

‘Biz Özcan’la bir aşk evliliği yaptık. Ancak bu evliliğe başından itibaren fazlasıyla insan dahil oldu. İki kişilik bir yola çıkmıştık ama yol boyunca istemediğimiz bir kalabalıkla yürümek zorunda kaldık. Özcan, baba figüründen yoksun büyüdüğü için abisini baba yerine koymuş bir insandı. Onu bir gün bile sorgulamadan, ne dediyse sorgusuz sualsiz kabul etti. Şirket yönetimi, para, kararlar… Her şey Ercan Deniz’in kontrolündeydi. Ve bu güveni suistimal etti. Özcan’ın dostları olarak – buna ben de dahilim – defalarca uyardık. Ancak “Ben abime güveniyorum, o benim canım” diyerek hepimizin sesini susturdu.
Benim uyarılarım tabii ki kimsenin işine gelmedi. Boşanma sonrası yaşadığım o iki yıllık cehennem; aslında Ercan Deniz’in bana açtığı savaşın bir sonucuydu. Bugün, kendi kardeşinin hayatını gölgesiyle yöneten biri olarak bana neler yapabileceğini siz düşünün. Şimdi sana soruyorum, Ercan Deniz:
-
Özcan’la evliyken, onun servetinin tek varisi olabilmek adına bana defalarca evlilik sözleşmesi imzalatmaya çalışan sen değil miydin?
-
Özcan’ın, “abim” diyerek sana güvenle attığı imzaların bedelini, şimdi tüm servetine el koyarak ödetmeye çalışan sen değil misin?
-
Bugün, Özcan gerçeği görüp hem kendi hayatına hem oğlunun haklarına sahip çıktığı için, “Madem bana artık kazandırmayacak, o halde kimseye kazandırmasın” mantığıyla ekranlarda onun kariyerini bitirmeye çalışan sen değil misin?
Son olarak:
Para hırsın yüzünden, bir daha oğlumun adını ağzına almayacaksın.
Sen araya girmeden önce de, çıktıktan sonra da biz Özcan’la çok iyi bir anne baba olarak yol almayı başardık.
Kendi hesabını, bizim adımızı kullanmadan gör.’
Kaynak: Onedio