Site icon Bikonu

‘Üçlü ittifak’ iddialarına sert çıktı: “İnsan utanır”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 9. yıl dönümünde Habertürk canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu. İlk andan itibaren 15 Temmuz gecesi darbenin karşısında durduklarını belirten CHP lideri Özel, “Biz o gece buradan herkesi darbeye direnmeye çağırdık. Darbeyi kim yapıyor, niye yapıyor hiç önemi yok. Millete karşı yapıyor” dedi. ‘Terörsüz Türkiye‘ süreciyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan CHP lideri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yüklenerek çok sert ifadeler kullandı. Özel, Manavgat Belediyesi’ndeki ‘rüşvet’ skandalı için de çok konuşulacak iddialarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamaları şöyle;

“O gün Meclis kapalıydı. 1 gün önce geç saatlere kadar çalıştı Meclis. Akşam üstü 17.00 gibi Meclis’ten ayrıldım. Benim burada ailem yok misafirhanede kalıyorum. Misafirhaneye giderken çok alçaktan birkaç uçak geçti. Reuters’in muhabirini gördüm köprüyü kapatmışlar haberininiz var mı dedi. Ben o gece grubumuza Genel Merkez’de toplanalım diye SMS attım. Orada kısa bir değerlendirme yaptık. Bütün darbelerin bir hedefi vardır, sembol mekanları hedef alırlar. ‘Meclis’i kuşatacaklardır, Meclis’e sahip çıkalım’ dedik. Meclis’e geldik. Genel Başkanlarımız uçaktaydı, ona ulaşamıyorduk. 3 parti vardık ama HDP de Ankara’da olmadıklarını, bildiriye destek vereceklerini söylediler.

Konuşmada, 100 yıllık partiyiz, millet ne görev verirse onu yapıyoruz. Millet bize ana muhalefet görevi verdi. Seçilmiş parlamentonun, yöneticilerin, hükümetin, demokrasinin arkasındayız; darbenin karşısındayız dedim. Biz o gece buradan herkesi darbeye direnmeye çağırdık. Darbeyi kim yapıyor, niye yapıyor hiç önemi yok. Millete karşı yapıyor.

“KAMUDAN TEMİZLENMEDEN BU İŞ BİTMEZ”

FETÖ böyle büyüdü, çok sinsi bir örgüt. Her yere sızan, giren bir örgüt. FETÖ ile mücadelede şunu kabul etmek lazım; emniyette, yargıda çok sayıda bağlantılı kişi uzaklaştırıldı. İş, siyasetçilere gelince durdu. Darbenin siyasi ayağına gelince, en üst düzeyde siyasetçilerin akrabaları aklanınca bu iş yarım kaldı. Bundan sonra gelecek iktidarın FETÖ’nün siyasi ayağının üzerine gidip, kamudan temizlenmeden bu iş bitmez. Sayın Cumhurbaşkanı FETÖ’ye karşı dirayetli bir tutum sergilemiştir ama etrafındakilerin yönlendirmesiyle 19 Mart darbesini talimatlandırıyorsa; bu sistem denge-denetlemeyi ortadan kaldırdığı için sonuca ulaşmamıştır. Bir AK Partili tanıdığınız varsa kendinizi kurtardınız. Devlette o enfeksiyon devam ediyor.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ

Cumhurbaşkanı üçümüz varız diyor. Sonra yer yerinden oynadı. Erdoğan’ın oyu düşmüş 29’a. Meydanlar 19 Mart darbesine karşı direniyor. Ahlaki, psikolojik, çoğunluk enerjisi CHP’de. Her zaman geçmişte de kalabalık meydanlar için memurları topla getir, bu gücünü de kaybetti.

“İNSAN UTANIR”

Şimdi bir tarafta İstanbul’da 100 bin kişi ayakta, haftasonu Bayburt’ta 25 bin kişi ayakta. Dönüyor diyor ki, ‘Yeni bir oyun kurdum, ben, MHP, DEM’le beraberim. Biz kalabalığız korkmayın’ kendi kitlesine bu mesajı veriyor. Acziyet toplantısıdır. Siyaseten sefil duruma düştüğü için büyük bir acziyet içinde. İnsan utanır. Sayın Pervin Buldan ‘Siyasi ittifak yok, süreçle ilgili görüşüyoruz’ diyor.

“19 MART 2028 İÇİN ŞİMDİDEN DAVET EDEYİM”

Erdoğan 19 Mart’ta demokrasi treninden indi. 19 Mart 2028 günü, söylüyorum size yine böyle 15 Temmuz gibi çadırlar kurulacak, canlı yayınlar yapılacak. Ben de konuk olacağım. Siz beni davet edeceksinizdir ama ben şimdiden sizi davet etmiş olayım. Bir darbe sürecindeyiz bunu açıkça söyleyeyim. Erdoğan kendisinden sonra Cumhurbaşkanı olması olası Ekrem İmamoğlu’na darbe yaptı. Trump’ın yardımcıları; ‘3. dünya ülkelerinde bunlar olur. Erdoğan bu işi halletti’ diyene itiraz etmiyor, o Erdoğan CHP’li 17 belediye başkanını içeri attırdı. Bir kör kuruş yok ortada. Attıkları bütün yalanlar çöktü. Bütün yalanlar çöküyor, Erdoğan 19 Mart’ı yönetiyor ya da yönetenlere mani olamıyor.

“BUGÜNKÜ O TOPLANTIYA KATILMAM”

Ben karanfil koymaya, sergi açılışına katılırım. Meclis’teki konuşmada muhafelet partilerine söz verilmiyorsa o toplantıya katılmam. Katılırsam kavga çıkarmam lazım. Böyle bir günde de niye kavga çıkarayım? İşte sistemin yanlışlığı da burada ortaya çıkıyor. Sadece Cumhurbaşkanı ile Meclis Başkanı konuşacak. Toplantıya davet ediliyorum; Sayın Kurtulmuş, Sayın Erdoğan konuşup gideceğiz. Tükenmiş, bitmiş bir iktidarla karşı karşıyayız. Yalana sarıldılar. İttifak ortakları peşi sıra yalanladı. Bir acziyetin itirafıdır.

“BİZ SİLAHLAR BIRAKILACAKSA, DESTEK OLURUZ”

Biz silahlar bırakılacaksa, Türkiye birlikte barış içinde yaşayan bir ülke olacaksa bu iyi bir şey, destek oluruz. Bu Meclis çatısı altında en müspet katkıları sağlayacağız. Bu terörün kökünün kazınması lazım, güçlü bir demokrasi inşa edilmesi lazım. Meclis’in etkin rol üstlenmesi lazım. Biz üzerimize düşen görevi yaparız.

“KAYYUM ATADIĞIN BELEDİYELERİ GERİ VERECEKSİN, SONRA MÜSPET KATKI YAPILACAK”

12 arkadaşımız kent uzlaşı nedeniyle hapiste. Onlar Abdullah Öcalan ile yurt uzlaşı yaptılar. Bizimkiler hapiste kalmaya devam edecek. Sen ilk önce kent uzlaşısında belediye meclislerinde yer alan arkadaşları dışarı çıkaracaksın. Kayyum atadığın belediyeleri geri vereceksin, sonra müspet katkı yapılacak.

Erdoğan belli bir yaşa gelmiş, muhakeme yeteneğini kaybetmiş, demokrasiden nasibini almamış birisine dönmüş durumda.

MECLİS’TEKİ KOMİSYON ÇALIŞMALARI

Komisyonla ilgili Sayın Kurtulmuş görüş sordu. Komisyonu böyle olacak diye dayatırsa yanlış yapar. Bir makulde anlaşalım, onun üzerinde yol yürüyelim. İyi niyetle giderken adını, sanını, sayısını belirlemişse bu iş yürümez.

Türkiye demokratikleşsin; terör sorunu demokratik adımlar atılarak çözülür. Sırf CHP’yi dışarıda tutmak için Erdoğan olur olmaz işler yapılmaya kalkılırsa sessiz kalmayız. Konforlu siyaset kalmadı. Türkiye’nin birinci partisiyle muhatap olan, bunu bilecek.

MANAVGAT’TAKİ RÜŞVET: “KUMPASMIŞ. BEN ADAMIN SAHTEKAR OLDUĞUNU KABUL EDİYORUM AMA…”

CHP olarak o baklava kutusunu alan CHP’nin belediye meclis üyesiydi. Vaktiyle onu aday yaptığımız için utanç içindeyiz. Onun adaylaşmasında süreci yöneten eski ve yeni Manavgat üyelerimizi askıya aldık. Rüşveti alan ve 2 kişiyi attık. Aldığı rüşvet kompozisyonmuş. Alkol kaçakçılığı yapıyormuş. Bunu eğitip donatmışlar ve baklava kutusunu beklemek üzere belediyeye yollamışlar. Bunu çalışmışlar, getirmişler, koymuşlar. Kumpasmış. Ben adamın sahtekar, suçlu olduğunu kabul ediyorum ama devamında o kişi toplam 6 belediye meclis üyemizin adını verdi. Belediye AK Parti’ye geçsin diye 6’sının ismini veriyor. Baklavacı pazar gecesi, ertesi gün belediye CHP’den AK Parti’ye geçsin diye istifasını geri alarak, CHP’nin sayısını AK Parti lehine değiştirmeye çalıştı. Bu kumpası görelim.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Kaynak: Mynet

Exit mobile version