Site icon Bikonu

Hatıralarla bir dönemin toplumsal ve siyasi tarihi Hatıralarla bir dönemin toplumsal ve siyasi tarihi

Beşir Atalay ismi pek çoğumuz için yakın tarihimizin Devlet Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı, İçişleri Bakanlığı görevlerini yürütmüş devlet adamı figürüdür. Ancak Beşir Atalay ismi hukukçuluğu, akademisyenliği, DPT’deki görevi ve son dönemiyle ANAR araştırma şirketinde yaptığı stratejik işlerle de ön plana çıkmaktadır.

Siyasetçi, Devlet Adamı, Akademisyen kimliği ile tanıdığımız Beşir Atalay’ın hatıraları Dünden Bugüne Anılar ‘Sadece Yaşayıp Yazdıklarım’ ( Kapı yay. 2025, 375 s.) adıyla yayımlandı. Şimdilik ilk cildiyle okurla buluşan hatıraların ikinci cildinin de yayımlanacağını Beşir Atalay ifade ediyor.

LİSELİ YILLARDA BAŞLAYAN BÜYÜK DOĞU İDEALİ

Hayat hikâyesi 1947 yılında Kırıkkale’nin Keskin ilçesi Armutlu köyünde başlayan Beşir Atalay’ın, dedesi müderris İbrahim efendi, babası da Cumhuriyet dönemi dini hayata getirilen kısıtlamalardan çıkış için Mısır’a ilim tahsili için giden isimlerden birisidir. Babası 1930 yılında tahsilini tamamladıktan sonra köyüne döner. Köyüne döndüğünde getirdiği kitapları buğday ambarında muhafaza etmiştir. Beşir Atalay henüz 7 yedi yaşında iken babasını, orta ikinci sınıfta iken annesini kaybetmiş, küçük yaşta hayatın yükünü omuzlamış ve hayat mücadelesine çok erken yaşta başlamıştır. Orta birinci sınıfta iken 60 ihtilalini Keskin ilçesinde gözlemleyen Beşir Atalay, CHP’nin etkin olduğu ilçede sokağa çıkma yasağına rağmen sevinç gösterilerinin olduğunu belirtiyor. Liseli yılları Kırıkkale’de geçen Beşir Atalay’ın Büyük Doğu Mecmuası ile tanışması ve düşünce dünyasını şekillendirmesi bu döneme denk geliyor. Hatta haftalık yayımlanan ve perşembe günü Kırıkkale’ye gelmesi gereken Büyük Doğu dergisi bir gün sonra gelirmiş. Beşir Bey o dönemi “herhalde o dönemdeki kadar bir derginin çıkışını ve yolunu o denli heyecanla beklediğimiz başka bir dönem olmamıştır” şeklinde ifade ediyor. O tarihlerde yine okulda bir duvar gazetesinin öncüsü olur. “Yeşerti” adını verdiği gazetenin de başyazarı kendisidir. Lise son sınıfa gelindiğinde ilk defa Necip Fazıl’la müşerref olacaktır. Necip Fazıl, Kırıkkale’ye bir konferans için gelecektir ama ertesi akşamında sosyoloji dersi sınavı vardır. Sınıf sözcüsü olarak Hocaya durumu izah edip, sınavı haftaya almasını rica eder ve hoca da sınavı erteler.

KİTABEVLERİNİN AÇILMASINDA ÖNCÜ

O dönemlerde bir kültür muhiti olarak kitapevi açan ve daha sonraları da açılmasına öncülük eden Beşir Atalay, bunu şu cümlelerle ifade ediyor: “Hayatımda üç şehirde dört kitabevinin açılmasında rol oynadım. İkisi Kırıkkale’de Çile Kitabevi ve Üniversite Rektörü olarak açtığımız büyük kafesi de olan Üniversite Kitabevi; Erzurum’da MTTB öğrencileri için Erzincan Çarşı’da açılan kitabevi ve şimdilerde Ankara’nın en güzel kitabevi olan Liman Kitabevi.” (s.74)

Kaynak: Yeni Safak – Aktüel

Exit mobile version