Site icon Bikonu

Tatil dediğin böyle olur Tatil dediğin böyle olur

İRFAN SAİM

Kıymetli karilerim;

Ormanlık bir arazinin ortasında bir kulübeydi gittiğimiz yer. Verandaya oturduğumuzda karşımızda Heidi ile Peter’in koşturduğu kırlar gibi geniş yeşillikler vardı. Şehrin içine o kadar gömülmüştük ki diye düşündüm kitabımı alıp bir kenara çekildiğimde, böyle bir yer anca masallarda olabilir gibi geliyordu. Kulübede, bu masalsı ortamda lazım olabilecek tüm ekipman bulunuyordu. Onlar balık tutmaya gitti, ben kitabımı okudum. Geri dönüp ateş yaktılar, ben kitabımı okudum. Sofrayı kurdular, ben yine kitabımı okudum. Yemeği yerken bir kenara bıraktım kitabı. Hava karardı, verandanın tepesindeki güneş ışığıyla şarj olan ufak lamba yandı, ben kitabıma geri döndüm. Çay demlediler, kitabımı okumaya devam ettim. Nargileler geldi, kitabı bir kenara bırakıp sohbetlerine biraz katılmaya çalıştım ama ne ben borsadan, bitcoinden, sıfır-ikinci el araçlardan anlıyordum, ne de onlar kitaplardandan, kitap ekinden, kelimeden… Yine kitabıma döndüm. Gecenin ilerleyen vakitlerine kadar verimli bir şekilde okudum. Herkes yattıktan sonra bile güneş panelinden enerji alan lambanın ölü ışığında devam ettim okumaya. Neden sonra verandadan çıkıp başımı gökyüzüne çevirdim. Yıldızlarla dolu gökyüzü okumaya devam etmemi salık veriyordu. Yatmadan biraz da kim bilir kaç kilometre uzaklıktaki bu mucizelere bakarak devam ettim okumama.

Döndüklerinde yeni bir kitaba daha geçmiştim. Bana hiç ilişmiyorlardı. Kalkıp verandanın dışına çıktım. Tertemiz bir dağ havasını içime çekip içimden tatil dediğin böyle olur dedim.