Farklı ülkelerden bilim insanlarını bir araya getiren kongre, bu yıl göç meselesini disiplinlerarası bir bakış açısıyla ele aldı. İki gün süren oturumlarda sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi, iletişim, tarih, hukuk ve ekonomi gibi birçok alanda sunumlar gerçekleştirildi.
Kongre yüz yüze ve çevrimiçi olmak üzere eş zamanlı olarak yürütüldü. Akademik etkileşimi güçlendirmeyi ve yeni araştırma iş birliklerine zemin hazırlamayı hedefleyen kongrede, 100’ün üzerinde bildiri sunuldu.
‘Bu yıl, kongremizi giderek daha da derinleşen küresel bir meseleye, göç olgusuna ayırdık’
Toplumsal Araştırmalar Merkezi Genel Direktörü Prof. Dr. Mustafa Yılmaz, katılımcılara ve destek veren kurumlara teşekkür ederek, “Bu yıl, kongremizi giderek daha da derinleşen küresel bir meseleye, göç olgusuna ayırdık. Çünkü göç, yalnızca bireylerin yer değiştirmesi değil; toplumların, kimliklerin, sınırların ve kültürlerin yeniden şekillendiği çok katmanlı bir süreç. Bu nedenle kongremizde göçü tarihsel, sosyolojik, ekonomik, kültürel ve politik yönleriyle ele alan çok disiplinli bir bakış açısını benimsedik” diye konuştu.
Prof. Dr. Yılmaz,”Sadece bilimsel bilgi üretimi değil, aynı zamanda anlamaya ve çözüm yolları geliştirmeye yönelik ortak bir çaba içindeyiz. Sunumlar ve tartışmalar, göçün nedenlerinden sonuçlarına, entegrasyon politikalarından sınır rejimlerine, mültecilikten kimliğe ve göçün sanat, medya, edebiyat gibi alanlardaki yansımalarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor” ifadelerini kullandı.
‘Bu yıl, kongremizi giderek daha da derinleşen küresel bir meseleye, göç olgusuna ayırdık’
Toplumsal Araştırmalar Merkezi Genel Direktörü Prof. Dr. Mustafa Yılmaz, katılımcılara ve destek veren kurumlara teşekkür ederek, “Bu yıl, kongremizi giderek daha da derinleşen küresel bir meseleye, göç olgusuna ayırdık. Çünkü göç, yalnızca bireylerin yer değiştirmesi değil; toplumların, kimliklerin, sınırların ve kültürlerin yeniden şekillendiği çok katmanlı bir süreç. Bu nedenle kongremizde göçü tarihsel, sosyolojik, ekonomik, kültürel ve politik yönleriyle ele alan çok disiplinli bir bakış açısını benimsedik” diye konuştu.
Prof. Dr. Yılmaz,”Sadece bilimsel bilgi üretimi değil, aynı zamanda anlamaya ve çözüm yolları geliştirmeye yönelik ortak bir çaba içindeyiz. Sunumlar ve tartışmalar, göçün nedenlerinden sonuçlarına, entegrasyon politikalarından sınır rejimlerine, mültecilikten kimliğe ve göçün sanat, medya, edebiyat gibi alanlardaki yansımalarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Yeni Safak – Aktüel
Prof. Dr. Sadettin Ökten T3 Vakfı etkinliğinde anlattı: Küreselleşme çağında kimlik nasıl korunacak? Prof. Dr. Sadettin Ökten T3 Vakfı etkinliğinde anlattı: Küreselleşme çağında kimlik nasıl korunacak?
Sonraki haber T3 Söyleşileri, Beykoz Cam ve Billur Müzesi’nde Prof. Dr. Sadettin Ökten’in katılımıyla icra edildi. Türkiye Teknoloji Takımı (T3 Vakfı) tarafından düzenlenen, bilim, kültür, sanat ve düşünce dünyasından akademisyenlerle yapılan T3 Söyleşileri’nin bu haftaki konuğu Prof. Dr.…
DevamıMurat Ülker yazdı: Aldanma eğilimi bireysel mi, toplumsal mı? Murat Ülker yazdı: Aldanma eğilimi bireysel mi, toplumsal mı?
Bir düşünceyi paylaşmanın işlevi bazen o düşünceye inanmak bile değildir. O düşünceyi taşımak, bir tür sosyal şifre gibi kimliğinizi gösteren bir işarettir; sana benzeyenlerle görünmez bir bağ kurar. Singh, bunu “bir şeye inanmak değil, o şey aracılığıyla birilerine…
Devamı