
Ramazan Bingöl
Orta Çağ’da bal, yalnızca tatlandırıcı değil, aynı zamanda bir servetti. Büyük Roma-Germen İmparatoru Şarleman, her derebeyinin birer arıcı bulundurmasını zorunlu kılmıştı. O dönemde kovanların korunması hayatiydi; arı hırsızlığı yapanlar yakalanırsa canlı canlı yakılma cezasına çarptırılırdı. Balın başka bir değeri de balmumu üretiminden geliyordu. Kiliselerde kullanılan mumların ana hammaddesi balmumuydu ve bu nedenle büyük talep görüyordu. Tıbbi alanda da bal yaygın olarak kullanılırdı; yaraların iyileştirilmesinde, enfeksiyonların önlenmesinde Avrupa’nın hekimleri baldan sıkça faydalanıyordu.
Batıda Avicenna adıyla bilinen İbn-i Sina, El-Kanun fi’t-Tıbb adlı eserinde balı doğal bir antibiyotik olarak över. Ona göre bal, iltihapları yatıştırır, yaraları iyileştirir. Dövülmüş sarımsağın bal ile karıştırılması balgam söktürür, solunum yollarını rahatlatır. Ayrıca yabani nane ve sarımsak karışımının pişirilip içilmesi bedeni arındırır; cilde sürülmesi ise bitleri öldürür.
Günümüzde bal: Şeker yerine doğal alternatif
Modern çağda rafine şekerin zararları gündemdeyken, bal yeniden sofralara dönüyor. Tatlılarda, keklerde, kurabiyelerde ve hatta içeceklerde şeker yerine bal kullanmak, yalnızca lezzeti değil; besin değerini de artırır. Balın antioksidan içeriği, düşük glisemik indeksi ve vitamin-mineral zenginliği, onu sağlıklı bir tatlandırıcı yapar. Sporcular için doğal bir enerji kaynağı olan bal, çocuklar için de rafine şekerin çok daha sağlıklı bir alternatifi olarak öne çıkıyor.
Günümüzde bal: Şeker yerine doğal alternatif
Modern çağda rafine şekerin zararları gündemdeyken, bal yeniden sofralara dönüyor. Tatlılarda, keklerde, kurabiyelerde ve hatta içeceklerde şeker yerine bal kullanmak, yalnızca lezzeti değil; besin değerini de artırır. Balın antioksidan içeriği, düşük glisemik indeksi ve vitamin-mineral zenginliği, onu sağlıklı bir tatlandırıcı yapar. Sporcular için doğal bir enerji kaynağı olan bal, çocuklar için de rafine şekerin çok daha sağlıklı bir alternatifi olarak öne çıkıyor.