
Apandis, kalın bağırsağa bağlı küçük, parmak şeklinde bir kesedir. Vücuttaki işlevi hâlâ tam olarak bilinmese de en çok apandisit adı verilen ve acil cerrahi gerektiren iltihaplanmasıyla tanınıyor. Ancak burada kanserin de gelişebileceği pek bilinmiyor.
Annals of Internal Medicine dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, 1970 sonrası doğanlarda apandis kanseri vakaları çarpıcı şekilde artmış durumda. Bu yaş grubunda görülme sıklığı, 1940’larda doğanlara göre üç ila dört kat yükseldi.
Neden artıyor?
Kesin neden henüz bilinmiyor. Ancak uzmanların ilk şüphelendiği faktörler arasında son on yıllardaki yaşam tarzı ve çevresel değişimler yer alıyor. Obezite oranları 1970’lerden bu yana hızla arttı ve aşırı kilo, sindirim sistemi kanserleri dahil birçok kanser için bilinen bir risk faktörü.
Teşhisi zor
Apandis kanserini özellikle zor kılan bir diğer faktör de erken tespit edilememesi. Örneğin kolon kanseri gibi rutin tarama testleri bulunmuyor.
Bu nedenle hem hekimlerin hem de halkın bu konuda daha dikkatli olması gerekiyor. Özellikle 50 yaş altındaki bireylerde, inatçı veya alışılmadık karın belirtileri görüldüğünde zaman kaybetmeden doktora başvurulması önemli.
Bu durumun ardında büyük olasılıkla genetik faktörler, yaşam tarzı, çevresel etkiler ve hatta bağırsak mikrobiyomu (bağırsakta yaşayan bakteri florası) ile ilgili değişimler yer alıyor.
Son yıllarda antibiyotik kullanımı hem tıpta hem de tarımda büyük ölçüde artmış durumda. Bu da bağırsaktaki bakterilerin dengesini bozabiliyor ve bu durum kanser riskini etkileyebiliyor. Erken yaşta antibiyotik kullanımı ile ilgili bu olası bağlantı üzerinde daha fazla araştırma yürütülüyor.
Neden artıyor?
Kesin neden henüz bilinmiyor. Ancak uzmanların ilk şüphelendiği faktörler arasında son on yıllardaki yaşam tarzı ve çevresel değişimler yer alıyor. Obezite oranları 1970’lerden bu yana hızla arttı ve aşırı kilo, sindirim sistemi kanserleri dahil birçok kanser için bilinen bir risk faktörü.
Teşhisi zor
Apandis kanserini özellikle zor kılan bir diğer faktör de erken tespit edilememesi. Örneğin kolon kanseri gibi rutin tarama testleri bulunmuyor.
Bu nedenle hem hekimlerin hem de halkın bu konuda daha dikkatli olması gerekiyor. Özellikle 50 yaş altındaki bireylerde, inatçı veya alışılmadık karın belirtileri görüldüğünde zaman kaybetmeden doktora başvurulması önemli.
Teşhisi zor
Apandis kanserini özellikle zor kılan bir diğer faktör de erken tespit edilememesi. Örneğin kolon kanseri gibi rutin tarama testleri bulunmuyor.
Bu nedenle hem hekimlerin hem de halkın bu konuda daha dikkatli olması gerekiyor. Özellikle 50 yaş altındaki bireylerde, inatçı veya alışılmadık karın belirtileri görüldüğünde zaman kaybetmeden doktora başvurulması önemli.
Bu durumun ardında büyük olasılıkla genetik faktörler, yaşam tarzı, çevresel etkiler ve hatta bağırsak mikrobiyomu (bağırsakta yaşayan bakteri florası) ile ilgili değişimler yer alıyor.
Son yıllarda antibiyotik kullanımı hem tıpta hem de tarımda büyük ölçüde artmış durumda. Bu da bağırsaktaki bakterilerin dengesini bozabiliyor ve bu durum kanser riskini etkileyebiliyor. Erken yaşta antibiyotik kullanımı ile ilgili bu olası bağlantı üzerinde daha fazla araştırma yürütülüyor.