
İstanbul’un kırsal ve yeşil alanlara yakın bazı ilçelerinde yılan görülme sıklığının artması vatandaşlarda endişeye yol açarken, uzmanlar ekosisteme sağladığı faydalar nedeniyle zaruri olmadığı sürece yılanların öldürülmemesi gerektiğini belirtti.
Kent genelinde son haftalarda Küçükçekmece, Arnavutköy, Sultangazi gibi ilçelerin yer aldığı bazı bölgelerde yılan görülmesi tedirginlik yarattı.
Yılandan korkan insanların tedirginlik yaşamasının doğal olduğunu söyleyen Bacak, şunları kaydetti:
Büyük araştırma hastanelerinde panzehir var
Zehirli ve zehirsiz yılanları ayırt etmekteki ipuçlarına da değinen Bacak, şöyle devam etti:
Demir, “Çok dikkat etmek lazım. Özellikle bahçesi, açık arazisi olanlar, evlerinin önündeki taşlığı, sarmaşığı, otlukları temizlemeleri lazım ki bunlar bu yerlerde kendilerini saklayabilirler. Saklanacak alanları olmaması lazım. Yani evimizin, bahçemizin önünü olabildiğince temiz tutmamız lazım” şeklinde konuştu.
Büyük araştırma hastanelerinde panzehir var
Zehirli ve zehirsiz yılanları ayırt etmekteki ipuçlarına da değinen Bacak, şöyle devam etti:
Demir, “Çok dikkat etmek lazım. Özellikle bahçesi, açık arazisi olanlar, evlerinin önündeki taşlığı, sarmaşığı, otlukları temizlemeleri lazım ki bunlar bu yerlerde kendilerini saklayabilirler. Saklanacak alanları olmaması lazım. Yani evimizin, bahçemizin önünü olabildiğince temiz tutmamız lazım” şeklinde konuştu.
“Yılan evinize, bağınıza girmiş, sizi engelliyorsa onu imha edebilirsiniz ama illa öldüreceğiz diye bir çaba sarf etmemize gerek yok. Orada da bir ekosistem var ama bize tehlike verecek bir durumdaysa da yapacak bir şey yok. Yılanları biz hep öldürmeye kalkarsak farelerden geçemeyiz, etraf fare dolar. Bize zarar vermediği sürece yılanı öldürmemeliyiz. Açık arazide, tarlada yılanı öldürmenin bize faydası olmadığı gibi zararı vardır, oradaki sistemi bozuyoruz. Dolayısıyla zaruret olmadığı zaman hayvanları öldürmemeliyiz. Topraksız tarıma yöneldiğimizde çalı, çırpıya, ota o kadar ihtiyacımız olmayacak, yılanlar da şehir içerisinde bu kadar görülmeyecektir.”
Bir terapistin odasında Bir terapistin odasında
HATİCE KÜBRA GÜRER Modern hayatın gürültüsü içinde kaybolmuş, içsel sesi bastırılmış bir bireyin yeniden doğuş hikâyesi: Sizi Buraya Ne Getirdi? Nursena Balatekin’in ilk kitabı olan bu eser, terapi odasının sessizliğinde başlayan ve insan ruhunun derinliklerine uzanan bir içsel…
DevamıBize ait boşluğu mânâ ile doldurabilmek Bize ait boşluğu mânâ ile doldurabilmek
SALİH ZEKİ MERİÇ İnsan yaşarken bir tecrübe veya bir hikâye biriktirmeden yaşayamaz. Her birimiz ortaya koyduğumuz hayatımızla bir diğerimizin sevinci veya kederi olabiliyoruz. Yaşadığımız veya yaşattığımız her hâdise, hayat dediğimiz o devâsa hakîkatin içinde boş bulduğu yere ekleniyor…
Devamı