Site icon Bikonu

Zehirsiz sofralar için agroekoloji Zehirsiz sofralar için agroekoloji

Zehirsiz Sofralar Platformu tarafından 2. Agroekoloji Çalıştayı agroekolojinin alternatif değil gereklilik olduğunu ortaya koydu. Zehirsiz Sofralar Platformu tarafından İzmir’de düzenlenen çalıştayda akademisyenlerden çiftçilere, ekoloji örgütlerinden öğrencilere çok sayıda katılımcı adil ve ekolojik bir gıda sisteminin yolları ele alındı. Çalıştayın üçüncü günü Aydın Kuşadası Kirazlı köyünde agroekolojik üretim yapan Nihat Fidan’ın kiraz bahçesi ziyarete ayrıldı. Agroekolojinin bilim, uygulama ve hareket olmak üzere üç temel ayağı olduğunu dile getiren Dr. Fatih Özden, mevcut akademik çalışmaların genellikle organik tarım odağında şekillendiğini, agroekolojiye özgü bilimsel araştırmaların ise oldukça sınırlı kaldığını söyledi. Özden’e göre agroekoloji, tıpkı organik tarımda olduğu gibi, yeşil boyama yoluyla endüstriyel sisteme entegre edilme riskiyle karşı karşıya ve bu nedenle bu sürece karşı önleyici adımların atılması gereken kritik bir eşikte bulunuyor. Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Genel Müdürü Batur Şehirlioğlu uzmanların bugün yediğimiz konvansiyonel bir gıdanın gerçek maliyetinin görünen maliyetinin yaklaşık üç katı olduğunu belirttiğini, bu sebeple agroekolojinin bir alternatif tarım sistemi değil zorunluluk halini aldığını vurguladı. Agroekolojinin başarıya ulaşmasının ancak sosyal, ekonomik ve ekolojik bir hareket yapısı kazanması ile mümkün olacağının altını çizdi. Çalıştayın ardından bir değerlendirme yapan ÇEKÜL Vakfı İletişim Sorumlusu Alper Can Kılıç ise organik tarım, agroekoloji ve doğal tarım yöntemleriyle toplumun tamamını beslemenin mümkün olmadığı yönündeki yaygın kanaatin gerçeği yansıtmadığını iddia ederek, Türkiye’de 2000’li yıllarda başlayan agroekoloji alanında çalışmaların üretimi mümkün hale getirmesine ve sürdürülebilir olduğuna dair bilincin güçlenmesine ihtiyaç olduğunu kaydetti.

“Kuraklık Ustaları” geliyor

TEMA Vakfı kuraklığa karşı dayanıklı tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak amacıyla “Kuraklık Ustaları” projesini hayata geçirdi. Projeyle kuraklığa dayanıklı tarımsal üretim yöntemleri çevrim içi eğitimlerle yaygınlaştırılacak. Bu amaçla hazırlanan eğitim içeriğinde agroekolojinin önemi, geçmişten gelen su tutma yöntemleri, kuraklığa dayanıklı tohumlar, toprak organik maddesinin artırılması gibi başlıkların yanısıra dünyadaki benzer iklim koşullarına sahip bölgelerden iyi uygulama örnekleri eğitimi yer alıyor. Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından ortaklaşa finanse edilen İklim Değişikliğine Uyum Hibe Programı (CCGAP) kapsamında yürütülen proje Konya ilinin Karapınar, Ereğli ve Beyşehir ilçelerinde yüzlerce yıldır var olan geleneksel tarım bilgisini genç çiftçilere aktararak iklim değişikliğine karşı dirençli üretim modelleri geliştirmeyi amaçlıyor.

Gıda işletmesi karekodu zorunlu oluyor

Gıda satış ve toplu tüketim yerlerindeki gıda işletmesi karekodu tüketicilerin görebileceği yerde bulundurulması zorunlu olacak. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ilgili yönetmeliğe göre Tarım ve Orman Bakanlığı uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleyerek resmi internet sitesinde duyuracak. İşletmeler için uyum süresi bakanlığın duyurusundan itibaren 60 gün olacak.

Çay demleme ustası

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği’nin Japonya’da düzenlediği çay demleme ve sunum yarışmasında dereceye girerek Türk çayı demleme ustası seçilen Yumika Arita Rize’ye davet edildi. İlk “Türk çayı demleme ustası” Arita Rize Çay Çarşısı’ndaki etkinlikte Türk çayı demleyerek katılımcılara ikram etti. Çayın demlenme aşamalarını anlatan Arita’nın tarifine göre, çayın demlendiği sıcaklık çok önemli, suyun 100 derecede kaynaması yerine 85-90 dereceye indirgemek, demledikten sonra da 15 dakika zaman geçmesi gerekiyor.

Exit mobile version