‘RAPORLAR DİKKATE ALINMADI’
Yasa teklifi gündeme gelir gelmez CHP olarak çalışmalara başladıklarını ifade eden Bozoğlu, teklif hazırlanırken TBMM’nin 2021 raporları ve 2022’deki İklim Şûrası kararlarının dikkate alınmadığını söyledi. AKP’nin teklifi hazırlama sürecini sağlıklı bir şekilde yürütemediğini belirten Bozoğlu ayrıca kamu kurumları, demokratik kitle örgütleri, çiftçi ve sanayici temsilcileri gibi paydaşlarının sürece yeterince dahil edilmediğini vurguladı.
‘YANLIŞ BİLGİLER YAYILDI’
Bu eksikliklerin kamuoyunda ciddi bir bilgi kirliliğine yol açtığını söyleyen Bozoğlu, teklifin içeriğiyle ilgisi olmayan iddiaların hızla yayıldığını ifade etti. “Taslakta yer almayan unsurlar kamuoyunda gerçekmiş gibi lanse edildi. Eğer süreç daha kapsayıcı yürütülseydi, üretimin duracağı, çiftçilerin ekim yapamayacağı, bulutların çalınacağı gibi gerçek dışı söylemlerin ve komplo teorilerinin önüne geçilebilirdi. Teklifin geri çekilmesi de bu bilgi kirliliği ve yarattığı toplumsal tepkiyle doğrudan ilişkilidir” dedi.
“YASAYI HERKES SAHİPLENMELİ”
Bozoğlu, özellikle iklim inkârcılığına yakın çevrelerin ve fosil yakıt lobilerinin bu ortamdan fayda sağladığını belirtti: “Yanlış bilgilerin yayılmasında bu grupların etkisi büyük. Bilim temelli ve kapsayıcı bir İklim Kanunu hazırlanmadığı sürece, gerçek dışı söylemlerin önünü almak mümkün olmayacak. Doğayı, üretimi ve yaşamı savunan herkesin bu yasayı sahiplenebileceği bir düzen kurulmalı. Ancak böyle bir yaklaşımla gerçek dışı anlatıların ve bilgi kirliliğinin önüne geçilebilir.”
“BİLİMSEL VE ŞEFFAF OLMALI”
CHP olarak sürece katkı sunmaya hazır olduklarını yineleyen Bozoğlu, “AKP Grubu, ilgili bakanlıklar ve İklim Değişikliği Başkanlığı bu konuda samimi bir adım atarsa, biz de bu süreci birlikte yürütmeye hazırız. Bilimsel, şeffaf ve kapsayıcı bir yöntemle hazırlanacak bir İklim Kanunu için CHP tüm kadrolarıyla sorumluluk almaya ve destek vermeye kararlıdır” ifadelerini kullandı.
‘EKSİK ETS TANIMI EKONOMİK KAYBA YOL AÇAR’
CHP Parti Meclisi Üyesi Baran Bozoğlu, İklim Yasası’nın sadece sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik teknik bir düzenleme olarak görülmemesi gerektiğini belirtti. Türkiye’nin ihracatının yaklaşık yüzde 50’sinin AB ülkelerine yapıldığını anımsatan Bozoğlu, “AB’nin uygulamaya başladığı Sınırda Karbon Düzenlemesi, üreticimizi ve ihracatçımızı doğrudan etkiliyor. Eğer Türkiye kendi Emisyon Ticaret Sistemi’ni (ETS) kurmazsa, firmalarımız Avrupa’ya ek karbon vergileri ödemek zorunda kalacak. Bu da hem rekabet gücümüzü zayıflatır hem de ekonomik kaynaklarımızın yurtdışına aktarılmasına yol açar” dedi.
Mevcut yasa teklifinde ETS’nin yeterince açık ve kapsayıcı tanımlanmadığını belirten Bozoğlu, teklifin geri çekilmesini, daha sağlam temellere dayalı bir sistem kurmak için önemli bir fırsat olarak değerlendirdi ve “Bu düzenleme üreticilerimiz ve ihracatçılarımız için hayati önemde” ifadelerini kullandı.
Kaynak Cumhuriyet
