Bursa Uludağ Üniversitei’nden Prof. Dr. Vejdi Bilgin’in yaşamı bankalardan kendi adına çekilen krediler yüzünden kabusa dönüştü.
Yaşadığı süreci sosyal medya hesabından paylaşan Bilgin, takipçilerinin aynı mağduriyeti yaşamaması için güvenlik tedbirlerini de anlattı.
2 ay önce (eski maaş bankam olan ve hesabımı kapattığım) Yapı Kredi Bankası’ndan arandım. Görevli, görüntülü hesap açma teşebbüsünde bulunduğumu ancak güvenlik kriterlerinden geçemediğimi, bir sahtecilik ihtimaline karşı beni aradıklarını söyledi. Ben böyle bir teşebbüste bulunmadığımı ifade edince hemen savcılığa başvurmamı ve banka hesaplarımı kontrol etmemi tavsiye etti. (Yapı Kredi’ye müteşekkirim).
Bankaları dolaşmaya başladık. Bir kişi bütün bilgileriyle benim kimlik kartımı üretmiş, farklı olarak üzerine kendi fotoğrafını yapıştırmış ve görüntülü görüşme yoluyla banka hesapları açmış. Bunun için kullandığı telefon numaraları, telefon markaları belli. İki banka gayri resmi olarak bu kişinin kullandığı kimlik kartının fotokopisini de verdi.
3 banka ihtiyaç kredisi ve kredi kartı talebine –henüz- olumlu cevap vermemişti. Diğer 2 banka bir iki gün içinde talepleri kabul etmiş. Birinde 170 bin TL’lik kredi kartı açılmış, diğerinde 60 bin TL’lik kredi kartı ve toplam yine 60 bin TL tutan ihtiyaç kredileri verilmiş. Hepsi aynı gün içerisinde harcanmış.

Sevindiğimiz (!) husus banka hesaplarında yüksek rakamlı hareketlerin olmaması. Ancak gariplikler vardı. Mesela hesabım açılır açılmaz birisi bana 5 (beş) TL göndermiş. Nadir görülecek bu ismi internetten araştırdım ve bir tıp profesörü olduğunu gördüm. Muhtemelen onun da kimliği taklit edilerek sahte hesap açılmıştı.
Diğer bankaya Akbank yaptığımız itirazın üstünden 2 ay geçmesine rağmen hâlâ incelemenin sürdüğünü söylüyorlar. Üstelik borcun üzerine faiz işliyor.
Bana göre burada dolandırılan ben değilim, bankalar. Ben sadece bir mağdurum, mağduriyetimde adıma kimlik üreten kişi kadar zayıf güvenlik sistemlerine sahip bankaların da payı olduğunu düşünüyorum.