Murat Ülker duygusal zekânın liderlikteki gizli rolünü anlattı: İş hayatında başarıyı nasıl etkileyecek? Murat Ülker duygusal zekânın liderlikteki gizli rolünü anlattı: İş hayatında başarıyı nasıl etkileyecek?

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, pladis ve GODIVA Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, ‘Yüksek IQ iş bulur, duygusal IQ zirveye taşır’ başlıklı yeni yazısını okurlarıyla paylaştı.

“Akışta kendimizi tamamen yaptığımız işe kaptırırız, zamanın nasıl geçtiğini fark etmeyiz ve en yüksek verimlilik seviyesine ulaşırız.”

diyor. Akış halinde bir cerrah, bir müzisyen veya bir sporcu en üst düzeyde performans gösteriyordur. İş hayatında bu anlar, üretkenlik, motivasyonun en yüksek olduğunda meydana gelir.

Cherniss, optimal performansın temel bileşenlerini şu şekilde sıralıyor:

  • Engelleri meydan okumak olarak görmek.

  • Daha üretken olmak: Yüksek kaliteli iş çıkarmak.

  • Pozitif bir bakış açısı: Çabalarınızı sürdürmek.

  • İlişkilerde destek vermek ve almak: Ekip çalışmasını güçlendirmek.

Bu özelliklerin tümü, duygusal zekâ ile doğrudan bağlantılıdır. Optimal performansa ulaşmak için teknik beceriler kadar, duygusal denge, öz farkındalık ve empati gibi faktörlerin gelişmesi gerekir.

Goleman bu bulguyu şu sözlerle özetliyor: “Akademik dünyada bireysel başarı öne çıkarken, iş dünyasında ekip çalışması, esneklik ve ilişkileri yönetme becerisi çok daha önemlidir.”. İş yerinde başarılı olmak için stresle başa çıkabilmek ve ekibin güvenilir bir üyesi olmak gibi duygusal beceriler kritik rol oynar. STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarında bile duygusal zekânın etkisi büyüktür. Case Western Reserve Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, mühendislerin işlerinde ne kadar başarılı olduklarını belirleyen en önemli faktörlerden birinin DZ olduğu bulunmuş. Mühendislerin IQ seviyeleri veya teknik bilgileri yüksek olsa da, duygusal zekâları problem çözme yeteneklerini ve ekip içindeki iş birliğini doğrudan etkilediği için önemli bir başarı faktörü olmuş.

Bağlılık ve İş Memnuniyeti

Goleman ve Cherniss, iş tatmininin ve işe duyulan bağlılığın, çalışanların performansını büyük ölçüde belirlediğini vurguluyor. Çalışmalar, duygusal zekâsı yüksek olan kişilerin işlerine daha bağlı olduklarını ve işlerinden daha fazla tatmin aldıklarını gösteriyor. “Bağlılık yalnızca iş memnuniyetine katkı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda iş performansını da artırır.” diyor Cherniss. Gallup’un 2022’de yaptığı araştırmaya göre, küresel iş gücünde bağlılık oranı %21’e kadar düşmüş durumda. Çalışanlar işlerine bağlı olmadığında, şirketlerde personel değişim oranları artıyor ve üretkenlik düşüyor. “Duygusal zekâsı yüksek çalışanlar, işlerine daha fazla bağlı olur ve işten ayrılma ihtimali azalır.” diyor Goleman, duygusal zekâsı yüksek çalışanların iş yerindeki sosyal ilişkileri ve iş arkadaşlarına olan desteği de yüksek olur. Cherniss de ekliyor: “İş yerinde olağan nezaketin ötesine geçerek başkalarına yardımcı olmak, yalnızca ekip performansını değil, tüm şirket kültürünü iyileştirir.”.

Bu nedenle, başarılı bir kariyer ve sürdürülebilir yüksek performans için duygusal zekâyı geliştirmek ve yönetmek her çalışan için kritiktir.

Duygusal Zekânın Liderlikteki Gizli Rolü

Günümüzde yüksek yeteneklileri arayan şirketler en iyi yetenekleri seçmek için yeterlilik modelleri kullanıyor. Goleman,

diyor.

Eşik yeterlilikler, işin temel gereklilikleridir. IQ, iş bilgisi ve teknik beceriler, genellikle bu kategoriye girer.

Sahip olduğunuz yüksek IQ belirli bir noktadan sonra fark yaratmaz. Çünkü iş yerinde herkes belirli bir bilişsel yeterliliğe sahiptir. Asıl farkı yaratan şey, duygusal zekâdır.

Goleman,

Öz farkındalık nasıl geliştirilir?

  • Zihinsel antrenman yapın.

  • Kendinizle olumlu konuşmalar yapın.

  • Benim tercihim dua etmek; ama papağan gibi anlamını bilmediğim sözcüklerin büyüsünü umarak tekrarlamaktan ziyade manasını bilerek bilinçle, ısrarla istemek Yaradandan.

Goleman, “Dikkatinizi zihninizin kaydığını fark etmeye ve yeniden odaklanmaya vermek, performansınızı ve üretkenliğinizi artırır.” diyerek, farkındalığın önemini vurguluyor.

Öz Farkındalık, Katma Değer

Cherniss,

“Kendi duygularımızı anlamak, başkalarının duygularına daha iyi yanıt vermemizi sağlar, bu da daha güçlü ilişkiler kurmamıza yardımcı olur.”

diyerek, öz farkındalığın sosyal bağlar üzerindeki etkisini vurguluyor.

Kendimizi tanımak ve duygularımızı yönetmek, sadece iş hayatında değil, yaşamın her alanında başarıya ulaşmanın temelidir.

ÇOKOMEL TESTİ

Bilişsel kontrolün gücünü gösteren en ünlü deneylerden biri; Stanford Üniversitesi’nden Walter Mischel’in testinde 4 yaşındaki çocuklara ya şimdi bir ÇOKOMEL yemeleri ya da biraz bekleyerek iki ÇOKOMEL almaları teklif edildi. Goleman,

“Dürtüleri kontrol edebilmek, finansal, sosyal ve fiziksel sağlık açısından uzun vadede daha iyi bir yaşam sağlar.”

tezinin de haklılığını ortaya koyuyor. Biz buna

Pozitiflik ve Gelişme Zihniyeti

Başarıya giden yolda pozitiflik ve öğrenmeye açıklık kritik öneme sahiptir. Stanford Üniversitesi’nden Carol Dweck, insanların sabit veya gelişme zihniyetine sahip olabileceğini belirtiyor. Sabit zihniyete sahip olanlar, başarısızlığı kalıcı bir eksiklik olarak görüp pes ederken, gelişme zihniyetine sahip olanlar başarısızlıklarını bir öğrenme fırsatı olarak görürler. Pensilvanya Üniversitesi’nden Martin Seligman, bu farkı “öğrenilmiş çaresizlik” yerine bilakis “öğrenilmiş iyimserlik” olarak tanımlıyor. Olumsuz olayları değiştiremeyeceğimizi düşündüğümüzde pes ederiz, ancak iyimser bir bakış açısıyla onları yönetebiliriz.

Başarı için Metanet

Metanet, yani uzun vadeli hedefler için ısrarla çalışmaya devam etmek becerisi, başarının en önemli belirleyicilerinden biridir. Pensilvanya Üniversitesi’nden Angela Duckworth, metanetin başarı için en önemli faktörlerden biri olduğunu belirtiyor: “Dayanıklılık ve sebat, insanları hedeflerine ulaştıran temel özelliklerdir.”. Azmüsebat mı diyorduk biz buna…

“Metanet, yalnızca yetenekle ilgili değil, başarısızlıklara karşı gösterilen dirençle ilgilidir.”

diyor. İronik olarak, yüksek akademik başarı beklenen okullardaki öğrenciler, düşük beklentili okullara kıyasla 3 ila 7 kat daha fazla stres, kaygı ve depresyon belirtileri gösteriyor. Bu, başarının sürdürülebilir olabilmesi için yalnızca akademik değil, psikolojik dayanıklılığın da gerekli olduğunu gösteriyor.

Uyarlanabilirlik ve Duygusal Kıvraklık

Günümüz iş dünyasında hızla değişen şartlara ayak uydurabilmek için uyarlanabilirlik büyük önem taşır. Goleman,

Goleman,

“Pozitiflik, başarısızlıkları öğrenmek için fırsata çevirerek, insanları uzun vadede daha dirençli hale getirir.” d

iyor.

Tükenmişlikten Psikolojik Dayanıklılığa

Araştırmalar, insanların giderek daha stresli hale geldiğini ve bunun sadece iş hayatını değil, genel sağlığı da tehdit ettiğini gösteriyor. Goleman,

“savaş ya da kaç”

tepkisini devreye sokar. Goleman,

“Kaygı ve yüksek stres seviyeleri, bilişsel kapasitemizi daraltır ve performansımızı dibe çeker.”

diyerek, stresin doğrudan performans üzerindeki etkisini açıklıyor.

Cherniss,

Benim tavsiyem ve yaptığım Rabbim için namaz kılmaktır. Gün boyu kılınan beş vakit namaz sizi dünya telaşesinden kurtarır, gerçekleri ve yaşam amacınızı hatırlarsınız ve sonunda dua ile hasadı devşirirsiniz.

İlişkilerimizi güçlendirmek için:

Empati Gösterebilmek

Goleman,

“başkasının ayakkabısını giymek”

diyorlar. Ben şöyle hayal ediyorum: o ayakkabı bana büyük veya küçük gelebilir ve ben kendimi zorda hissedebilirim, tabii bu onun içinde geçerlidir. Veya ayağıma uygunsa o vakit modeli, rengi sorun olabilir. Demek ki o da benimle ilişkilerinde öyle hissedebilir. Hepsi tamamsa, daha başka ne isterim.

Bilişsel empati, birinin nasıl düşündüğünü ve dünyayı nasıl gördüğünü anlamamızı sağlar. Goleman,

“Etkili liderlik, çalışanların potansiyelini ortaya çıkarmak ve onların daha başarılı olmalarına yardımcı olmaktır.”

diye belirtiyor.

“Başkalarını etkilemek için önce güven oluşturmalısınız.”

diyor yazarlar. Etki yaratmak yalnızca emir vermekle değil, empati kurmak ve insanların motivasyonlarını anlamakla mümkündür. Goleman, “Liderler, ekiplerinin motivasyonunu artırarak onların en iyi versiyonlarını ortaya çıkarmalıdır.” diyor. Bu, etkili ilişkiler kurarak, empati göstererek ve insanlara ilham vererek mümkündür.

Liderler Duygusal Zekâlarını Nasıl Artırabilir?

Kitapta önerilen ilk yöntem, liderlerin kendi davranışlarının başkaları üzerindeki etkisini fark etmeleridir. Basit bir egzersiz olarak, geçmişte birinin kendilerini kötü hissettirdiği bir durumu düşünmeleri ve bunun nedenlerini analiz etmeleri öneriliyor.

İkinci yöntem ise bakış açısını değiştirmektir.

“Kendi hislerimizi daha iyi yönetebilmek için onların farkında olmalı ve başkalarının duygularını takip etmeliyiz.”

diyen Goleman ve Cherniss, liderlerin bu becerileri geliştirebileceğini belirtiyor.

Rutgers Üniversitesi’nden Nicel Carpenter ve ekibinin yaptığı incelemeler, işyerinde kaytarma, zorbalık ve geç kalmak gibi olumsuz davranışların müşteri memnuniyeti ve kârlılığı düşürdüğünü ortaya koydu. Kısacası, güçlü bir DZ kültürü, ekiplerin başarısında kritik bir rol oynuyor.

Mükemmel Bir Ekip Nasıl Olur?

Bence HEVES gerekir. Bu sadece duygusal zeka değildir, fazlasını gerektirir. Kişi kendine bakmalıdır. Çünkü kendini heveslendirebilir.

Bir DZ Kültürü Oluşturmak Gerekir

Yazarlar Goleman ve Cherniss

DZ kültürü yüksek olan bir organizasyonda faaliyetlerini sorunsuz bir şekilde sürdürmek için bağlı olduğu firmalardan müşterilere ve hatta rakiplerine kadar her birini göz önünde bulundurmakta becerikli kılan bir dizi norm bulunur. Bu beceri örgüt düzeyinde empatiyle başlar, diğer birimlerin bu birimi nasıl gördüklerini, ne hissettiklerini ve neye ihtiyaçları olduğunu onları neyin motive ettiğini ve benzeri anlamak, yerel topluluğu ve çevreyi nasıl etkilediğini gözlemlemeyi de içerir. Ayrıca organizasyon için önemli olan tüm dış gruplarla sadece zamanında ve doğru şekilde değil onlara ilgi göstererek sürekli iletişim halinde olmaktır.

“Duygusal zekâ, geleceğin liderlerini ve en başarılı profesyonellerini belirleyen en önemli yetkinlik olacak.”

diyerek, bu dönüşümü vurguluyor.

Duygusal zekânın gelecekte neden bu kadar kritik olacağını anlamak için, insan etkileşiminin giderek karmaşıklaştığı bir dünyada yaşadığımızı fark etmek yeterli olacaktır. Küreselleşen iş dünyasında, farklı kültürlerden insanlarla çalışma ihtiyacı artarken, iletişim becerileri, empati, esneklik ve psikolojik dayanıklılık hiç olmadığı kadar önemli hale geliyor. Bugünün iş dünyasında en büyük sorunun çalışan bağlılığı olduğu görülüyor. İnsanlar yalnızca maaş ve statü için bir şirkette kalmıyor; kendilerini değerli hissettikleri, anlaşıldıkları ve desteklendikleri yerlerde çalışmak istiyorlar.

Özellikle liderlikte, duygusal zekâdan yoksun yöneticilerin çalışanlarını kaybetmek ihtimali daha yüksek. Cherniss,

Önümüzdeki yıllarda, teknolojik gelişmeler iş yapış biçimlerimizi dönüştürmeye devam ederken, duygusal zekâ en çok aranan yetkinliklerden biri olacak. Harvard Business Review’un yaptığı bir araştırmaya göre, liderlerin başarısını belirleyen en önemli faktörlerin %90’ı duygusal zekâ ile bağlantılıdır. Google’ın yaptığı iç araştırmalarda ise en başarılı ekiplerin teknik uzmanlıktan çok, empati ve psikolojik güvenlik sağlayan yöneticilere sahip olduğu görülmüş.

Neticede, teknoloji ilerleyebilir, yapay zekâ daha sofistike hale gelebilir, ancak insan olmanın merkezinde daima duygularımız olacak. Duygusal zekâ, gelecekte yalnızca başarıyı değil, insanlığın bütünlüğünü de şekillendiren en önemli unsur olacak.

Lionel

Yazıya tutkuyla bağlı olan Lionel, At gözlüklerini çıkarıp çevresine bakiyor ve gördüklerini Bikonu.com’da gündemi farklı bir bakış açısıyla ele alıyor. Analitik yaklaşımı, sade dili ve dikkat çekici yorumlarıyla okurların ilgisini çekmeyi başarıyor. İlgi alanları arasında güncel haberler, kültür, toplum ve insan hikâyeleri yer alıyor.

İlgili Yazılar

Alanya’da denizde ölü inek bulundu Alanya’da denizde ölü inek bulundu
  • Haziran 14, 2025

Sonraki haber Foto: İHA Antalya’nın Alanya ilçesine bağlı Konaklı Mahallesi’nde denizde ölü bir inek bulundu. Olay, öğle saatlerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, bir vatandaş tekne ile denizde gezinti yaptığı sırada, sahilden çok uzak olmayan bir noktada hareketsiz şekilde…

Devamı

Devamı
Altı bin çocuk LGS öncesi eğitim yılına renkli bir veda etti Altı bin çocuk LGS öncesi eğitim yılına renkli bir veda etti
  • Haziran 14, 2025

Türkiye genelinde 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen yarışma, çocukların hayal gücünü teknolojiyle buluşturmalarını ve yazılı anlatım becerilerini geliştirmelerini hedefledi. Etkinliğe İstanbul Valisi Davut Gül, Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Muhammet Bilal Macit, Astronot Tuva Cihangir…

Devamı

Devamı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir