

Yavuz Top denince 70’li
ve 80’li yıllarda bağlama
çalmaya heveslenen
gençlerin idolü olmayı
başarmış TRT sanatçısı gelirdi.
Hele de o günlerde tam gün
yayının henüz olmadığı,
siyah-beyaz
televizyonlarımızın
açılış saati
öncesinde
Arif Sağ’la
birlikte yaptığı
enstrümantal
halk ezgileri ben
yaştakilerin hala belleğindedir.
TRT’ye 17 yaşında giren Yavuz
Top, kurumun repertuvarına
bugün hâlâ dillerde olan birçok
eseri de kazandırdı.
‘İCAT ÇIKARMA YAVUZ’
1980’li yıllarda ise Yavuz
Top, halk müziğinde
reformist çalışmalarıyla öne
çıktı. Çoksesli halk müziği
orkestrası ile halk müziğinde
yaylı sazların atası olan ıklığı
geliştirerek halk müziğinin
ihtiyacı olan viyolenseli ve halk
müziği kontrbasını yaptığında
o günün otorite sayılan isimleri
“İcat çıkarma Yavuz” diye tepki
verdiler. Ama Yavuz Top’un
çıkardığı “icat”ların gerçekten
halk müziğinde ihtiyaç
olduğu yıllar içinde anlaşıldı
ve artık bırakın piyasayı TRT
orkestralarında bile çoktan
yerini aldı. İyi ki o icatları
çıkardı Yavuz Top.
TRT’den sonra İTÜ Türk
Müziği Konservatuvarı’nda
dört yıl boyunca hocalık
yapan usta, daha sonra
kendi dershanesini açtı ve
konservatuvara girmeyen,
giremeyen pek çok öğrenciye
birikimlerini aktardı.
İstanbul’da açtığı bu dershane
de kendi alanında bir ilkti.
Daha önceleri kendisinin
yaptığı gibi bağlama öğrenmek
isteyenler usta çırak ilişkisiyle
yetişiyordu. Bugün halk
müziğinde hâlâ var olan
pek çok isim onun okulunda
yetişti.
AS SİNEMASI
1980’li yılların sonunda
Harbiye As Sineması’nda
verdiği ilk konserle başka
bir çığır açtı sanatında. İlk
konserinde kendisinden
dinlediğimiz “Korkmirem”,
“İpek Mendil Dane Dane”,
“Kime de Kin Ettin”, “Senden
midir Benden midir”, “Hasretin
Beni Hasta Eyledi” ve “Kâtipler
Oturmuş Derdimi Yazar” adlı
eserler yıllar yılı birçok sanatçı
tarafından okundu.
BESTELER, DEYİŞLER…
O yıllarda Arif Sağ, Musa
Eroğlu ve Muhlis Akarsu ile
birlikte yaptıkları “Muhabbet”
albümlerinde okuduğu deyişler
hepimizin ilk kez duyduğu ve
çoğunlukla kendi ezgilerinden
oluşuyordu. Yavuz Top, bu
yönüyle bize türkü formunda
bestecilikte de usta olduğunu
kanıtladı. Sonraki yıllarda
yaptığı eserlerden hepimizin
dağarcığında en az üç beş
tane bulunur. “Ne Hacıyız Ne
Hocayız”, “Bugün Seyre Çıkmış
Hublar Sultanı”, “Ervah-ı
Ezelde”, “Yâr Demedin”, “Cihan
Var Olmadan”, “Kalenderim
Kalenderim” ve “Derdim
Çoktur Kime Yanam Derdimi”
ilk aklımıza gelenler.
ALTI FİLM MÜZİĞİ
Bizim kuşak en iyi bağlama
ustalarının yaşadığı bir döneme
tanıklık etti. Bu ustalardan biri
olan Yavuz Top’u diğerlerinden
ayıran bazı özellikleri
olduğunun altını çizmek
gerekir. O, aynı zamanda
besteci, aynı zamanda söz
yazarı ve aynı zamanda iyi
bir aranjör olarak da isim
yaptı. Pek çok ünlü ismin
albümlerinde yönetmenlik de
yapan Yavuz Top, altı filmin
de müziğini yapmıştır. Erden
Kıral’ın yönettiği “Bereketli
Topraklar Üzerinde” adlı
filmin müziğini Sarper
Özsan’la birlikte yapmıştır.
Zeki Ökten’in yönettiği ve
senaryosunu Yılmaz Güney’in
yazdığı “Düşman” filminin
müziğini de Arif Sağ’la birlikte
yapan sanatçı, bu filmlerin
dışında “Hasan Boğuldu”,
“Hasan Dağı”, “Zalim Avcı”
ve “Güneşe Köprü” fimlerinin
müziğine imza atmıştır. Timur
Selçuk şefliğinde, Devlet
Senfoni Orkestrası ile birlikte
ilk konser veren sanatçı oldu.
Mizahı çok seven sanatçı
bunu eserlerine de yansıttı.
Azerbaycanlı hiciv ustası
şair Mirza Alekber Sabir’in
sözlerinden bestelediği
“Korkmirem”den sonra yine
aynı şairin “Bayram Olacak”
şiirini besteledi. Yıldız Tilbe ile
okudukları sözü ve müziği yine
kendisine ait “Yeme Yeme” adlı
eseri de yine bu tarzdadır.
AYDIN BİR SANAT ADAMI
Yavuz Top, sanatçı olarak
bu üstün hasletlerinin dışında
ilkeli bir duruşun, sazını iyi
çalmanın ötesinde aydın
bir sanat adamı olmanın da
gereğini fazlazıyla yerine
getirmiş bir isimdir.
Kaynak Cumhuriyet