Site icon Bikonu

‘Arkeolojinin Altın Çağı’ kapılarını açtı! 485 eser ilk kez sergileniyor…

‘Bir Vizyonun Doğuşu: Geleceğe Miras Projesi- Arkeolojinin Altın Çağı’ sergisi Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde ziyarete açıldı. Birbirinden özel 570 eserin yer aldığı sergide 485 eser ise ilk kez sergileniyor.

TÜRKİYEYE GETİRİLEN MARCUS AURELİUS HEYKELİ DE SERGİDE

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2024 yılında başlatılan Geleceğe Miras Projesi, Türkiye’nin arkeoloji alanındaki uluslararası görünürlüğünü artırmayı hedefleyen en kapsamlı çalışmalardan biri olarak yoluna devam ederken; Türkiye’ye iadesi sağlanan Marcus Aurelius heykeli ile birlikte 5 heykel başı sergideki yerini aldı.

HASAN DOĞAN DUYURDU: “6 AY BOYUNCA ZİYARETE AÇIK OLACAK”

Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu’nun da 29 ülkeden 250’yi aşkın bilim insanının katılımıyla birlikte gerçekleştiğini belirten Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, yüzde sekseni ilk defa sergilenecek olan eserlerin 6 ay boyunca Beştepe Millet Kütüphanesi’nde ziyarete açık olacağını duyurdu.

BAKAN ERSOY DA PAYLAŞTI

Söz konusu mesajı Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy da paylaştı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: “ARKEOLOJİ ALANINDA DA ÇOK ZENGİN, ÇOK KÖKLÜ BİR MİRASIN SAHİBİYİZ”

Öte yandan dünkü Uluslararası Arkeoloji Sempozyumu’nda önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,”Tarih ve mirasımızı koruyup kollayacağız.” mesajı verdi. “Uzmanlarımız, önce ülkemizi ardından Türk’ün adım attığı her yeri inşallah karış karış gezecek ve kültür mirasımızı özenle kayıt altına alacaktır.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Arkeoloji alanında da çok zengin, çok köklü bir mirasın sahibiyiz. 2002’den bugüne tam 13 bin 291 tarihi eserin ana vatana iade edilmesini sağladık.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle;

“Hem gönül coğrafyamızda hem de dünyanın diğer bölgelerinde kültür varlığımıza sahip çıkıp her birini ihya ederken; ülkemizden kaçırılan tarihî eserlerin Türkiye’ye iadesi için de yoğun bir mücadele içindeyiz.

Yurt dışına çıkarılan bu eserleri uzun yıllar süren bilimsel çalışmaların yanı sıra, hukukî ve diplomatik girişimlerimizle ait olduğu topraklara, Anadolu’ya getiriyoruz.

2002’den bugüne, tam 13 bin 291 tarihî eserin anavatana iade edilmesini sağladık.

Bu eserlerin sonuncusu olan ve tam 65 yıl önce ülkemizden kaçırılan Marcus Aurelius bronz heykeli şu anda sizlerin ziyaretine açıktır.

Türk arkeolojisinin öncü isimlerinden merhum Jale İnan hocamız, bu kıymetli parçanın bulunması için kolları sıvayan ilk isimdi.

Eseri bulmak, tabii ki yeterli olmadı.

Getirilmesi için çok daha çetin bir mücadele verildi.

Uzmanlarımız, heykelin bize ait olduğunu ispatlamak için kaidesini santim santim ölçtüler; silikon kalıplarını çıkardılar; aynı bölgedeki diğer eserlerden numuneler topladılar.

Sonunda, bu eseri yeniden ülkemize kazandırdılar.

Bu vesileyle, Profesör Jale İnan hocamızı şükranla anarken; eserin iade sürecinde emeği geçen herkesi can-ı gönülden tebrik ediyorum.

Şunu da asla unutmamanızı sizlerden istirham ediyorum: Bakınız, milletimizi esaret altına almayı amaçlayan Sevr Anlaşmasının 421’inci maddesi, “Antikalara dair hâlihazırda yürürlükte olan Osmanlı kanunlarının ilgası” hükmünü içeriyordu.

Yani, tarihî ve kültürel mirasımız üzerindeki egemenliğimiz elimizden alınmak; medeniyet değerlerimiz ortadan kaldırılmak isteniyordu.

Sevr’i yırtıp atarken, aynı zamanda milletimizin kökleriyle bağını kesmeyi amaçlayan bu dayatmaları da boşa çıkardık.

Dolayısıyla arkeoloji camiamızın her bir mensubu, millî varlığımıza sahip çıkarak, tarihî bir misyonu ve mesuliyeti yerine getiriyor.

Biz, sizin emeklerinizin, özveriyle yürüttüğünüz çalışmaların ülkemiz için taşıdığı önemin farkındayız.

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da daima yanınızda olacağımızı bilmenizi istiyorum.

Anadolu toprakları, binlerce yıl boyunca sayısız topluluğa, tarihin akışını değiştiren nice devlet ve medeniyete ev sahipliği yaptı. Her bir katmanı, arkeologlarımızın gün yüzüne çıkardığı her eser, bizi tarihin en kadim sayfalarına götürür.

İnançların, kültürlerin, dillerin ve renklerin iç içe geçtiği bu topraklar; Türk-İslam medeniyetinin en nadide eserleriyle nakış nakış süslü bir açık hava müzesidir.

Göbeklitepe; Taş Yapıt’tan 7 bin, Mısır Piramitleri’nden 7 bin 500 yıl daha eski, 12 bin yıllık bir mirastır.

Tarih ve medeniyetimizi, içinde yaşadığımız coğrafyayı hakkıyla anlamazsak geleceğimizi doğru çizemeyiz.

Millî kültürümüzün istikametini köklerimizde, bu topraklarda arayacağız.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Kaynak: Mynet

Exit mobile version