görüyoruz. Tabii ki biz Aydın halkı adına konuşuyoruz da esas önemli olan Aydın halkının bu konuda ne diyeceğidir? Onu da bekliyoruz.”

24 YRP’Lİ BAŞKAN AK PARTİ’YE GEÇTİ

31 Mart 2024 yerel seçimlerinden itibaren 24’ü Yeniden Refah, 14’ü bağımsız, yedisi CHP, yedisi İYİ Parti, biri Saadet Partisi, biri DEM Parti, biri DEVA Partisi, biri de bağımsız olmak üzere 56 belediye başkanı AK Parti’ye katıldı.

Kaynak: DHA

Bu içerik Recep Demircan tarafından yayına alınmıştır

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Kaynak: Mynet

Exit mobile version