Site icon Bikonu

Bahçeli’den TRT çıkışı ve Özel’e sert ifadeler: Boyunun ölçüsünü alalım

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Gündeme dair gelişmeleri değerlendiren Bahçeli, “PKK’nın silah bırakması sadece bir zaman meselesidir. Türkiye dünün derslerinden huzurlu ve güvenli bir gelecek etabına doğru geçiş aşamasındadır.” dedi. CHP lideri Özgür Özel’e sert ifadelerle yüklenen Bahçeli, “Mısır örneğini vermesi bir başka talihsizlik, densizlik ve gaflettir. Hakkında başlatılan soruşturma isabetlidir. Hayırdır Özgür Bey darbe mi düşünüyorsun? Sandık ve demokrasiyle yapamadığını silahların gölgesinde mi planlıyorsun?” ifadelerini kullandı.

Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şu şekilde;

“YAKAYI ELE VERDİLER”

“MASUMİYET KARİNESİ ESASTIR”

“KİM SUÇLU KİM MASUM GÖRELİM”

‘TRT’DE YAYINLANSIN’ ÇAĞRISINA DESTEK

“SOKAĞA ÇIK DA GÖRELİM”

“DARBE Mİ DÜŞÜNÜYORSUN”

Bunu da ufalanmış aklından sakın ola çıkarma. Merhum Necip Fazıl Kısakürek bakın kaldırımlar isimli şiirinde ne demişti:

Sokaktayım. Kimsesiz bir sokak ortasında. Yürüyorum arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplansın noktasında saplanan noktasında sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Özgür Bey de belki bir hayal görür. Eğer bu şiiri biliyor ve daha önce duymuşsa mırıldanarak gezer dolaşır. Mısır örneğini vermesi bir başka talihsizlik. Densizlik ve gaflettir. Hakkında başlatılan soruşturmada isabetlidir.

Hayırdır Özgür Bey. Darbe mi düşünüyorsun? Sandık ve demokrasiyle yapamadığını silahların gölgesinde mi planlıyorsun?

Bu dil bozuk ve buhranlı bir dildir. Bu kafa yapısı sakattır, sancılıdır, tutsaktır, antidemokratiktir. Böyle demokrasi anlayışı böyle özgürlük ve milli irade bağlılığı olmaz olamaz.

Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarında tutuklanan isimlerle ilgili esir tanımını kullanması aymazlık ve ayıplı bir üsluptur.

Bir hususun altını çizmek gerekmektedir. Dem Parti’nin Türkiye Partisi olmak için gösterdiği çaba memnuniyet vericidir. Gelin görün ki bu kez de Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye Partisi rayından ve rotasından çıkması meçhule doğru kontrolsüzce savrulması çok düşündürücüdür.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve yanında yöresinde kuyruğa girmiş sipariş ve sipahi zihniyetli partilerin kimi yönetici ve milletvekillerinin iktidara, insan onuruna, devlete ve milli değerlere periyodik olarak saldırmaları azgın iftiraları ve beş peşe sıralamaları ifade ve düşünce özgürlüğü ile nasıl tevil edilecektir?

Bilhassa karartılması doğru bir tasarruf olan malum televizyonlarda meclis kürsülerinde, sağda solda sabah akşam fütursuzca ve küstahça konuşanların güvenceleri nedir?

Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele ediliyorken bu keneler neden ihmal ediliyor? Müfteri ve müptezeliklerine niye göz yumuluyor? Siyasete çömez gibi girip ahlaksızlığın ve akıl tutulmasının ileri çözeltisi olanlara ne diyeceğiz?

İntikam duygularını kulaklarına üflenen dedikoduları, işbirlikçiliğe uzanan davranış ve mazileriyle her gün fitne yayan potansiyel Türkiye muhaliflerine katlanmak zorunda mıyız? Bilinmelidir ki vaziyet bir an önce faaliyete geçme dayatıyor. Bu minnetsizler siyaset mücadelesi değil düşmanlık yapıyorlar.

Üstelik milletimiz bunlardan yaka silkliyor. Gündelik polemiklerin aslı astarı olmayan iddiaların, sürekli şaibe ve şüphe içeren beyanatların azgınlaşan parti ihtiraslarının ülkemizde ne var ne yok yutmasına tahammül edemeyiz.

Kaynatılan nohudu kahve niyetini içerek bebeklerin üzerine örtülmesi gereken battaniyeleri kanı gıcırtısını dinleye dinleye mermilerin üzerine örterek milli mücadeleyi başarmış ve Cumhuriyeti kurmuş aziz Türk milletini onun bunun hakir görmesini, devleti kum torbasına çevirenleri hoş görmemiz, masum addetmemiz mümkün değildir.

Merhum Ziya Gökalp diyor ki, bir devletin muhtaç olduğu tam ve hakiki uzlaşma ancak teharüf zümresi olan yani birbiriyle tanışıklık içinde bulunan millet dahilinde kabul olabilir. Efendimiz Hazreti Peygamber de şöyle buyuruyor. Ruhlar tanzim edilmiş askerler gibidir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Kaynak: Mynet

Exit mobile version