

Bazı söylentiler fısıltıdan bağıra bağıra konuşulan meselelere döner ya…
Pelin Akil’in de özel hayatı, “boşanıyorlar mı, yoksa rol mü yapıyorlar?” sorularıyla sosyal medyada çalkalanırken, o çok fazla konuşmadı. Ama bir hareketi, her açıklamadan daha çok şey söyledi: Saçlarını kestirdi. Ve evet, klişe gerçek oldu: “Kadın saçını kestirdiyse bir şeyler olmuştur.” Ama Pelin bunu bir gizleme hamlesi değil, dönüşüm ilanı olarak yaptı.
Saçlar gitti, bakışlar değişti, beden dili bile başkalaştı. Daha yalın, daha net, daha kendine dönük bir hal aldı. “Artık her şey yolunda”dan çok, “Her şey olması gerektiği gibi” dedi sanki.
Kimi bu kesimi “ağır bir ruh hali”ne yordu, kimi de “fazla radikal” buldu. Ama bizce Pelin bu değişimiyle sessiz ama sağlam bir mesaj verdi: Bazen bir kadının hayatını açıklamasına gerek yoktur, saçları onun adına söyler.
Hafifledi, tazelendi ve şunu fısıldadı bize: “Hayat değişebilir, sen de değişebilirsin. Ve evet, kesince geçiyor bazen!
Kaynak: Onedio